Yatağın Yaylarını Siktin!

38.2K 646 218
                                    

Arkadaşlar bölümlere sınır koymak istemiyorum ama yorum sayıları düşerse yaparım. Ve az da koymam sınırı.. O yüzden bence bana bırakmadan güzel güzwl yapın yorumlarınızı 😊 (yok cnm ne tehditi)

Başlıyoruz 💙
______________________________________

"Ama s-"

"Elçin!"

Nefes nefese olduğum için hızla inip kalkan göğüslerimi Arda'nın göğsüne sürtüp "I-ıh ya.." dedim çocuk gibi. "Ellerini çözersem popomun üstüne oturamam bi daha.."

Söylediğim şeyle kaşları çatılırken "Ne?" dedi hafifçe sırıtarak. "O niye?"

Ellerimi göğsüne koyup deli gibi çarpan kalbini hissederken "Şu haline baksana.." dedim. "Sakin davranmazsın ki!"

Ne demek istediğimi anlamış gibi "Davranırım." dedi. "Çöz hadi ellerimi.."

Yüzüne yaklaşıp "Söz mü?" dediğimde pis pis sırıtınca "Ardaaa!" dedim ama hemen yüzündeki gülüşü silip "Söz!" dedi. "Hadi.."

Sözünde durmasını umarak ellerimi belindeki ellerine götürüp kemeri açmaya başladığımda daha kemeri gevşetmem ve Arda'nın ellerini kurtarıp beni altına alması bir oldu.

Elleri bacaklarımı bulup araladığında "Arda.." dedim titreyen sesimle. "Yavaş olacaksın değil mi?"

Bir şey söylemeden minik bir hırıltı çıkardı sadece. Sonra dudaklarıma eğilip öpmeye başladı. Bunu yaparken sanki yıllardır ayrı kalmışız da bana tarif edilemez bir hasret duyuyormuş gibi bir hali vardı.

Dudaklarımı minik ısırıklar eşliğinde öpmeye devam ederken erkekliğini tekrar içime soktu yarım bıraktığım işi bitirmek için.

Ama öyle sert girmişti ki, istemsizce onu itip acı dolu bir çığlık bıraktım havaya.

Arda bileklerimi tutup kıvranmamı engellemeye çalışırken "Özür dilerim.." dedi sanki bedenini başkası kontrol ediyormuş gibi. Söyledikleriyle yaptıkları hiç uyuşmuyordu çünkü..

Dudakları boynumu bulup küçük, tatlı öpücükler bırakırken arada bir dinlenip onu ne kadar delirttiğimi fısıldıyordu kulağıma ve bunu yaparken erkekliği doyumsuzca beceriyordu kadınlığımı. Her darbede daha fazla inleyip tırnaklarımı yatağın çarşafına geçiriyordum ve ben bunu her yaptığımda o daha da hızlanıyordu.

Yatağın gıcırtıları ve benim çığlıklarım kulaklarımıza dolarken üst katın balkon kapısının açıldığını duyarak ellerimi ağzıma götürüp kapattım sesimin duyulmaması için ama benim bu yaptığımın boşuna olduğunu belirten Çağan'ın sesi doldu kulaklarımıza bu sefer.

"Lan Ardaaaa! Yavaş amına koyim yavaş! Yatağın yaylarını siktin!"

Üsttekilerin ne yaptığımızı bilmesi ve Çağan'ın balkondan bize seslenişi yüzümün yanmasına sebep olurken Arda kafasını iki yana salladı gülerek.

"Salak bunlar.."

"Off.." dedim inlemelerimin arasından zar zor. "Her şeyi duymuşlar mıdır?"

Bu soruma bir kaç saniye sessiz kalıp nefes nefese vücudumu izledikten sonra gözlerime bakıp sırıttı Arda.

"Muhtemelen.."

🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️

~Sinem'in anlatımıyla~

Elimdeki bulaşıkları makinenin içine dizerken göz ucuyla bana yardım eden Beren'e bakıp kafamı iki yana salladım.

"Elçin bir süre yürüyemeyecek galiba.."

Normalde utandığında gülüşünü saklamak için ellerini yüzüne götürürdü ama yediğimiz makarna bulaşıklarını sudan geçiriyor olduğu için dudağını ısırdı yalnızca.

Ve bir şey demedi söylediğim şeye.

Önüme dönüp bulaşıkları dizmeye devam ettiğim sırada "Baskın mı yapsak?" dedi Melis fısıltıyla. Sessiz konuşuyordu ama herkes duymuştu tabi, çünkü hiç birimiz konuşmuyorduk.

