Sevgilim (Başı Cringe Sonu Belirsiz)

9.7K 374 155
                                    

Yorum sınırı koyacm galibaa böle giderse
______________________________________

Balkon ne alakaydı bilmiyorum ama içime ufak bir korku yayılmıştı nedense.

Melis niye böyle bir mesaj atmıştı ki?

Atakan mesajı okumayı bitirdiği an dördümüz de merakla birbirimize baksak da sonrasında doğruca balkona yöneldik.

Balkon demirine yaslanıp aşağı baktığımda Melis'in orada, duvara yaslanmış duruyor olduğunu görünce merakım daha çok artmıştı açıkçası.

Napıyordu bu kız..?

Sanırım, ağlıyordu.. Çünkü yanaklarını siliyordu sürekli.

Ama Arda bunu fark etmemiş olacak ki "Aha!" dedi heyecanla. "Durduğu yer Buket'in kaldığı dairenin önü.. Sikecek belasını!"

Atakan kafasını iki yana sallayarak cevap verdi Arda'ya.

"Sinirli değil.. Ağlıyor.."

Sonra derin bir sessizlik oldu.

Bir kaç saniye sonra ise Melis kafasını kaldırıp bize doğru baktı ıslak gözleriyle.

Bizi bekliyordu ve şuan yapacağı şey için hazırdı sanırım ama, ne yapacaktı, işte onu bilmiyordum..!

Atakan'la göz göze geldiklerinde ilk başta sustu yalnızca.

Sonra güneşten korunmak için elini gözlerine siper edip "Atakan.." dedi zar zor. "Özür dilerim sevgilim.."

Açık konuşayım, Melis'ten böyle bir şey beklemiyordum o an.

Sinirlenir, trip atar falan sanmıştım ama..

Biz öyle mal mal durup şok içinde onu izlerken tekrar "Özür dilerim.." dedi Melis. "Seni seviyorum Atakan, lütfen böyle davranma.."

Tamam özür dilemek gayet erdemli bir davranıştı ama yürek isterdi açıkçası. Üstelik, Melis'ten bahsediyorduk.. Sadece geceleri kendisiyle baş başa kaldığında göz yaşlarını serbest bırakan kız şimdi herkesin gözü önünde ağlıyordu.. O nefret ettiği, ayrılmalarının sorumlusu olan Buket'in penceresinin önünde özür diliyordu Atakan'dan..

Ben Melis'in sevgisinden hiçbir zaman şüphe duymamıştım zaten ama, şuan da çok emindim. Bu kız aşık olmuştu Atakan'a..

Atakan ne diyeceğini bilemez bir halde Melis'e bakarken "Vay anasını.." diye mırıldandı Arda. Sonra Atakan'ın omzuna vurdu yavaşça. "Gitsene oğlum aşağı, ne bekliyorsun..?"

Atakan beyni daha yeni çalışmaya başlıyormuş gibi kafa salladı Arda'nın bu söylediğine.

Sonra içeri koştu aceleyle..

Koşarken Fatih'e çarpmıştı ama farkında bile değildi muhtemelen.

Fatih'se onun arkasından bakıp "Nolmuş lan buna?" dedi uykulu uykulu. "Nereye koşuyor?"

Fatih'in bu sorusunu Sinem cevapladı. Daha doğrusu, geçiştirdi..

"Amaan, boşver onu! Ne ara uyandın sen? Tuğra da uyandı mı..?"

Fatih Sinem'e göz devirip "Hay senin Tuğra'na.." dedi yalandan bir sinirle. "Bu ikisi deli ediyor beni ya! Dünyada başka kimse yokmuş gibi birbirlerini sorup duruyorlar anca..! Adama selam veriyorsun Sinem nerede diyor.. Bu da aynı şekil! Yeter lan..!!"

Bu sefer göz deviren Sinem oldu.

"Ay aman iyi, sormadım say! Öldü sanki, öküz..!"

Bense ikisinin atışmasına gülüp "Sen nereye?" dedim Fatih'e. Öyle bir hali vardı çünkü..

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin