Bizim Bütün Shipler Mahşere Kaldı..

15.1K 654 488
                                    

Önceki bölümdeki sınırı kaldırdım, sebebini sonda anlattım. İyi okumalar.
______________________________________

~Arda'nın anlatımıyla~

"Bu şarkıyı bize söylemiyorlardır değil mi?"

Hepimizin gözleri bile bile mallık yapan Tuğra'ya kaydığında "Yok!" dedi Fatih ironi yaparak. "Bana söylüyorlar amk!"

Ellerimi stresle saçlarımın arasından geçirip Çağan'ın duvarın üstüne koyduğu sigara paketine uzandığımda "Yapacağım işi sikeyim ya.." dedim boğuk bir sesle.

Kafamda dolanan düşünceler yüzünden başım ağrıyordu artık.

Atakan hala arkamda duruyordu ama yine de "Bende.." dedi öfkeyle. "Yapacağın işi sikeyim Arda!"

Hepsi benim arkamdaydı hala ve bunu yıllardır yapıyor, yıllardır her şeyimizde birbirimize destek çıkıyorduk ama bu son olan olaydan sonra beylerin bana karşı istemsizce biraz sert çıkıştığını fark edebiliyordum.

Haksız da sayılmazlardı yani..

Kızlarla güllük gülistanlık giden ilişkilerini bok etmiş, üstelik bize düşman etmiştim resmen onları ve bu pek hafife alınacak bir şey değildi.

Ama bende istemezdim böyle olmasını..

Daldığım düşünceler eşliğinde paketten bir sigara çıkarıp aldıktan sonra Alaz'a uzattım paketi ama o yüzüme boş boş bakıp "Gerek yok." dedi tok bir sesle.

Hepimiz üzgündük ama Alaz'ın morali bizimkinden daha kötü görünüyordu sanki..

Sanırım bunun sebebi daha başlamadan biten ilişkisiydi ve ben bir kez daha içimden kendime sövüp sigaramı yaktım öfkeyle.

Normalde sigara kullanmıyordum ama ara ara canım sıkılınca içiyordum ve canımın bundan daha sıkkın olduğu nadir zamanlar vardı.

O yüzden düşünceli düşünceli bir duman çektim sigaramdan.

Elçin'in aşağı balkondan bağırarak söylediği şarkı ve bastıra bastıra söylediği kelimeler hem canımı acıtıp hemde düşüncelerime daha fazlasını eklerken Atakan da kendi sigarasından bir duman alıp "Sana elli kere söyledik.." dedi daha sakin bir tavırla.

Yani sakin olmaya uğraşıyordu en azından.

Tuğra Atakan'ın cümlesine katılarak "Öyle.." dedi. "Madem kendi kafanda bir plan yapıyorsun, adam akıllı uy plana. Her boku bozuyorsun, bir işi becerebildiğin yok!"

Benim cevap vermeme fırsat sunmadan "Ben söyledim." dedi Alaz. "Abi kızı al karşına konuş dedim, dinlemiyorsun ki! Böyle daha mı iyi oldu amına koyim??"

"Abi ne konuşayım ya? Salak mısınız, ne konuşabilirim Allah aşkına?? Konuşsak olacak mı sanıyorsunuz?"

Çağan bu sitemime karşılık "Deneyebilirdin Arda." dedi. "Abi tamam çok zor durumdasın, anladık. Ama senin verdiğin kararlar iyice boka batırıyor bizi, farkında değil misin??"

Farkındaydım.. Dünden beri düşünmekten kafayı yiyecektim ve asla mantıklı kararlar alamıyordum ama ne yapabilirdim ki..?

Elçin'i bugün o herifin yanında görünce kan beynime sıçramıştı resmen!

Hangi hakla dokunabiliyordu Elçin'e, ne cesaretle elini tutabiliyordu aklım almıyordu!!

Ve o an düşündüm de, ben sanırım gerçekten daha fazla dayanamayacaktım buna.

Belki de beyler haklıydı, bilmiyorum.

Ama gerçekten o partide yaşanan olay, Elçin'in bağıra çağıra söylediği şarkılar.. Bunlar benim için sınırdı.

Ve ben bunlara daha fazla tahammül edemezdim.

