Az önce sinirden ağlıyordum, sonra aynaya baktım, kirpiklerim cok güzel masallah ağlayınca daha güzel olmus, o yüzden keyfilendim şimdi bu bölümü yazıcam.
Başlıyoruz.
______________________________________Bu soru nedense canımı acıtmıştı ve bir kaç saniye sessiz kalıp "Olur.." dedim sonrasında. Sesim fazlasıyla acı dolu çıkmıştı. "Eve gidelim.."
Bu tatil ilk zamanlar söylediğimin aksine bize iyi gelmiyordu çünkü.
Hiçbirimiz iyi değildik. Hatta berbattık.
Melis yanı başımda gözyaşı döküyor, acı çekiyordu. Sinem'le Beren'in de Melis'ten bir farkları olmadığına emindim. Ben deseniz zaten..
Biliyordunuz işte.
O yüzden en iyisi bu tatilin burada bitmesiydi. Muhtemelen yarın sabah eşyalarımızı toparlayıp, bulduğumuz ilk fırsatta dönerdik eve.
Tüm acıları ardımızda bırakarak..
Daldığım düşüncelerin arasında Melis'in artık ağlamadığını fark ettiğimde uyuduğunu anlayarak bende kapattım gözlerimi.
Ve bu yorgunluğa daha fazla dayanamayarak kendimi uykunun sıcak kollarına teslim ettim..
🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️
Sabah gözlerimi Melis'in ayak sesleriyle araladığımda tüm gece deliksiz bir şekilde uyuduğumu anlayarak gerindim ve doğruldum yavaşça.
"Ne yapıyorsun?"
Melis benim sorumu duyduğunda bakışlarını bana çevirip eliyle yerde duran valizi işaret etti ve kızaran gözlerini hiçe sayarak gülümsedi hafifçe.
"Valiz hazırlıyorum.."
Elindeki kıyafetleri valize tepişini izlerken gitmeyi gerçekten fazlasıyla istediğini fark ederek derin bir iç çektim.
Saat henüz sabahın körüydü çünkü..
"Sinem'le Beren'in haberi va-"
"Var merak etme. Ben söyledim onlara, tamam dediler mecbur.. Yani üzüldüler tabi ama.."
Melis'in yavaş yavaş kısılan sesine karşılık sıkıntılı bir nefes verip yerimden doğruldum ve kendi valizimin fermuarını açıp kıyafetlerimi gelişi güzel yerleştirmeye başladım bende.
İçimde bir burukluk vardı ama görmezden gelmeye çalışıyordum bu duyguyu.
Dolaptaki tüm kıyafetlerimi ve kişisel eşyalarımı valize tepiştirmeyi bitirdiğimde Melis'e bakıp onun da işini hallettiğini görerek "Hadi.." dedim. "Kahvaltı yapalım şimdi.. Sonra bugün için bilet bakarız beraber."
Melis bana kafa salladıktan sonra yerinden doğrulup adımlarını salona yönlendirince bende sallana sallana gittim peşinden.
Sinem ve Beren biz gittiğimizde salondalardı zaten..
Hatta kahvaltı hazırlıklarına başlamışlardı ama ikisininde morali yerlerdeydi görünüşe göre.
Kendime ayrı, onlara ayrı üzülüyordum ve elimden gelen hiçbir şey olmaması beni deli ediyordu ama kapının çalışıyla düşüncelerimden sıyrılıp açmak için o tarafa yöneldim.
Kapıya yaklaştığımda klasik bir türk olarak "Kim o?" dedim ama ses gelmeyince umursamadan direkt açtım kapıyı.
Karşımda Arda'yı görünce biraz şaşırmıştım açıkçası ama kendimi toparlayıp "Ne var?" dedim soğuk bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...