Yaz Yağmuru (+18)

B./2

_____________________________________

Sesinin ve bakışlarının tatlılığından dolayı yelkenleri suya indirmek üzere olsam da son anda silkelenip "Olmaz.." dedim. "İstemiyorum sarılmanı. Uyur musun artık?"

Sıkıntılı bir nefes verirken bakışlarını çıplak vücudumda gezdirip "Neden ama?" dedi çocuk gibi.

Bilmem, mesela az önce yaptığın şerefsizlikten dolayı olabilir, sadece bir tahmin, hm?

"İstemiyorum çünkü.."

Kafasını yastığa gömerken "Bu nasıl bir ceza yarabbim?" dedi imana gelerek ve ben bu isyanına kahkaha atmamak için dudağını ısırmak zorunda kaldım.

Sonra ona bağlı olan elimi çekiştirip "Hadi hadi.." dedim umrumda değilmiş gibi. "Uyu.."

Yine küçücük çocuk gibi oflayıp puflamaya başlayınca kafasını yastığa gömen ben olmuştum bu sefer.

Bir süre hiç konuşmadım. Gözlerimi açmadım, hatta hareket etmedim bile. Uyuduğumu düşününce ne yapacağını merak ediyordum çünkü..

Ama aradan baya zaman geçmesine ve kusursuz uyuma taklidime rağmen elini bile sürmedi vücuduma.

Ama uyumuyordu, biliyordum. Hala nefes alışı düzensizdi çünkü ve muhtemelen vücudumu izliyordu.

Elime bağlı olan kolunu altıma alıp ona arkamı dönerek daha çok yakınlaştığımda düzensiz nefeslerinin tenime çarptığını hissedebiliyordum artık ve bu bile tahrik ediyordu beni.

Onu daha önce de uyuma taklidi yaparak tahrik etmeye kalkışmıştım ama sonucunda ceza alan o değil ben olmuştum maalesef.. Peki akıllanmış mıydım?

Hayır..

Bunu yine yapacaktım ve sonucu umrumda değildi. Alışmıştım çünkü. Biz bu dünyaya birbirimizle uğraşmak için gelmiştik..

Sırtımı göğsüne yaslayıp çıplak vücudumu onun vücuduna bastırdığımda zaten dakikalardır beni izlediği için semsert olan erkekliğini kalçamda hissedebiliyordum ve bunu yapmamla Atakan'ın hırlayarak geri çekilmesi bir olmuştu.

Ama o çekildikçe ben daha çok yanaştım..

Uyumadığımın farkında olarak "Melis.." dediğinde cevap vermek yerine minik mırıltılar çıkarıp daha sert bastırdım kalçamı erkekliğine.

Zaten çıplak olan kadınlığım bunu yapmamla birlikte sızlamaya başlamıştı bile ve ben şimdiden ıslandığımı hissediyordum.

Atakan çıkardığım minik iniltiler yüzünden yavaşça yutkunduğunda "Melis.." dedi tekrar fısıltıyla. "Dokunayım mı?"

Dokunması için deliriyordum ama bu kadar çabuk olmasını istemediğimden "I-ıh!" diye olumsuzluk belirten bir mırıltı çıkardım iniltilerimin arasından.

Sonra boştaki elimi hala kalçama sürtünen erkekliğine atıp şortunun üstünden avuçladım ve okşamaya başladım yavaş yavaş..

Anlık zevkle kasılırken "Ulan.." dedi Atakan zar zor. "Ben sana dokunamıyorum, sen niye dokunuyorsun?"

Alınmamış olsam da alınmış gibi elimi çekip "Dokunmamı istemiyorsan dokunmam.." dedim ama Atakan elimi tutup "Saçmalama.." dedi ve tekrar erkekliğinin üzerine bıraktı. "İstiyorum tabiki, dokun.."

🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️

~Elçin'in anlatımıyla~

Arda'yla birlikte odamıza geldikten sonra Arda beraber yatabilmemiz için yatakları birleştirdi ve dişlerimizi fırçalayıp geçtik yatağımıza.