Yaz Yağmuru (+18)

Bu Bir Savaş İlanı!

______________________________________

~Bir kaç saat sonra, Elçin'in anlatımıyla~

"Yok.. Ne kendisi var, ne eşyaları.. Valizini falan toparlayıp gitmiş sanırım."

"Cehenneme kadar yolu var." dedi Melis Sinem'in söylediğine cevap olarak. "Aptal orospu!"

Olayın üzerinden saatler geçmişti ve hep birlikte beylerin apartına gelmiştik ama Melis'in siniri hala geçmemişti.

Buket'i bulduğu yerde ciddi anlamda parçalardı sanırım ama, anladığımız kadarıyla Buket plajdan ayrıldıktan sonra aparta gelip bütün eşyalarını almış, ve kimseye haber vermeden gitmişti.

Kendi kendine gitmesi iyi olmuştu çünkü biz zaten onu burada barındırmazdık artık. Söyledikleri ve yaptıkları affedilir şeyler değildi...

Herkes sessizlik içinde öylece otururken Beren sessizliği bozup "Ne olmuş Buket'e..?" dedi üzgün bir sesle. "Yıllardır tanıyoruz, kardeş gibiydik. Neden böyle davranıyor..?"

"Bilmiyorum." der gibi omuz silktim Beren'e ama bende bunu soruyordum kendi kendime.

"Hep böyleydi!" dedi Melis Beren'e cevap olarak. "Şımarık ve ilgi manyağı! Sadece biz görmek istemedik, çünkü daha önce bu kadar ileri gitmemişti." Sonra eliyle Çağan, Alaz ve Fatih'i gösterdi. "Şimdi üçünüzden aynı anda ilgi görünce, delirdi tabi. İyice şımardı!"

Beren Melis'in son söylediğine şaşırıp beylere baksa da bu konuda bir şey söylemeyip arkasına yaslandı.

Ama, sanırım haklıydı Melis. Biz bunca senedir arkadaşımız olduğu için Buket'in hatalarını görmezden gelmiştik ama o resmen ihanet etmişti bize.

Sinem de bunun farkına varmış olmalı ki "Salak.." dedi mırıltıyla. "Bide bize varoş diyor.."

"O varoş kelimesini onun götüne sokardım ben ama, bunlar tuttu işte!"

Melis Atakan'la beni işaret ettiğinde "Ya kızlar!" dedi Atakan. "Saatlerdir sakinleşsin diye bekliyorum, ağzımı açamıyorum korkudan. Yangına körükle gitmesenize..!"

"Kork zaten!" dedi Melis öfkeyle. "Hatta seni de parçalamadığıma dua et!"

"E iyi de benim ne suçum var ki?" dedi Atakan çaresizce. Şahsen ben de Atakan'ın Buket'e yüz verdiğini düşünmüyordum.

Ama Melis sinirle bana dönüp "Duyuyor musun ne diyor??" dedi Atakan için. "Düşünsene Elçin, ben Atakan'dan güneş kremimi getirmesini istiyorum, o da çantamı bulmak için plaja gidiyor. Sonra dakikalarca gelmiyor.. Bulamadı mı acaba diye merak edip yanına gidiyorum ve bir de ne göreyim, Atakan bey'in eli Buket'in göğüslerinde!!"

İstemsizce "Oha.. " dediğimde Atakan telaşla "Ya yemin ederim Buket koydu elimi, ne olduğunu bile anlamadım!" dedi ve haklı olduğunu Melis'te biliyordu ama, bu görüntü sinirini çok bozmuştu belli ki..

Ve Atakan'ın bir suçu olmamasına rağmen Melis'in ona tripli olmasını anlayabiliyordum.. Arda'yı o şekilde görsem sinir krizi geçirirdim.

Sinem elini kalbine koyup "Üzgünüm Atakan ama, Melis'i çok iyi anlıyorum.." dedi. "Bu durumu yaşamak yerine ölmeyi tercih ederim. Keşke tutmasaydınız da Melis ağzını yüzünü dağıtsaydı o yellozun!"

"Keşke.." dedi Melis iç çekerek. Sonra kendisine yavru kedi gibi bakan Atakan'a döndü. "Bakma bana öyle.. Yerimde bir başkası olsa senin bir şey yapmadığına inanmayabilirdi de.. Ama ben Buket'in ne bok olduğunu biliyorum! O yüzden senin bir suçun olmadığını da biliyorum ama biraz trip yiyeceksin.."