Selams..
Öldüğümü düşünenler olmuş, haksız sayılmazsınız ama o olaylara hiç girmek istemiyorum. Bir şeyler oldu falan ama yine buradayım yeaani..
Sadece şey dicem, yb yazmadan önce son iki bölümü okumam gerekti hatırlama amaçlı, sizde bi son bölümü hatırlayıp gelin isterseniz.
Başlıyoruz 💙
______________________________________~Çağan'ın anlatımıyla~
Bu sorum Rüya'yı biraz şaşırtmıştı sanırım.
Önce ellerine, sonra bana kaydı bakışları.. Bir kaç kez kırpıştırdı gözlerini. Sanki ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyor gibiydi.
Ama ben son derece ciddiydim. Yani, hiç olmadığım kadar..
"Bunu niye istiyorsun ki?"
Hah, işte bu sorunun cevabını bende bilmiyordum. Belki elini tutmak, ona dokunmak için bir bahane..
Bilemiyorum.
Yalnızca omuz silktim.
"Öyle.."
Kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra bakışlarını kaçırıp etrafı izledi bir kaç saniye. Ardından bana dönüp "Olur." dedi aynı şekilde omuz silkerek. "Sürebilirsin yani.."
Bunu gerçekten istiyor muydu yoksa öylesine mi söylüyordu anlamak pek mümkün değildi açıkçası. Çünkü bana karşı soğuktu biraz..
Eh, haksız da değildi.
Şu grup mevzusunu öğrenmesi baya kötü olmuştu. Beni onun gözünde baya eksilere düşürmüştü muhtemelen.
Dürüst olmak gerekirse, her ne kadar bu olayın elle tutulur bir kaç ufak detayı olsa bile, ben de farkındaydım, berbat bir şeydi. Ve pişmandım bu yüzden..
Ama geçmişe gidip bir şeyleri düzeltemezdim ki!
Keşke yapabilseydim ama mümkün değildi işte. Değiştirebileceğim tek şey bundan sonrasıydı.
Ve benim değiştirmek istediğim şey bu soğukluktu.
Rüya'yı beğendiğim konusunu inkar edemezdim. Ve onunda bana karşı bir şeyler hissetmesini istiyordum..
Tüm bu düşüncelerimin arasından Rüya'nın sesiyle sıyrıldığımda "Sürmeyi biliyorsun değil mi?" dedi elindeki ojeyi masanın üzerine bırakıp.
Sonrasında diğer elini uzatıp avucumun içine bıraktı yavaşça.
"Güzel sür lütfen.."
Bırakın oje sürmeyi, kız kuzenlerim oje sürerken kokusundan rahatsız olup odayı terk eden biriydim ben. Yani hiç sürmemiştim hayatımda, hiçbir bilgim yoktu.
Yine de "Hıhı.." dedim mırıltıyla. "O iş bende, merak etme."
Rüya pek güvenmemiş gibi görünse de kafa salladı cevabıma. Sonra boşta olan elini çenesine yaslayıp beni seyretmeye başladı.
Rüya'nın masaya bıraktığı ojenin kapağını tek elimle açmaya uğraşırken diğer elimi hiç hareket ettirmemeye çalışıyordum nedense. Sanki avucumun içimde Rüya'nın eli değilde, dokunsanız incinecek, çok değerli bir şey varmış gibiydi.
Şeye benziyordu bu; Omzunuza birisi yaslandığında sırf o rahatsız olmasın diye nefes bile almamak gibi..
Öyle bir hassasiyet sarmıştı ruhumu o an. Ve tamamen istemsizce olmuştu bu.
Kapağı açmayı başardığımda yine ortalığa o mide bulandırıcı oje kokusu yayıldı ama bu sefer o kadar da rahatsız olmadım gibi hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...