Selam Arkadaşlar.
Hikaye ve gidişatla ilgili düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
İthaf isteyenler de söyleyebilir.
Bu bölümün ithafı AnastasyaAsya'ya gidiyor. Umarım beğenirsin canım. <3
Mutlu haftasonları...
Keyifli Okumalar! :)
°Zeynep°
"Siz, sizin ne işiniz var burada?"
Ben geç demeden içeri geçip salona doğru yürümeye başladılar.
"Size diyorum! Ne hakla evime böyle girersiniz? Derhal dışarı çıkın!"
Yaşlı adam tüm ciddiyetini korurken, nam-ı diğer katilimiz beni süzüyordu.
Üzerimdekilerin açıklığını farkettiğimde ona sinirli bir bakış yolladım. Sapık!
Askıdaki ince ve uzun hırkamı alıp üzerime geçirdikten sonra, ikili koltuğun tam karşısındaki tekli koltuğa oturdum.
"Şimdi bana açıklayın. Neden buradasınız? Böyle davranmaya devam ederseniz güvenliği çağıracağım."
İrademi korumakta zorlanıyordum.
Resmen zorba gibi evime dalmışlardı.
Üstelik korkuyordum. Böyle bir katilden her şey beklerdim ben.
O, ruh hastasının tekiydi.
"Bakın böyle girmemiz ne kadar doğru bilmiyorum. Hatta hiç doğru değil. Üzgünüm. Neyse. Gönderdiğiniz raporun zoraki olduğunu öğrendiğimiz için buradayız."
"Siz kimsiniz? Oradan başlasanız daha iyi olurdu!"
"Bakın ben Ahmet Bey'in yardımcısıyım. İsmim Ömer. Bu olayı öğrendikten sonra Kerem Bey'le birlikte size bunu bir daha yapmamanızı söylemek için geldim. Sırf Kerem Bey'le anlaşamadığınız için bu yola başvuramazsınız. Öylesine bir raporu imzalayamazsınız!"
"Bakın anlıyo- Ne? Bir dakika, ben o raporu ben yapmadım ki? Yani nedeni yanlış anlaşılmış. Kerem Bey'iniz bana zorla imza attırdı."
"Zeynep Hanım lütfen farklı yollara başvurmayın. Yaptıklarınızın arkasında durun."
Sinir kat sayım artarken birden Kerem denen adi herifin üzerine atladım. Ben de sadece adını kullanacaktım.
Bu adam bir makam ya da mevkiyi bu davranışlarla haketmiyordu!
"Sen ne adi, ne şerefsiz bir insansın? Onlara yalan mı söyledin? Benim yaptığımı mı söyledin?"
Diğer adam hızla kollarımı tutarken bağırmaya devam ediyordum. Kerem karşıma geçip, yüzüme alaycı bir ifadeyle baktı.
Arkasını dönüp yürürken güldüğünü tahmin edebiliyordum.
"Ömer bırak tamam. Önemi yok. Devam edeceğiz seanslarımıza değil mi Zeynep Hanım? Yarın görüşürüz."
Yaşlı adam kolumu bırakıp mahcup bir ifadeyle bana baktıktan sonra kapıya yöneldi.
Kapının kapanma sesini duyduğumda, çoktan masadaki eşyaları yere fırlatıyordum.
°•°
"Sakin ol ve şu an hissettiklerini bana anlatmaya başla Sibel. Hadi. Son kez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanfictionArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...