B.B.A.Y.Ç.B

48.3K 770 112
                                    

Başlığın anlamı- Bu Bölümün Adı Yok Çünkü Bulamadım..

Başlıyoruz 🏖️
______________________________________

Atakan'ın bakışları Melis'i bulduğunda "Sen mi uslusun?" dedi imalı bir sırıtışla. "Konuşturma beni.."

Ne olduğunu bilmesem de Atakan'ın bu cümlesi gülmeme sebep olmuştu.

Melis ona omuz silkip önüne döndüğünde elindeki bardağı kafasına dikip tek seferde içti tüm birayı. Sonra gözlerini kapatıp kafasını iki yana salladı kendine gelmek ister gibi.

O sırada Arda yavaşça kulağıma yaklaşıp "Eh.." dedi fısıltıyla. "Senin de pek uslu olduğun söylenemez.."

Gülmemek için dudağımı ısırdığımda "Neyse." dedi Atakan. Ve ayağa kalktı. "Ben bir lavaboya gidip geleyim de.."

Melis sanki kendisinden izin istemiş gibi Atakan'a kafa salladığında Atakan lavaboya yöneldi ağır adımlarla.

O sırada gözlerim Melis'i bulunca kaş göz işaretleriyle planımızı bir an önce uygulamamız gerektiğini anlatmaya çalıştım ama bir anda elektrikler gidince Melis'in tek yaptığı çığlık atmak oldu.

Ben sakindim.. Çünkü zaten mum ışığında oturuyorduk. Mum ışığına eşlik eden hafif loş yanan lambalar kapandığı için etraf biraz daha karanlık olmuştu ama yine de korkmuyordum.

Gerçi, biraz değil baya karanlıktı, çünkü mumlar kullanıma değil de süslemeye daha uygun olduğu için minikti ve haliyle saçtıkları ışıkta minikti.

Arda Melis'in çığlık atmasına "Şşş.." dediğinde eliyle ağzını kapattı Melis.

Sonra "Sakin olun." dedi Arda. "Bir şey olmadı, alt tarafı elektrikler gitti."

Melis yerinden kalkıp benim yanıma geldiğinde koltuğa attı kendini ve bana sardı kollarını.

"Elçin ya, çok karanlık.."

"Değil." dedim onu sakinleştirmek isteyerek. "Bak mumların ışığı var."

"BU MU IŞIK?? KENDİNİ BİLE AYDINLATMIYOR BUNLAR! HEM A-"

Melis'in bağırarak konuşmasına elimle engel olurken "Sus bi ya!" dedim kızarak. "Bağırıp durma, telefonumu bulurum şimdi.."

Melis bu sefer de elimden kurtulup "Atakaaaan!" diye bağırmaya başladığında elimle koltuğu yoklamaya başladım telefonumu bulmak için.

Ama Arda'nın pek umrunda değildi sanki..

Atakan Melis'e "Geliyorum korkmaa!" diye seslendiğinde Arda'ya bakıp - net göremiyordum ama olsun- "Aşağı inip sorsak mı görevliye..?" dedim sessizce. "Burada elektrik kesintisi olmaması gerekiyor normalde."

Arda bana cevap vereceği sırada Atakan salona gelip "Niye gitti şimdi bu elektrik?" dedi tok bir sesle.

Sonra Melis'in "Atakan ya, korkuyorum, buraya gel!" demelerine dayanamayıp yanımıza gelip oturdu.

Tekrar "Aşağıya soralım.." diye söze başladığım sırada Arda'nın ellerini belimde hissedince ona döndüm yavaşça. Önce parmaklarını hafifçe gezdirip geri çekti elini. Sonra bir anda bileklerimi tuttu..

Ben Arda'nın ne yaptığına anlam vermeye çalışırken Melis "Ahh!" diye cırladı bir anda. "Napıyorsun Atakan?! Bırak ellerimi."

Arda tuttuğu bileklerimi belimde birleştirip eliyle çenemi tutarak kafamı geri yatırdığında "Arda!" dedim bende sızlanarak. "Napıyorsunuz siz ya??"

"Hiç.." dedi Atakan Melis'in huysuzlanmalarını duymazdan gelerek. "Sadece bu iki azgın kedi bizi tuzağa düşürmeden biz onları düşürelim dedik.."

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin