K.O. Zeyd'in Gömlekleri Kadar Daraldık!

22.3K 661 735
                                    

Bu bölüme 500 (evet yanlış duymadınız) yorumluk bir sınır koyuyorum. 500 yorum gelirse yazmaya başlarım yeni bölümü. NEDEN BU KADAR FAZLA DİYE DE SORMAYIN BİR ZAHMET ÇÜNKÜ OKUNMALARI GÖRÜYORSUNUZ.. VE AYRICA SİZİ UYARMIŞTIM.. (ulan sonradan düşündüm de baya fazla oldu ama benena, itiraz eden köyüne dönsün, binlerce kişi okuyor lan bölümü 😾)

BOŞ ATILAN YORUMLAR, NOKTALAR, EMOJİLER GEÇERSİZDİR. CİDDİ YORUMLAR İSTİYORUM.

Başlıyoruz 💙
______________________________________

~Alaz'ın anlatımıyla~

Benim haricimde herkes sırıtmaya başladığında gözlerim yine Beren'in yeşil gözlerini buldu ama o bakışlarını kaçırıp yere eğdi kafasını.

Bense yalnızca yutkunup Sinem'in heyecanla yerinden kalkmasını ve gözümü kapatacak bir şey aramasını izledim sessizce.

Hepsi sırıtıyordu ve hepsi heyecanlıydı çünkü kendi içlerinde Beren'le beni shipliyorlardı, biliyordum. Hatta gözüm kapalıyken sırf onu öpebileyim diye kızı önüme iteceklerdi, bunun da farkındaydım.

Peki ben istiyor muydum bunu?

Şey, sanırım evet..

Dudaklarım onun o pembe dudaklarına değsin diye içim gidiyordu resmen ama ben kendimden bile saklamak istiyordum bu duyguyu.

Çünkü Beren o kadar masumdu ki, ben onun hakkında hayal kurmaya bile utanıyordum..

Sinem nihayet bir bez parçası bulup geldiğinde düşüncelerimden sıyrılıp yavaşça doğruldum oturduğum yerden.

Sonra gözlerimi bağlamasına izin verip "Görebiliyor musun?" sorusuna kafamı iki yana sallayarak cevap verdim.

Sinem bana "Tamam.." dedikten sonra "Bir kaç tur dönsün etrafında." dedi Arda. "Biz yerlerimizde durmicaz zaten ama garanti olsun.."

Diğerleri onu onayladığında kendi eksenim etrafında bir kaç tur dönüp "Oldu mu?" dedim. "Beynim bulandı, yeter bence!"

Ki yalan da söylemiyordum! Şimdiden kaybetmiştim yön algımı.

Kızlar söylediğime kıkırdarken "Ama orada durmasın ya.." dedi Beren. "Sehpaya çarpar, bu boşluğa gelene kadar yardım edebiliriz.."

Bu söylediği istemsizce gülümsememe sebep olduğunda birisi kolumu tutup - tahminimce Tuğra- Beren'in söylediği gibi salonun boş kısmına doğru itekledi beni. Sonra kolumu bıraktı ve tekrar uzaklaştı yanımdan.

"Başlayayım mı?" diye sorduğumda "Hmhm!" diye bir ses doldu kulağıma. Kim olduğunu anlamamıştım çünkü mırıldanmıştı sadece.

Bende kafa sallayıp derin bir nefes aldım.

Aslına bakarsanız, Beren'i önüme iteceklerine neredeyse emindim ama bunu yapmasalar bile bulurdum onu. Çünkü bugün, plajda ona deniz kabuğu uzattığımda nasıl koktuğunu öğrenmiştim. Ve saçlarındaki bebek şampuanı kokusu hala çıkmamıştı aklımdan..

Ama sorun bu değildi zaten. Sorun onu bulmam değil, öpecek olmamdı. Bunu nasıl yapacaktım bilmiyordum ve düşündükçe kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu!

Yine de tüm bu düşünceleri bir kenara bırakıp öne doğru bir adım attım ve nefes alıp verirken çıkardıkları sesleri dinlemeye çalıştım hepsinin.

Bir kaç saniye boyunca olduğum yerde dolandıktan sonra burnuma dolan bebeksi kokuyla birlikte dediğimi yaptıklarını anlayarak gülümsedim hafifçe. Resmen biz öpüşelim diye uğraşıyorlardı şuan..

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin