Sizi seviom muah (öyle bi icimden geldi)
______________________________________~2 gün sonra, Elçin'in anlatımıyla~
Çatalımı elime alıp önümdeki tabakta boş boş gezdirirken "Vay be.." dedim inanamıyormuşum gibi. "Gerçekten gitti.. Çok tuhaf."
"Aslında gideceğini düşünmemiştim." diye bana katıldı Atakan. "Gerçekten tuhaf.." Sonra duraksadı ve Melis'in yanağını öptü. "Ama Melis'im sağ olsun işte.. Bu kızın başaramayacağı şey yok!"
Melis Atakan'ın söylediklerine gülerken Arda bana dönüp tabağımda gezdirdiğim çatalımı işaret etti. "Beğenmedin mi?"
O an ne yaptığımı yeni fark ederek "Beğendim ya.." dedim aniden. Bugün yemeklerimizi Arda yapmıştı, nasıl beğenmeyebilirdim ki? Tavuk sote yapmıştı ve ona aşık olmasam bile bu yemeğini yedikten sonra olurdum. O kadar güzeldi yani.. "Çok iyi olmuş sevgilim.."
Sadece, ben şu Buket'in gitmiş olması meselesine şaşırdığım için, yemek yemeyi unutmuştum. O yüzden çatalımı boş boş gezdiriyordum tabağımda. Hatırlayınca yemeye devam ettim.
Arda ona "sevgilim" dememe gülümserken elini memnuniyetle yasladı belime. Ben de ona gülümsedim ve sanki onun önünde de aynı yemekten yokmuş gibi çatalıma batırdığım tavuğu ona uzattım. O da sorgulamadı zaten, direkt yedi.
Sonra çatalımı bıraktım ve bir parça ekmek kopardım, onu uzattım bu sefer.. Kocama kendi ellerimle yemek yedirmeyeceksem neden kocam olsun ki?
"Henüz kocan değilim.."
Arda'nın cevabıyla gözlerim şaşkınlıkla aralanırken "Ne?" dedim utanarak. "Ben onu sesli mi söyledim ya..?"
Arda yerine Alaz cevapladı sorumu. "Sanki, biraz öyle oldu.."
Bu arada, evet, Alaz ve Beren de buradaydı artık. Buket gidince onlar da aparta dönmüşlerdi tekrar..
Yanaklarım kızarmaya başlarken Arda pis pis sırıtıp "Mmm.." dedi keyifle. "Aklından geçen düşünceleri sevdim."
Hızla önüme dönüp "Tamam sus." dedim sadece. Allah kahretmesin ya, bari herkesin içinde söylemeseydim!
Ama o rahat durmayıp "Devam et.." dedi belimi okşayarak. Yüzüme eğildi, kulağıma yaklaştı ve fısıldadı. "Kocana ellerinle yemek yedir hadi.. Durma."
Yemin ederim ölüyordum utancımdan ama belli etmemeye çalışıp "Kendin ye.." dedim ve dirseğimle ittim onu. "Yanaşma.."
Bu kez belimdeki elini okşamak için değil, beni ufacık cimcikleyip huzursuz etmek için kullandı. "Hadiiii..!"
Yaptığı şey yüzünden irkilirken "Ya rahat dursana!" dedim huysuzlanarak. Sonra sesimi alçalttım ve ona yalvaran gözlerle baktım. "Arda ya.. Utandırıyorsun beni aşkım, yapma lütfen!"
Göz bebekleri irileşirken "Ne!?" diyen oydu bu sefer. Yüzünde heyecanlı bir gülümseme vardı. "Sen bana aşkım mı dedin lan?"
Ellerimi yüzüme götürüp sabır dilenirken "Sus..!" dedim ağlamaklı bir sesle. Salak ben sus dedikçe daha çok bağırıyordu.. Gerçekten ağlayacaktım utancımdan. "Allah için Arda.. Nolur sus!!!"
Söylediklerime "Tamam." dese de yerinde keyifle kıpırdandı. "Dedin ama, değil mi?"
Diğerleri bizim bu halimize gülerken "Dedim." diye yanıtladım sorusunu. Aşkım dememde anormal bir durum yoktu tabi ama ben genelde bu kelimeyi kullanmazdım. Bir anda ağzımdan çıkıvermişti. Üstelik bir de şu "kocam" mevzusunun üzerine gelince, e haliyle utanmıştım. Ve Arda da benim utancımdan gebermem için üstün bir çaba harcıyor gibiydi.
