Yaz Yağmuru (+18)

Rüya

Medyadaki şarkıyı çok seviyorum <3
_____________________________________

~Çağan'ın anlatımıyla~

Hava tam olarak 50 derece falandı ve bu da yetmezmiş gibi Rüya'nın vücudunu kusursuz gösteren ultra seksi siyah bikinisiyle tam da yanımdaki şezlongta uzanıyor olması vücudumun alev alev yanmasına sebep oluyordu.

Tam yanımdaydı, ama hiçbir şey yapamıyordum..

Onunla konuşamıyordum bile.. Benimle bir haftadır falan muhatap olmuyordu.

Ona söylediğim şeylerden sonra olması da beklenemezdi zaten. Öyle pişmandım ki..

İlk tanıştığımız dakikadan beri didişmekten başka bir şey yapmamıştık ve ben yanlışlıkla güzel bir şey söylediğimde bile sonrasında onu küçük düşürecek bir şey söyleyerek bunu ört pas ediyordum. Bunu neden yapıyordum bilmiyorum, gerizekalı olmamdan başka bir açıklaması yok gibiydi.

Fatih bana "Çocuk gibisin." demişti bu yüzden. İlk okulda hoşlandığı kıza bunu saçını çekerek göstermeye çalışan bir velete benziyormuşum, öyle söyledi.

Normalde kızardım ama hak verdim..

Çünkü öyleydim. Ve onu kendimden uzaklaştırmıştım.

Ayrıca başta buna dayanabileceğime dair saçma bir yanılgıya da kapılmıştım. Benimle konuşmamasını siklemeyecektim, planım buydu. Umrumda olmasını beklemiyordum.

Ama umrumdaydı. Hemde fazlasıyla.. Yüzüme bile bakmıyordu ve ben buna dayanamıyordum. "Keşke bana laf soksa.." diyordum kendi kendime. Bir aslan burcu olarak bunu söylemek kötü hissettiriyor ama inkar da edemem, pişmanlıktan kıvranıyordum.

Bu geçen süreçte, ondan hoşlandığımı da kabullenmiştim artık. Önceden olsa inkar ederdim ama şuan öyle bir çabam yoktu. Hoşlanıyordum. Hemde çok..

Ama bunu şuan itiraf etmem bir sike yaramıyordu işte. Bazı şeyler için geç kalınmaması gerekiyordu.

Halil Sezai'nin bir şarkısı dolanıyordu aklımda. "İki kelime yetiyor seni seven kalbi kırmaya, sonra roman yazsan ne fayda..?" diyordu, çokta haklıydı. Bu söz beni anlatıyordu.

Ben gerçek bir öküzdüm.

Tüm bu düşüncelerim yüzünden yerimde huzursuzca kıpırdanırken Rüya bir saliseliğine okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp bana baktı, sonra yine döndü önüne. Dediğim gibi normalde yüzüme bile bakmadığı için bu bir saliselik bakış bile beni heyecanlandırmıştı. Dikkatini çekmiş olmam kalbimi hızlandırdı.

Cesaretimi toplayıp "Ne okuyorsun?" dediğimde kendimi fazlalık gibi hissediyordum. O benden uzaklaştıkça ben yaklaşıyordum yüzsüz gibi. Yine de fazla sabırlıydı.

Ama sorumu umursamadı. Bende kafamı eğip kendim baktım kitabın adına.

Bacağına yasladığı için bir şey göremedim tabi. O ise bakışımdan rahatsız olmuş gibi kitabı havaya kaldırdı ve kapağını bana çevirdi. Okuduğumdan emin olduktan sonra da geri indirdi, devam etti okumaya.

Benden nefret ediyordu. Benden kesinlikle nefret ediyordu..

Yemin ederim sesini duymayı özlemiştim artık.. Utanmasam çocuk gibi ağlardım.

Yüzsüzlüğüme devam edip "Polisiye seviyorsun sanırım.." dediğimde bıkkınlık dolu bir nefes çıktı dudaklarının arasından.

Cevap vermedi.

YEMİN EDİYORUM ÇILDIRICAM!!

Konuşması için ne yapmam gerekiyordu bilmiyorum ama "Çok sıcak.." dedim yine dikkatini çekmek için. "İçecek bir şeyler ister misin?"