Sil Baştan

15.1K 569 188
                                    

______________________________________

Ne?

Yanaklarım ve hatta tüm vücudum alev alev yanmaya başlarken duyduğum şeyin şaşkınlığıyla gözlerimi aralayıp "Ne?" dedim ama iki harflik bir kelimeyi söylerken bile sesim titremişti resmen.

Gülüşünden öpmek mi..?

Alaz bu tepkime hafifçe gülerek yüzüme yaklaştığında utanarak geri çekildim ama elini uzatıp çenemi tuttu bu sefer.

"Çok güzel gülüyorsun ve kendinde kusur olarak gördüğün bu şey benim için tahmin edemeyeceğin kadar değerli.."

Yemin ederim tam da şuan kalbim çıkmak üzereydi ama ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu.

Alaz'ın çenemi tutan elinin baş parmağı yavaşça dudaklarımda gezinmeye başladığında sadece yutkundum.

O kadar heyecanlanmıştım ki bayılacaktım resmen!

Göğsüm hızla inip kalkarken Alaz'ın eğilip beni öpeceğini düşünerek gözlerimi kapattım ama o yalnızca derin bir iç çekip yavaşça bıraktı çenemi.

Ve ben gözlerimi aralarken arkasına yaslanıp trilyonuncu kez gözlerimin içine baktı.

Şuan ne hissetmeliydim bilmiyordum ama beni öpeceğini düşündüğümde deli gibi heyecanlansam da buna engel olmak istemediğimi fark ederek iki yana salladım kafamı.

Bu çocuk neden bende böylesine tuhaf hisler bırakıyordu?

Kalbim hala hızla çarparken Alaz'ın beni izleyen gözlerine bakıp "Ben.." dedim ama devam edemedim cümleme. Sonra tekrar yutkunup konuyu değiştirmeye karar verdim. "Şey.. Biz aslında bugün eve dönecektik biliyor musun?"

"Eve mi dönecektiniz? Neden?"

Alaz bunu sorarken sesi şaşkınlıktan çok telaş barındırıyordu. Kafa salladım.

"Evet dönecektik.. Çünkü, biliyorsun işte, şu son olaylar.. Elçin ve Arda.."

Bir kaç saniye sustuktan sonra "Ama Arda size işin aslını anlattı, değil mi?" dedi. "Yani gitmeyeceksiniz."

"Evet, sanırım.."

Bu sefer ikimizde sustuk ama kalp atışım tekrar normal düzenine dönmeye başlayınca Alaz'ın gözlerine bakıp devam ettim konuşmaya.

"Keşke hiç yaşanmasaydı.."

Alaz bu söylediğime katılarak "Keşke.." dediğinde sıkıntılı bir nefes alıp "En başından anlatsaydı keşke Arda." dedim. "Elçin çok üzüldü. Sadece o da değil, hepimiz.."

Alaz bana hak verir gibi kafa sallasa da "Evet ama bu kadar kolay değildi muhtemelen.." dedi. "Keşke kimse üzülmeseydi ama Arda'ya bunun için kızamıyorum.. Çünkü ne kadar zor durumda olduğunu gördüm. Ayrıldıkları gün Elçin sabaha kadar benim yanımda ağladı ve ciddi söylüyorum, onun üzülmesi beni de çok üzdü. Ama yemin ederim Arda daha kötüydü.. Her ikisini de gördüğüm için rahatça söyleyebilirim bunu. Arda içinde bulunduğu durum yüzünden fazlasıyla depresif bir ruh halinde ve kafası epey karışık. Onunla her seferinde konuştum. O gece, Elçin'in aldatıldığını düşünmesini istediğini ve bunun sebebini bana söyledi. Alya için ondan uzaklaşması gerekiyordu ve böyle bir olay olupta Elçin onu terk etmese Arda bunu asla beceremezdi. Yani onun düşüncesi buydu.. Biliyorum çok saçma ama kendimi onun yerine koyunca anlayabiliyorum. Hala işleri yoluna koymaya uğraşıyor ve hala berbat. Açıkçası, onun için endişeleniyorum.."

Alaz bunları söylediğinde düşünceli bir şekilde bakmaya devam ettim yüzüne.

O olaydan beri Arda'ya çok sövmüş, çok beddua etmiştik ama olayın bu tarafından bakınca pişman oluyordu insan. Evet tamamen suçsuz değildi ama suçlu da değildi. Çok ağır sorumlulukları vardı..

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin