Bir O Kalmıştı Zaten Amk!

25.8K 574 586
                                    

Bölümü kimin ağzından yazmayı bıraktıysam diğer bölüm ondan devam ediyorum, belirtmiyorum o yüzden. Aklınız karışmıyor dimi?

Başlıyoruz 💙
______________________________________

Arda bu halimi anlamış gibi "Alaz!" dedi bana dönüp. "Oğlum iyi misin lan sen?"

Adımlarımı hızlandırırken "İyiyim." dedim basitçe. "Niye ki?"

"Ne bileyim.." dedi Arda düşünceli gibi çıkan sesiyle. "Yani.. Yanlış anlama ama, Buket'le ilişkin olduğunu bilmesem, Beren'den etkilendiğini düşünürdüm.."

Bu söylediği kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

"Buket'le ilişkim mi varmış?"

Arda da aynı şekilde kaşlarını çatıp "Yok mu?" dedi kafa karışıklığıyla.

Kafenin kapısını iterken "Yoo.." dedim. "Nerden çıktı bu?"

"Saçma olacak ama.." dedi Arda. "Bugün senin gömleğini onun üstünde görünce, şey sandık biz.. Yani ben ve Elçin.. Ne bileyim aranızda bir şeyler var falan sandık işte. Senin ona ilgin olduğunu biliyorum çünkü.."

Son cümlesine "Yok." demek istesem de bir şey söylemeden "Elbisesi yırtılmıştı." dedim. "O yüzden verdim gömleğimi. Aramızda bir şey yok.."

Arda soğuk içecek dolabından bir kaç kutu soğuk kahve çıkarıp elime uzatırken "Haa.." dedi. "Anladım. E o zaman, Beren'den etkilenmiş olabilirsin, değil mi?"

Buket'e verdiğim cevabın aynısını vererek "Sadece güzel kız." dedim ve konuyu kapattım.

Ne hissettiğimi bende bilmiyordum çünkü.

Belki de Buket'in beni kırıp dökmesinden çok yorulmuştum ve bu yüzden odağımı değiştirmek istiyor, yeni birini arıyordum içgüdüsel olarak ama, eğer durum böyleyse, Beren'i kullanamazdım zaten. İçimdeki hislerden net bir şekilde emin olmadan bir şey yapamazdım..

Kafamda bu düşünceler dolanırken içeceklerin ücretini ödeyip çıktık kafeden ve tekrar plaja yönelttik adımlarımızı.

Güneş yavaş yavaş batmaya başlarken kızıla boyanan gökyüzü eşliğinde ayağımın altındaki kumları eze eze yürüdüm Elçin'in yanına. Beren de buradaydı hala ve bizim kafeye gidip geldiğimiz sürede bir kaç deniz kabuğu daha bulmuş, şezlongun üzerine koymuştu özenle.

Elimdeki soğuk kahvelerden birini ona uzatırken "Koleksiyon mu yapacaksın?" dedim topladığı deniz kabuklarını göstererek.

Uzattığım soğuk kahveyi alıp teşekkür ettikten sonra "Aslında.." dedi. "Koleksiyon değil de, takı yapabilirim. Çok hoşlar çünkü.."

Ne takıdan ne de tokadan anlardım ama bu konu çok ilgimi çekmiş gibi şezlonga oturup "Öyle mi?" dedim merakla. "Nasıl yapacaksın ki?"

Beren bu soruyu duymayı bekliyormuş gibi heyecanlı bir şekilde deniz kabuklarından nasıl takı yapacağını anlatmaya başladığında gözlerimi gözlerine odaklayıp dinlemeye başladım onu ilgiyle.

Aslında, ilgili olduğum şey anlattıkları değildi. Gözleriydi.. Bu kadar heyecanlı anlattığı için onu dinlemek, söylediklerini anlamak istiyordum ama, onun yeşil gözlerine bakınca tüm dikkatim dağılıyordu ve hiçbir şey duyamıyordum resmen.

Bu normal miydi?

Konuşması bittiğinde kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım ve "Çok güzel.." dedim ama Beren hafifçe gülümseyip "Yalancı.." dedi sessizce. "Dinlemedin ki.."

Bunu fark etmiş olmasına utansam da darılmamasına gülerek "Özür dilerim.." dedim. "Dikkatim dağıldı.. Zaten pek anlamam bu işlerden."

Beren anladığını belirtir gibi kafa sallayıp güldü yine ve şezlonga bıraktığı deniz kabuklarını avuçlayıp çantasına koydu nazikçe. Sonra üstündeki ince elbiseyi çıkarıp Elçin'e döndü.

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin