______________________________________
~Yarım saat sonra~
Beren ona söylediğim gibi eşyalarını hazırlayıp beni beklerken bende kendi alacaklarımı ve de çadırı alıp doğruca kızların apartına yöneldim tekrar.
Bizimkiler plajdan dönmüştü ama hiçbirinin keyfi yok gibiydi.
Sanırım Buket'ten dolayı..
Planımı yalnızca Arda ve Fatih'e anlatabilmiştim çünkü diğerleri tartışmakla meşguldü. Neden bilmiyorum ama Melis delirmiş gibiydi ve Atakan'a saydırıp duruyordu.
Ama olayı dinleyecek vaktim yoktu maalesef.
Arda ve Fatih planımı duyduklarında mantıklı olduğunu söylemiş ve biz aparttan çıkarken Buket'e görünmeyelim diye de yardımcı olmuşlardı.
Bu arada, Buket'in sandığım gibi yalnızca bir kaç gün değil hep burada olacağını öğrenmiştim, çünkü alt apartı tutmuştu yüzsüz.
Ve bu konuda ne yapacağımı da bilmiyordum ama Fatih "Biz hallederiz." demişti. O yüzden onlara güveniyordum..
Aparttan ayrıldıktan yarım saat sonra bahsettiğim yere vardığımızda Beren elindeki çantaları kumsaldaki taşların üzerine bırakıp "Offf.." dedi yorgun argın. "Uzakmış burası da.. Çok yoruldum!"
Ben ona nazaran daha fazla eşya taşıyordum ama bu haline gülüp yanına yaklaştım ve bende bir kenara bıraktım elimdekileri. Sonra onu belinden kavrayıp kendime doğru çektim ve bir öpücük bıraktım dudaklarına.
"Ama güzel bir yer, değil mi..? Sakin.."
Söylediğim şeyle birlikte etrafına bakınmaya başladığında kafasını sallayarak onayladı beni.
Sonrasında kollarımdan kurtulup taşların üzerine oturdu ve "Hıhım.." dedi mırıltıyla. "Şimdi napıcaz?"
Bende onun gibi etrafa bakındım biraz. Sonra yere bıraktığım çadırı aldım ve "Bunu kuracağız." dedim. "Sonrası kolay.."
Ben lafın gelişi "Kuracağız." demiştim ama Beren yardım etmesi gerektiğini düşünerek ayağa kalktı. Bende kafamı iki yana sallayıp "Yani kuracağım." diye düzelttim söylediğimi. "Sen otur, dinlen."
Masum masum "Tek başına mı?" diye sorduğunda istemsiz bir gülümseme oluştu yüzümde.
Minicik bir kalbi vardı ama tertemizdi içi. Bana yardım etmek istediğini biliyordum..
Ama yine de çadırla uğraşsın istemiyordum. Sinir bozucu bir işti çünkü.
Bu yüzden "Hıhı.." dedim ve omuz silktim. "Sen de şu kafeden ikimiz için kahve alırsın o arada.. Olur mu?"
Cevabı yalnızca hafifçe gülümsemek ve kafa sallamak olmuştu. Sonra çantasına eğilip para aldı ve doğruca kafeye yöneldi.
Bende o sırada çadırı kurmaya başladım hızla.
Yaklaşık 5 dakika sonra Beren elinde iki kutu soğuk kahveyle gelip yine az önceki yerine, taşların üzerine oturdu usulca.
Bende neredeyse kurmuştum çadırı..
Elindeki kahveleri taşın üzerine koyup kollarını göğsünde birleştirirken "Oldu galiba, hm?" dedi keyifle. Ben de tepkisine gülüp onayladım onu.
"Yani, oldu sanırım.."
Sonra bir iki adım geri çekilip eserime baktım gururla.
"Oldu oldu..!"
Beren benim bu halime gülerken elini uzatıp "Girebiliriz o zaman.." dedi. "Hadi, kaldır beni."
Dediğini yapıp yanına yaklaştığımda uzattığı elini tutup nazikçe yardım ettim kalkmasına.
Sonra yere bıraktığı kahveleri de aldım ve beraber çadıra girdik.
Dediğim gibi, çadır dört kişilikti ve biz iki kişi olduğumuz için gayet yeterliydi. Geniş ve ferahtı. Üstelik etrafımız da sakindi..
Yalnızca dalga sesleri ve martıların çığlıkları doluyordu kulaklarımıza.
Yani oldukça huzurluydu..
Çadıra girdiğimizde kapıyı açık bırakıp hemen önüne yerleştik ve soğuk kahvelerimizi alıp denizi izlemeye başladık huzurla.
Bir kaç dakika sessiz kaldık bunu yaparken.
Sonra Beren kahvesinden bir yudum alıp "Bu fikir iyi ki geldi aklına.." dedi fısıltıyla. "Burası çok güzel, ve.. Buket'ten uzağız. Ama.."
Duraksadığında ona dönüp yüzüne baktım merakla.
"Ama ne?"
"Yani.." dedi iç çekip. "Biz uzağız ama, diğerleri..? Acaba şimdi ne yapıyorlar?"
🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️🏖️
~Elçin'in anlatımıyla ~
Bu Buket aptalı ne yapmaya çalışıyordu, derdi neydi bilmiyorum ama hepimizin moralini bozmuştu gerizekalı!
Eve geldiğimizden beri bağırış çağırış dinliyorduk sadece.
Melis zaten Buket'in gelmesinden oldukça rahatsızdı ama eve geldiğimizde Atakan'ın "Fazla yükseliyorsun.." demesiyle daha da berbat olmuştu her şey.
Çağan ve Rüya bir yandan didişip duruyor, Melis'le Atakan bir yandan kavga ediyordu ve ben çok bunalmıştım artık bu durumdan.
Neyseki, Alaz ve Beren burada değillerdi..
İkisi de Buket'le uğraşmak istemedikleri için kumsala gitmişlerdi ve en azından onlar tartışmıyor olduğu için mutluydum.
Zaten o ikisinin arası bozulsa, Beren'in minnoş kalbi kırılsa, düzeltmek çok zor olurdu..
Ben bunları düşünürken Melis hala çıldırmış bir vaziyette sövüyordu Atakan'a.
Salonun ortasında bir o yana, bir bu yana gidip duruyor ve "Sen şaka mısın ya?" diyordu. "Bana o kızı nasıl savunabilirsin Atakan??"
Atakan Melis'in bu söylediklerine derin bir iç çekip "Ya güzelim bak sen beni anlamak istemiyorsun ha.." dedi bıkkınlıkla. "Lan ben niye savunayım Buket'i!? Ben sadece biraz fazla yükseliyorsun diyorum.. Banane Buket'ten!"
Aslında, ben Atakan'ın söylemek istediklerini anlıyordum ama Melis şuan anlayamıyordu belli ki.
Bu yüzden olmalı ki "Belli!" dedi sinirle. "Neymiş, çok küfürlü konuşuyormuşum sinirlenince.. Laflarım çok ağırmış! SANANE LAN? SANANE! ÇOK MU ÜZÜLÜYORSUN BUKET'E LAF EDİYORUM DİYE, HI?"
Evet, kesinlikle yanlış anlıyordu her şeyi..
Atakan Melis'in bu söylediklerine şaşkınlıkla bakarken "Yavrum, ne alakası var, gözünü seveyim ya!" dedi çaresizlik dolu bir sesle. "Ya ben sadece ağzını bozma onun için diyorum.. Değmez bebeğim ya, vallahi değmez! Lütfen bir sakin olur musun?"
"Olamam Atakan! Olmuyorum, anladın mı!? Ayrıca, bana bebeğim falan da deme! Gidip o bana karşı savunduğun kaltağa söyle bu lafları.. Ben seni hayatımda istemiyorum çünkü! Defol git, ne halin varsa gör..!"
______________________________________
Yav ben yaşlandım sanırım yapacağım açıklamaları sürekli unutuyorum.. Şey dicektim size, panomda yaz yağmurunu yayından kaldıracağımı söylemiştim ya.. Onu düzenlemek için yapacaktım, bazı bölümleri silecektim, ama çok üşemdiğim için vazgeçtim.
Bir de, size daha önce bahsettiğim, genç kız edebiyatı türünde ve aşk konulu "Ben Bu Devrin İnsanı Değilim" isimli kurgumun ilk bölümünü de yayınladım. Haberiniz olsun..
O zaman sonraki bölümde görüşürük, HAYDİN BB.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...