Yaz Yağmuru (+18)

§t0¶ th¡Nk¡N' M€

______________________________________

"Napim amk, gel avcuma işe istersen?!"

Fatih sitemli çıkışıma cevap olarak kolunu kaldırıp bağlı olan bileklerimizi gösterince göz devirip "Off.." dedim. "Kimse yok zaten, çözelim gitsin."

Melis'le Atakan çift olduğu için bağlı olmaları absürt değildi ve Atakan şerefsizi sırf pislik olsun diye ipi çözmezdi ama Fatih'le benim bağlı olmamızın bir mantığı yoktu ve çözsek kimsenin haberi olmazdı zaten..

Sabah geri bağlayabilirdik.

Fatih bu söylediğimi duyunca kaşlarını çatıp "Mal mısın lan sen?" dedi. "Madem bunu düşünebiliyorsun, yatakları niye birleştirdik biz?"

Bu söylediğine istemsizce sırıttığımda Fatih bir kaç küfür mırıldanarak kolumuza bağlı olan ipe uzandı ama nasıl bağladılarsa şerefsizler, çözülecek gibi değildi.. İpte kalındı zaten ve anca kesersek kurtulabilirdik.

Fatih bunu akıl edemeyip hala tek eliyle iple cebelleşirken kolunu çekiştirip "Bıçak falan bulalım." dedim. "Olmaz böyle.."

Yine söve söve bıraktı ipi ve ağır ağır kalktı yerinden.

Odanın içinde makas, bıçak veya benzeri bir şey bulmak için bakınıp dururken sürekli ellerimizin bağlı olduğunu unutup istemsizce birbirimizi çekiştiriyorduk ve bu durum sinir bozucu olmaya başlayınca "Yeter lan!" dedi Fatih bileğini ovuşturarak. "Mutfaktan alalım, yok işte burada."

Onu kafamı sallayarak onayladığımda beraber mutfağa gittik ama Alaz'ın hala odasına geçmediğini ve bir şeyler izliyor olduğunu görünce çaresizce birbirimize baktık Fatih'le.

Alaz bizi fark edince "Ooo.." dedi alaycı bir sesle. "Kimleri görüyorum. Best shipim gelmiş.."

Ona gözlerimi devirip "Sus amına koyim ya.." dediğimde gülerek arkasına yaslanıp "Hayırdır?" dedi. "Uyku mu tutmadı??"

Muhtemelen bıçak bulmak için geldiğimizi anladığından dolayı imalı bir şekilde konuşuyordu ama Fatih kafasını iki yana sallayıp "Yoo.." dedi. "Şey yapmaya geldik biz.. Su.."

"Su içmeye geldik, evet." diye Fatih'i onayladığımda Alaz yerinden kalkıp iki bardak su doldurdu ve bizim tezgaha yaklaşmamıza bile müsaade etmeden ellerimize verip "Hadi afiyet, güç, kuvvet olsun yiğitlerim." diyip tekrar koltuğa attı kendini.

Fatih tuvalete gitmesi gerekmesine rağmen suyu içmeye başladığında ben  bardağı oflayarak ortadaki sehpaya bıraktım ve "Seni bilerek diktiler buraya dimi lan?" dedim Alaz'a.

Alaz beni doğrularcasına sırıtıp "Olabilir.." dedi. "Geçe bir kaç tane oyun bozan bileklerindeki ipleri keser diye.."

Bıkkınlık dolu bir nefes verirken aklıma gelen şeyle hafifçe gülümseyip "Alaz.." dedim. "Bak bize yardım edersen 5 paket sigaran benden.."

Bu teklife hayır diyemeyeceğini biliyordum çünkü deli gibi sigara içiyordu. Ne zaman, nerde, hangi koşulda olursa olsun..

Ama o beni şaşırtarak kafasını iki yana salladı. "Yok oğlum, bıraktım ben sigarayı.."

Söylediği şeyle tek kaşım havaya kalkarken "Hadi lan ordan.." dedim alayla. "Ne ara bıraktın, daha az önce tüttürüyordun balkonda?!"

Çok doğru bir şey söylemişim gibi parmağıyla beni gösterip "Heh!" dedi. "Tam da o ara bıraktım.."

"Ya oğlum saçmalama.." dedi Fatih nihayet suyunu bitirip bardağı sehpaya bırakırken. "Bu kadar çabuk bırakılır mı, kafa mı buluyorsun lan? Bak, 5 paket de benden olsun.. 10 paket sigaraya yapmaz mısın bir şeyler, hı?"