Aniden yerimden kalkıp telefonuma uzandığımda beylerin sorgulayan bakışlarını umursamadan WhatsApp'a girdim ve Alya'yla olan sohbetimize tıklayıp bir mesaj yazdım hızlıca.

Alıcı: Huzurum

Güzelim.. Son yaşanan şeylerden dolayı özür dilerim, lütfen bana kızma. Burada olmana ihtiyacım var, senin için en yakın tarihe bilet alıcam, hazırlan olur mu?

🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️

~Elçin'in anlatımıyla~

Gece yarısına kadar balkonda oturup ne kadar atarlı, giderli, göndermeli, laf sokmalı şarkı varsa hepsini dinlemiş, aynı zamanda bağıra çağıra eşlik etmiştik ama saat çok geç olduğu için apart görevlileri bizi uyarmak zorunda kaldığında tıpış tıpış odalarımıza dağılmıştık mecburen.

Yine de kendimi çok rahatlamış hissediyordum.

Evet hala üzgündüm, evet hala öfkeliydim ama bir nebze de olsa hafiflemiştim ve bundan sonrası için de böyle devam etmeyi düşünüyordum.

Sinirlenmek yoktu. Üzülmek, kendimi heba etmek, ağlamak yoktu. Arda yoktu. Arda'yı düşünmek bile yoktu.

Kendi yoluma bakacaktım ki başka çarem de yoktu..

Üstümü değiştirip pijamalarımı giydiğimde vakit kaybetmeden kendimi yatağa attım ve uykusuzluktan ölmek üzere olduğum içim gözlerimi kapattım ama Melis'in burun çekme sesleri yüzünden tekrar aralamam gerekti gözlerimi.

"Melis? Ağlıyor musun sen..?"

Ağladığını biliyordum ama o kafasını yastıktan kaldırmadan "Mal mal konuşma.." dedi. "Niye ağlayayım ki?"

Mahvolan ilişkin yüzünden demek istedim ama açmadım ağzımı.

Melis her zaman güçlü durmayı başaran ve gururundan ödün vermeyen bir kızdı ama, gece kafasını yastığa koyupta kendiyle baş başa kalınca durum değişiyordu demek ki..

Atakan'ı gerçekten seviyordu, buna emindim. Ve olayların bu şekilde ilerlemesi çok dokunuyordu ona..

Üçümüze de sürekli "Bir daha onların adını bile anmak yok." diyordu ama kendi içinde Atakan'ın ismini sayıklayıp duruyordu belki de..

Benden cevap alamayınca burnunu çekmeye devam edip "Elçin.." dedi zar zor. "Çok yoruldum bugün biliyor musun? Ve bu bedensel değil.."

Biliyordum. Biliyordum ve bende aynı şeyi yaşıyordum. Kalbim acıyordu.. Resmen içimdeki çığlıklarla savaşıyor, görmezden gelmeye çalışıyordum ama bu çok yorucuydu.

Ne yapacağımıza dair hiçbir fikrim yoktu..

"Geçecek.." diyebildim sadece.

Aldatılan bendim ve şuan bunları söylemem ironikti ama Melis'in bana ne kadar destek olduğunu düşününce pek umursamıyordum bu durumu.

Geçecekti.

Bir şekilde atlatacaktık ve yarın yeni bir güne uyanacaktık işte..

Melis söylediğime derin bir iç çekip bir kez daha burnunu çektikten sonra "Elçin.." dedi yine. "Ben burada kalmak istemiyorum daha fazla. Artık eve gidelim mi?"

______________________________________

Normalde buraya 3 paragraf açıklama yazmıştım ama geri sildim,çünkü artık "niye okurları tersliyorsun, niye bu kadar sertsin?" yorumları alıyorum bunun yüzünden.

Tek söyleyebileceğim bir saattir önceki bölüme gelen yüzlerce boş yorumu silmeye uğraştığım ve fazlasıyla gergin olduğum.

Yaptığım açıklamaları dikkate almanızı geçtim, OKURSANIZ memnun olurum aq.

Bu bölüme sınır koymadım. Önceki bölümde olan sınırı da kaldırdım. Artık ne zaman yazarsam o zaman gelir yeni bölüm.

İyi günler.

...

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin