Sen bi ara durakmışın, hayatımın turisti..
Bi 300, 500 yorım atın la.. ______________________________________
İki sevgili tartışırken araya girme taraftarı değildim pek ama sanırım tam da şuan birinin müdahale etmesi gerekiyordu olaya.
Çünkü Melis aşırı sinirliydi ve verdiği karardan fazlasıyla pişman olacağını adım gibi biliyordum. Şuan da kesinlikle mantıklı düşünemiyordu..
Atakan Melis'in söylediği şey yüzünden şoka girmiş bir şekilde ona bakarken "Ne?" dedi ama devam etmesine izin vermeden "Melis.." diyerek araya girdim. "Bence, öyle söyleme.. Çıkıp balkonda hava al biraz, hm? Sakinleş, olmaz mı?"
Sinem beni onaylayıp "Bence de.." dediğinde ona çevirdi bakışlarını Melis.
"Atakan'ı yanlış anlıyorsun.." diye devam ettim sonra. "Hadi gel, çıkalım balkona."
Melis söylediklerimize sıkıntılı bir nefes verirken "İstemiyorum!" diye cırladı öfkeyle. "Balkona çıkmayı da istemiyorum, Atakan'ı da istemiyorum! Duymuyor musunuz söylediklerini ya..?"
Şuan onu anlamamıza ihtiyacı vardı, farkındaydım ama sorunda tam olarak buydu.
Biz onu anlıyorduk zaten.. O bizi anlamıyordu!
Atakan Melis'in kolunu tutup "Bu söylediklerinde ciddi değilsin, değil mi?" diye sorduğunda Melis hırçın bir tavırla geri çekti kolunu.
Ama Atakan umursamadan devam etti konuşmaya.
"Bu kadar yükselmemelisin diyorum.. Bunun neyi yanlış Melis? Bunun için ayrılacak mısın gerçekten? Kıza neler söyledin farkında mısın s-"
Melis Atakan'ın sözünü kesip "Hala kız diyor..!" dedi bana bakarak. "Duydun değil mi? Hala kız diyor.. Buket'e üzülüyor! Ne yapayım ben bunla, hı? Söylesene Elçin.."
Ağzımı açıp bir şey söylemek istedim ama Melis elini kaldırıp durmamı işaret edince sustum geri.
Ağlamak üzere gibi görünüyordu..
Gözleri dolmuştu ve cidden iyi görünmüyordu ama burada, herkesin içinde ağlamazdı, biliyordum.
Bu yüzden zar zor yutkunup "Bir daha olmaz, tamam mı?" dedi Atakan'a ima yaparak. "Bir daha laf söylemem Buket'ine, üzülme.. Ne istiyorsan yap, sadece benden uzak ol."
Konuşmayı bitirdiğinde ise kimsenin bir şey söylemesine izin vermeden çıktı salondan ve tahminimce göz yaşlarını tutamayarak kapıya yöneldi..
Bizse arkasından öylece bakakalmıştık.
Atakan ellerini stresle saçlarının arasından geçirirken bir küfür mırıldanıp "Dalga geçiyor, değil mi?" dedi çaresizce. "Ayrılmış olamaz.. Hiçbir şeyi doğru anlamadı bile!"
Atakan'ın bu haline üzülsem de ne diyeceğimi bilemeyerek sustum ama Arda ona yaklaşıp "Sadece çok sinirli." dedi elini Atakan'ın omzuna koyup. "O yüzden yanlış anladı, sakinleşince yine konuşursun."
Tuğra kafa sallayıp onayladı Arda'yı.
"Keşke bu kadar sinirliyken gitmeseydin üstüne. Senin amacın kötü değildi, biliyoruz. Biz anladık ama, o anlamadı işte.. Yine de takma kafana, düzelir."
Umarım dedikleri gibi, her şey düzelirdi çünkü onların ayrı olmasına ben bile dayanamazdım.
Melis zor bir kızdı ve her erkek idare edemezdi onu. Ama Atakan'la müthiş bir uyum vardı aralarında.. Atakan Melis'in nazını keyifle çeken, onun bu yönünü seven biriydi ve ayrılırlarsa gerçekten kötü olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...