Yaz Yağmuru (+18)

~§~

Yorum sınırı 500. (Boş yorum, emoji, nokta geçersiz.) ______________________________________

Bu laf dudaklarımın arasından benim iradem dışında dökülmüştü ve ben Rüya'nın benim neznimde kusursuz olan vücudunu izlerken kendimden geçmiştim resmen.

Evet libidosu yüksek biriydim ama abaza değildim. Bir kadını rahatsız edecek şekilde davranıp böyle öküz gibi vücudunu izlemezdim normalde ama.. Bu normal değildi. Rüya'nın bende yarattığı hisler normal gelmiyordu bana.

Bakışlarımı Rüya'nın "Neyse.." demesiyle vücudundan çektiğimde "Ben gidiyorum." diye devam etti sözlerine. "Dediğim gibi kızlarla takılıcam."

Sonrasında beni nutkum tutulmuş bir şekilde ardında bırakıp bir kaç şezlong ötede elbisesini çıkaran Sinem'in yanına gitti.

Ben de çaresizce kendime gelmeye çalışıp denize yönelttim adımlarımı..

🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️

~Elçin'in anlatımıyla~

Plaja vardığımızda ilk işim elbisemi ve çantamı bir kenara fırlatıp doğruca denize yönelmek olduğunda Arda'nın elini tutup onu da sürükledim peşimden.

Hava çok sıcaktı ve şimdiden bunalmıştım resmen! Denize girmezsem buhar olup havaya karışacakmışım gibi hissediyordum..

Arda onu çekiştirişime itiraz etmeden peşimden geldiğinde birlikte denize girip biraz derine doğru açıldık ve ben suyun ilk soğunu atlatmaya uğraşıp titrerken "Şunlara baksana.." dedi Arda kıyıyı gösterip. "Bence bunlar harbiden olacaklar.."

Neyden bahsettiğini anlamak için kafamı gösterdiği yere çevirdiğimde Çağan ve Rüya'nın bir şeyler konuştuğunu görerek sırıtıp "Bence de.." dedim titreyen sesimle. "Melis haklı.. Zaten Melis hep haklı. Çağan Rüya'dan etkilenmiş gibi görünüyor."

Arda bu söylediğime belli belirsiz kafa salladıktan sonra hala suya alışamadığımı fark edip kolumu tuttu ve kendisine doğru çekti vücudumu. Sonra kollarını belime dolayıp kafasını benimkine yasladı nazikçe.

"Hala üşüyor musun..?"

Bedenim onun kolları arasında tir tir titriyor olmasına rağmen "I ıh.." diye cevapladım sorusunu. "Üşümüyorum."

Kafasını kaldırıp geri çekilirken "Yalancı.." dedi fısıltıyla ama ben onu umursamayıp gözlerimi kapattım ve omzuna yasladım kafamı. Sonra elimi çenesinde gezdirmeye başladım yavaşça.

"Asıl yalancı sensin.."

Bunu söylerken sesim fısıltı gibi çıkmıştı ve Arda neden böyle söylediğimi anlayarak derin bir iç çekti.

Ardından minik bir öpücük bıraktı saçlarıma.

"Bana hala sinirli misin?"

Bir kaç saniye susup kendi içimde düşündüm bu soruyu. Gözlerim hala kapalıydı.

Fakat düşünmeme gerek yoktu bile.. Cevabı zaten biliyordum.

"Değilim.. Sana kızmak istiyorum ama kızamıyorum."

Bu cevabım ikimizi de sessizleştirmişti. Haklıydım ve bunu o da biliyordu.

Dudaklarının arasından minik bir özür çıktığında çenesini okşamaya devam edip "Seni anlayabiliyorum.." dedim. "Özür dile diye söylemiyorum. Özür istemiyorum. Sadece bir daha böyle şeyler yaşamak istemiyorum Arda.."

Yüzünü görmüyordum ama bakışlarında bana karşı mahcubiyet ve pişmanlık vardı, biliyordum.

Belimdeki eli beni daha sıkı kavrarken "Özür istemediğini biliyorum." dedi fısıltıyla. "Ama gerekirse öleceğim güne kadar özür dileyeceğim senden. Ve Elçin, sana yemin ediyorum, ömrümün sonuna kadar yaptığım tek hata bu olacak sana karşı. Bir daha asla.."