"Biz Plaja Gidiyoruzzz!!"

54.5K 1.1K 161
                                    

Arkadaşlar normalde bu bölüm 30 oydan sonra gelecekti ama o sınırı bu bölüme koymak daha iyi olur diye düşünüp önceki bölümün sonuna yazdığım şeyi sildim. Haberiniz olsun.

Başlıyoruz 💙
______________________________________

Söylediği cümleye bir cevap verme gereği duymayıp odadan çıktığımda nedense burada olmak bana saçma bir şekilde evimde gibi hissettirdiği için tuhaf duygular içindeydim.

Bu apart, bu oyun, burdakiler.. Hepsi biraz manyak, biraz sapıktı ve ben bundan rahatsızlık duymak yerine hoşlanıyordum. Ve bu hoşlantıdan rahatsızlık duyuyordum??

Salaktım biraz galiba..

Belki de buradan hemen gitmemiz gerekiyordu. Belki de onlarla hiç tanışmamış olmamız gerekiyordu. Belki de bu oyuna hiç başlamamamız..

Ama yapmak istiyordum ve yapıyordum!!

"Ne var biliyor musun Elçin?" dedim kendi kendime. "Buradasın, mutlusun ve senin kadar diğerleri de öyle. Kendini kalıplara sokmaktan vazgeç ve yaşadıklarının tadını çıkar. Çünkü kalbin bunu istiyor.."

Öyleydi..

Evet kesinlikle öyleydi.

Arda'nın benim peşimden odadan çıktığını fark ettiğimde çoktan salona gelmiştim, diğerleri de oyuna devam ediyorlardı.

"Gelsene Elçin.." dedi Fatih beni görünce. "Devam et oyuna.. Bak birazdan Melis'le Atakan'ın öpüşmesine şahit olucaz!"

Melis yalandan bir sinirle Fatih'e dönüp "Sus lan!" dediğinde Arda belime dokunup "Aynen.." dedi. "Hadi devam edelim."

"Arda Bey sakinleşmişşş.." dedi Çağan alaycı bir sesle. "Yoksa Elçin mi sakinleştirdi, hm?"

Ben Çağan'a gözlerimi devirirken "Tam da dediğin gibi oldu." dedi Arda. "Sakıncası mı var?"

Çağan gülerek "Yoo.." dediğinde tekrar sehpanın etrafındaki yerime oturdum.

Gözlerim Sinem'e kaydığında ilk başta yaptığı gibi Tuğra'nın kucağında debelenip durmadığını gördüm. Sırtını onun göğsüne yaslamış, halinden memnun görünüyordu.

Bu görüntüye istemsiz sırıtırken "Ee?" dedim. "Kimde sıra?"

"Bende." dedi Tuğra. Oyun tekrar başa dönecekti yani.

Sonra uzanıp bir kart çekti ama onun yerine Sinem okudu kartı.

"Üstündeki tişörtü çıkart ya da bir kart çek."

"Bunda anca kızlar kart çeker." dedi Tuğra. "Benlik sıkıntı yok."

Sonra tişörtünü çıkarmaya yeltendi ama "Hayır!" dedi Sinem. "Bence kart çek.."

Tuğra soran gözlerle ona bakınca devam etti.

"Daha eğlenceli olur.."

Kesin eğlenceydi amaç! Sinem'in bu dünyadaki en kıskanç insan olduğunu bilmiyorlardı tabi..

Tuğra ona "Peki." diyip başka bir karta uzandı ve bu sefer kendi okudu.

"Oyunun devamında kimseyle fiziksel temasta bulunma ya da +3 kart çek."

Sinem dudağını ısırırken yüzündeki "Şansımı sikeyim." ifadesini görüp gülmeye başladım. Belli ki Tuğra'nın kucağında olmak hoşuna gitmişti ve kalkmak istemiyordu.

Yavru kedi edasıyla Tuğra'ya dönüp "Şey.. " dedi. "Kart çekersin dimi?"

Hepimiz gülüşürken Tuğra küfür mırıldana mırıldana yeni bir kart çekti.

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin