Arkadaşlar lütfen bölüme en az 2 tane gercek yorum yapmayı unutmayın. Bir bölümü bin kişi okuyor ama 0 yorum var. Böyle devam ederse ciddi anlamda yeni bölüm gelmez.Başlıyoruz 🏖️
_____________________________________~Buket'in anlatımıyla~
Akşamüstü hep beraber salonda oturup konuşmamızın üstünden saatler geçmişti ve gecenin bir yarısı olmasına rağmen gözüme gram uyku girmiyordu.
Elçin'in bana söylediklerini düşünüyordum hala..
Kızlar haklı olabilir miydi cidden? Sinem'in dediği gibi bir aşk dörtgeni mi oluşmuştu??
Peki eğer öyleyse ben ne yapacaktım? Ne hissedecektim..?
Alaz,Çağan,Fatih.. Hepsi mükemmel ötesiydi. Aşırı yakışıklı, aşırı seksi.. Ve üçününde benden hoşlanması düşüncesi hoşuma gitmiyor değildi..
Ama bir yandan da üzülüyordum. Henüz aklımda veya kalbimde hangisini seçebileceğime dair bir belirti yoktu ama ben diğerlerini üzmekten korkuyordum.
Yine de, Elçin'in dediğini yapmak ve hepsinin ağzından laf almaya çalışmak eğlenceli olacaktı..
Bu düşünceyle sırıtıp gözlerimi kapattığımda bir o yana bir bu yana dönerek uyumaya çalıştım.
Aslında başarıyordum da ama, tam uykuya dalacağım sırada açılan kapı sesiyle irkilerek kalktım yataktan.
Sinem'le aynı odada kalıyorduk ve o hala uyuyordu. Zaten uyanık olmayan birinin duyabileceği bir seste değildi bu..
Açılan kapı dış kapıydı ve sessiz olmaya özenerek açılmıştı.
Kafamda deli sorularla odanın kapısına yöneldiğimde içeriye girenin hırsız olabileceğini düşünerek korkuyla kalbimi tuttum ve bildiğim tüm duaları okumaya başladım içimden.
Kapıyı yavaşça aralayıp kimseyi göremediğimde ses çıkarmamaya çalışarak usulca çıktım odadan.
Kalbim deli gibi çarpıyordu ve korkudan bayılacaktım ama yine de deli cesareti vardı bende..
Tam kızların odasının önüne geldiğimde kapının aralık olduğunu görerek telaşla içeri dalacaktım ki bir el beni kolumdan tutup kenara çekti ve hızlıca ağzımı kapattı.
Size yemin ediyorum, öbür dünyaya gidip geldim!
Ben korkuyla çırpınıp dururken "Buket!" dedi arkamdaki ses fısıltıyla. "Bi dur Allah aşkına!"
Duyduğum sesle kaşlarımı çatıp sakinleşirken ağzımı kapatan elden kurtulup "Atakan?" dedim şaşkınlıkla. "Salak mısın lan sen? Ne işin var burada? Ödüm patladı!"
Atakan saçlarını karıştırıp "Kusura bakma." dedi. "Melis'le konuşmaya geldim.."
"Bu saatte mi?!" diye cırladığımda Atakan bu sefer beni salona doğru çekip "Bağırıp durma bi!" dedi. "Evet bu saatte! Özledim napayım?"
Kollarımı göğsümde birleştirip "Sen harbi ruh hastasısın ha!" dedim karşımda dikilen Atakan'a. "Neyse, ne bok yiyorsan ye! Ben yatmaya gidiyorum.. Melis'le konuşup acilen defol, anladın mı?"
Kafa sallayıp "Anladım." dedikten sonra yalvaran gözlerle bana bakıp "Ama önce Melis'i çağırsana.." dedi kedi gibi.
Gözlerimi devirip "İyi.." dedim. "Bekle burada."
Atakan beni salonda beklerken Melis ve Elçin'in odasına gidip sessiz olmaya çalışarak Melis'i uyandırdım.
Gerçi pek uyandırdım sayılmaz.. Ayakta uyuyordu resmen ve dediğim hiçbir şeyi anlamıyordu ama ben onu kolundan tutup salona sürükleyince mecburen peşimden geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...