Yaz Yağmuru (+18)

Ruh Hastası!

Oy vererek bana destek olur musunuz asklaarr?

Başlıyoruz💙🏖️
_____________________________________

"Oha!" dedim kendimi tutamayarak. "Birazdan sevişecek birini bul da der bu oyun!"

Buket omuz silkip "Yav alt tarafı bi oy-" derken sözünü kesip "Sen sus Buket!" dedim. "Ben öpüşmem kimseyle."

"O halde ceza alırsın." dedi Fatih.

Kafa sallayıp "İyi, alırım." dedim.

Çağan "Peki o zaman." diyip elindeki ceza kartlarını uzattı bana. "Seç.."

Yavaşça yutkunup bir kart seçtim ve üstünde yazanı okudum.

"Art arda 3 kart seç."

"Şimdi sıçtın!" dedi Melis ama yanımda oturduğu için bunu sadece ben duymuştum.

Çaresizce ceza kartını bırakıp ortada duran kartlara uzandım. Gerçekten buradan götümden olmadan çıkabilirdim umarım.

İlk seçtiğim kartta "Utanç verici bir anını anlat." yazıyordu. Bu da kötüydü ama öncekinden iyi olduğunu düşünerek bir kaç saat önce Arda'nın odasında yaşadığımız şeyi anlatmaya başladım utançla.

Arda beni sırıtarak dinlerken tüm vücudum bir alev topuna dönüşmüştü adeta. Diğerleri de gülmeye başladığında "Öyle işte.." dedim. "Yeterince utanç verici bence."

Sonra ikinci bir kart çekip boktan bir şey olmaması için dua ederek okudum üstünde yazanı.

"Bulunduğun ortamda hoşuna giden birine bunu söyle."

Siktir ya.. Ne salak saçma bir oyundu bu!

Yavaşça yutkunup Arda'nın koyu kahve gözlerine baktım.

"Sensin galiba.. Yakışıklısın, hoşsun. Ve hoşuma gidiyorsun."

Bunları basit bir şeymiş gibi söylemiştim ama yanaklarım çilek gibiydi muhtemelen. Hafiften bir ter basmıştı beni.

Arda duyduklarından dolayı memnun bir şekilde gülümserken ağzının içinde bir teşekkür mırıldandı sessizce.

Öküz herif.

Elimdeki kartı bırakıp üçüncü kartı çektiğimde bunu da halledip kurtulmak istiyordum artık.

O sırada Sinem'in sızlanışlarıyla duruldum.

"Of bir rahat dursana be!" diyordu Tuğra'ya. "Dokunup durma!"

"Dokunmadım lan, Allah'tan kork!" dedi Tuğra.

Sinem huysuzlanıp sehpaya yaslandı. "Sen korkta elleşip durma, basmiyim tokadı!"

Diğerleri onların didişmesine gülerken bende gülüp üçüncü kartı okumaya başladım.

"Hoşlandığın kızın kucağına oturmasını/ Hoşlandığın erkeğin kucağına oturmayı teklif et. Kabul etmezse ceza alırsın."

Sinem sitemle "Ay bu oyunun kucak merakı ne böyle be?!" dedi. "Hangi namuzsuz icat etti bunu?"

Söylediği şeye gülmek isterdim ama kartta yazan şey gülmeme engel oluyordu.

Ne bok yiyecektim şimdi?

Herkes vereceğim cevabı beklerken mantıklı düşünmeye çalışıp kendimden beklemediğim şekilde zeki davranarak "Alaz." dedim.

Alaz'ı seçmemin hiç bir anlamı yoktu tabi.. Tek derdim Arda'dan başka birini seçmekti. Çünkü öyle yaparsam teklif ettiğim kişi Arda'nın benimle ilgilendiğini bildiği için teklifi kabul etmeyecek ve aynı şekilde sapıkça bir ceza da veremeyecekti.