Yalnızca alt kattan gelen sesler vardı odanın içinde.

Atakan Melis'in sorusuna "Saçmalama.." diye karşılık verdiğinde Melis oturduğu yerden ayaklarını karnına çekip "Nedenmiş?" dedi trip atar gibi. "Bence o Arda denen öküz arkadaşınız şuan zorla şey yapıyor Elçin'imi.."

"Abartma yavrum ya!" dedi Atakan Melis'in bu cümlesine. "O kadar da değil.."

"Hem.." diye devam etti Alaz. "Benim gördüğüm kadarıyla Elçin çekiştiriyordu Arda'yı. Zorla gitmedi yani."

Melis arkasına yaslanıp "Yine de çok ses yapıyorlar.." dedi kıkırdayarak. "Aparttan atacaklar bizi.."

Bu söylediğine hepimiz güldüğümüz sırada "Bekleyin.." dedi Çağan ayağa kalkıp. "Onları nazikçe uyarıcam.."

Sonra adımlarını balkona yönlendirdi ağır ağır. Balkon kapısını açıp dışarı çıktığında, demirlere tutunup aşağı eğildi hafifçe.

"Lan Ardaaaa! Yavaş amına koyim yavaş! Yatağın yaylarını siktin!"

Fatih'le Alaz ufak çaplı bir gülme krizine girdiklerinde "Baya nazikçe uyardı." dedi Tuğra. "Artık asla atılmayız aparttan.."

Tuğra'nın söylediğine kıkırdadığım sırada işimi bitirmiş olmanın sevinciyle ellerimi yıkayıp ona yaklaştım.

"Atılmayız ya.. O kadar para verdik, göz yumarlar bence."

"Sanmam." dedi Atakan bu söylediğime cevap olarak. "Kuralları çiğnersek paraya falan bakmazlar.."

Bir yandan da ellerini Melis'in saçlarında gezdiriyordu ve Melis tripli olduğu için farkında değilmiş gibi davranarak izin veriyordu buna.

Bu hallerine gülerek bakışlarımı Beren'e çevirdiğimde gözlerinin Alaz'ın üstünde olduğunu görerek çattım kaşlarımı.

Ona bakıyordu ve hafifçe gülümsüyordu ama bunun kendi bile farkında değildi sanki..

O an onları kafamın içinde shipleyip yan yana hayal ettim ve ne kadar tatlı olduklarını düşünerek sırıttım kendi kendime.

Kesinlikle çok yakışırlardı..

Ve Buket'ten sonra Beren kesinlikle ilaç gibi gelirdi Alaz'a..

Bu fikirle Tuğra'ya döndüğümde kolumla onu dürterek Beren'in bakışlarını işaret ettim ve "Baksana.." dedim fısıltıyla.

Tuğra sözümü dinleyip o tarafa döndüğünde hafifçe gülümseyip kulağıma eğildi.

"Az önce yemekteyken de Alaz böyle bakıyordu Beren'e.."

Tuğra kulağıma bunu fısıldadığında nedense gereksiz bir sevinç doğdu içime ve "Ayy.." dedim heyecanla. "Bunlar var ya mükemmel olur! Ama.."

"Ne ama?"

Yüzüm düşünceli bir ifadeye bürünürken "Beren.." dedim. "Çok utangaç.."

Size daha önce söylemiştim, konu ilişkiler olunca fazlasıyla utangaçtım ama bu konuda benden daha beteri varsa kesinlikle Beren'di.

Henüz 19 yaşındaydı ve aramızda 2 yaş olmasına rağmen oldukça tecrübesizdi bize göre. Bu yüzden ne yapacağını bilmiyordu belki de..

Bu sebeple ona yardım etmem gerektiğini düşünüp "Bir şeyler yapmalıyız.." diye mırıldandım kendi kendime.

Tuğra söylediğimi duyduğunda her zamanki gibi aklımdan geçenleri okuyup "Yapabiliriz aslında." dedi.

Sonra benim "Ne mesela?" diye sormama olanak sağlamadan balkon kapısını örtüp içeri giren Çağan'a seslendi.

"Lan bana bak! Böyle boş boş oturup duracağımıza oyun oynamak daha mantıklı değil mi? Çıkarsana şu geçenki oyunu.."

______________________________________

Geliyor gelmekte olan...

Oyun oyun dediniz, buyrun efm, oyun..

Hadi görüşürüz..

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin