Yaz Yağmuru (+18)

Söylenmedi Hiç, Sana Layık Düşler..

Başlıyoruz 💙💙💙
______________________________________

"Yalancı! Resmen kaçıyorsun şuan!"

Arda beni duymazdan gelip gözlerini kapattığında kıkırdamaya başladım. Söylediğim gibi, resmen kaçıyordu sorumu cevaplamaktan.

Yine de üstüne gitmek istemediğim için konuyu kapatıp göğsüne yaslandım ama yüzümdeki aptal sırıtışa engel olamıyordum hala.

Benim için "kalbimdeki insan" demişti çünkü..

İçindeki hisleri, duyguları o kadar çok merak ediyordum ki, açık açık sormak istiyordum ama yapamazdım tabi. En iyisi akışına bırakmaktı..

Bir kaç saniye öylece uzandıktan sonra "Aslında.." dedim. "Aramızdaki şey her neyse, hiç bitmesin istiyorum biliyor musun?"

Tamam başlarda ufak bir etkilenme ve çoğunlukla cinsel çekimdi ama şuan öyle olduğunu düşünmüyordum. Belki bir tık daha duygusal hislerimiz ön plana çıkmıştı birbirimize karşı..

Arda bu söylediğime sessiz kalınca düşüncelerimi ona da açıklamak ister gibi "Yani şöyle.." dedim. "Tamam aşık değiliz ama, bence ufakta olsa duygusal bağlar var aramızda.. En azından ben öyle hissediyorum."

Bunu söylediğim an yanaklarım yanmaya başlamıştı ve kıpkırmızıydı muhtemelen ama neyseki Arda yüzümü görmüyordu.

Ve cevapta vermedi sözlerime.

Kafamı hafifçe göğsünden kaldırıp yüzüne baktığımda gerçekten uyuyakalmış olduğunu görünce gülümsedim.

Söylediklerimin hepsi boşa gitmişti ama uyurken bu kadar tatlı görünmesi bunu telafi edebilirdi sanırım..

Gözlerim duvardaki saate kaydığında saatin epey geç olduğunu görüp ben de iyice yerleştim Arda'nın kucağına.

Sonra yavaşça yüzüne yaklaşıp ufak bir öpücük bıraktım dudağının kenarına.

"Seni seviyorum Arda.."

🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️

~Sinem'in anlatımıyla~

Elçin ve Arda, beylerin apartına çıktığında biz de Tuğra'yla bizimkine girip kapıyı kapattık arkamızdan.

Tuğra hala eline verdiğim mendille burnundan akan kanları silmeye uğraşıyordu.

Ona içim giderek bakarken "Aptal." dedim bir anda öfkeyle. "Niye dalga geçiyorsun ki çocukla?"

Yediği kafa onun pek umrunda olmasa da benim çok umrumdaydı çünkü ve neredeyse ağlayacaktım bu yüzden.

Omuz silkip "Ne bileyim.." dedi Tuğra. "Kaşınıyordu, bizde kaşıdık.."

Yüzümü buruşturup ona bakarken "Aynen!" dedim hiddetle. "Şu suratının haline bak!"

Aslında öfkem Tuğra'ya değil de ona bunu yapan çocuğaydı ama kimden çıkaracağımı şaşırmıştım sinirimi.

Buket'le benim odama doğru yöneldiğimizde Tuğra'yı banyoya doğru çekiştirip "Gel buraya!" dedim. Sesim hem sinirli gibi hem de ona kıyamıyor gibi çıkmıştı.

Sözümü dinleyip banyoya girdiğinde kenarda bulunan lavaboya yaklaşıp musluğu açtım ve "Yüzünü yıkayalım.." dedim daha sakin olmaya çalışarak.

İnsan gibi davranmak yerine kafasını musluğun altına sokup yüzüyle beraber saçlarını da yıkamaya başladığında yan tarafta bulunan havlulardan birine uzanıp "Yavaş ol.." dedim. "Canın acıyacak, sakin davran."