Cevabımdan sonra kollarını masaya yaslayıp sırıtmaya devam etti.
"Her zaman diyebilirsin.."
Gözlerim masanın bir ucunda oturup yemeğini yiyen Alya'yla buluştu ve konuşulanları duyamıyor olmasına rağmen hafifçe yutkunup kafamı eğdim. "Artık susacak mısın Arda? Lütfen.."
Neyseki bu sefer sözümü dinledi ve sesini kesti ama bakışları sürekli üstümdeydi. Keyfi de yerinde görünüyordu öküzün. Sanki, ona "kocam" dememi baya sevmiş gibiydi. Pek anlayamadım. Ama konuşmadım da..
Yani, bilemiyorum, belki günün birinde evlenirdik, ve o zaman eskileri yad edip gülerdik ama.. Şuanlık böyle bir mevzu söz konusu değildi. Bu yüzden boş hayallere kapılmak istemiyordum.
Ama Arda benimle uğraşmaya devam edip "Ne düşünüyorsun..?" dedi. "Aklın bana söylediklerinde kaldı, değil mi?"
En azından şimdi bağırmıyor, fısıltıyla konuşuyordu.
Dürüst davranıp "Evet.." dedim. "Daha doğrusu, senin bana söylediklerinde.." Sonra duraksadım ve tereddüt ederek devam ettim. "Sanki evlenmek istiyor gibisin.."
Aslında, böyle bir isteği olduğunu bana daha önce söylemişti ama, bilemiyorum. Zaman geçmişti üstünden, araya küslükler girmişti, bir şeyler olmuştu falan.. Belki fikri değişmişti, bilemezdim.
Ama o kafa sallayıp "Evet." dedi kendinden emin bir şekilde. "İstiyorum." Sonra sol elini kaldırıp 2 işareti yaptı. "En fazla iki yıl.."
Kaşlarımı çatıp "En fazla 2 yıl mı?" diye karşılık verdim bu söylediğine. 2 yıl içinde evlenmeyi mi planlıyordu?
Gözlerime gayet net bir şekilde baktı. "Evet.. En fazla iki yıl sonra gerçek anlamda kocan olacağım.. Görürsün."
Biraz düşünüp "Çok erken sanki.." dedim ama Arda beni umursamadı bile. "Görürsün." dedi yine. "Tamam mı? İki yıl sonra konuşuruz bunları.."
Bu kendinden emin haline omuz silkip "Peki.." dedim. "Görürüz.."
Ben de kendimden emindim çünkü biliyordum, 2 yıla evlenmezdik. Güya hayal kuruyordu beyefendi..
Sonra ikimizde önümüze döndük ve diğerlerinin sohbetine ortak olduk yeniden.
Her nasıl olduysa konu yine Buket'e, daha doğrusu onun gidişine gelmişti. Biz Arda'yla kendi aramızda "Evlenicez-evlenmicez" tartışması yaparken onlar bunu konuşuyordu hala..
Sinem bu durumdan oldukça memnun görünüyordu. "Ohh, şükür!" dedi bir yandan yemeğini yerken. "Gitmesine çok sevindim vallahi.."
Tuğra ona kafa sallayıp "Öyle, iyi oldu.." dedi ama bir yanı da o kadar mutlu değil gibiydi. Konuşmasına keyifsizce devam etti. "Ama biraz geç kaldı sanki.."
Sinem kaşlarını çatıp "O ne demek?" dediğinde Tuğra masaya yaslanıp "Keşke daha erken gitseydi diyorum." dedi sıkıntıyla. "Yani, şunun şurasında ne kaldı ki zaten.. 2 gün sonra bizim için de bitiyor tatil, evlerimize dönüyoruz.."
______________________________________
Tatilin bitmesine son 2 gün mü.. Sanırım kitap bitiyor :(
Neyse, nolcak canimm.. Sanki 4 aydır birlikteyi-
Tamam dürüst olayım, sizi özlicem.. Hemde çok:') Ama şuan ölüyormuşum gibi konuşmanın bir manası yok, çünkü daha buradayım. Bunları kitap gerçekten bittiğinde konuşuruz. İyi bakin kendnize, muck. Sonraki bölümde görüşmek üzr, HAYDİN BB..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...