______________________________________
~akşamüstü, Çağan'ın anlatımıyla~
Oturduğum koltukta sırtımı arkaya yaslayıp iyice yayılırken "Bu koltuk bizim kattakinden daha rahat!" dedim hakkımı arayarak. "Bu konuda şikayetçi olucam!"
Yüzünde hafif bir gülümseme oluşurken "Öyle mi?" dedi Rüya alayla. Bana değil pencereden dışarıya bakıyordu. "Kime peki? Polise mi..?"
Tek kaşımı kaldırıp düşünüyormuşum gibi yaptım bir süre. "Yok, o biraz abartı olur." Yerimde kıpırdanıp koltuğun rahatlığını yeniden test ettim. "Apart sahibine.."
"Hımm.." gibi bir mırıltı döküldü dudaklarından. Kafasından geçen düşüncelerden keyif alıyormuş gibi bir hali vardı. Beni pek umursuyor gibi görünmüyordu. "Demek apart sahibine, hm?" Sanki söyleyeceği şeyden önce bir kez daha onay almak, ve cevabımın tadını çıkarmak istiyordu.
"Hıhı.." dedim hayıflanarak. "Bu haksızlık."
Hala bana bakmıyor olmasına rağmen dudaklarının keyifle yukarı kıvrıldığını görebiliyordum. Kendi içinde oldukça eğleniyor gibiydi. "Haklısın." dedi gülüşünü bastırmak için dudağını ısırırken. "Ama yanlış hatırlamıyorsam, sizin kattaki koltuklar da bunun aynısı.."
Oturduğum koltuğa bir kez daha bakıp umursamazca omuz silktim. "Bilmem." Aynısı mıydı? Farkında değildim.. Bizim katta bu kadar rahat olduğumu da hatırlamıyordum.
Nihayet bakışları beni bulduğunda "Acaba.." dedi kaşlarını çatıp düşünüyormuş gibi yaparak. Yüzünde bir çocuğunki gibi yaramaz bir ifade vardı. "Sen benim apartımda kalmak için bahane arıyor olabilir misin?"
Ne? Yok artık.. Yalanın da bu kadarı ama.. "Öyle bir şey yapmıyorum." Yapıyor muydum? Yoo yapmıyordum. "Burda kalmak için koltuğu bahane edecek değilim." Sanırım değildim. "Bana iftira atmayı kes yer elması.."
Ben arka arkaya söylediğim anlamsız cümlelerimle kendimi savunmaya geçerken Rüya bu halimden memnunmuş gibi görünüyordu. Yüzünde küstah bir gülümseme belirirken "Hıhı.." dedi mırıltıyla. "Eminim öyledir."
Bu tavrı hoşuma gittiği için gülümsedim hafifçe. Tamam, itiraf vakti.. Tam olarak her saniye burada, onun yanında kalmak istiyordum, ne var yani?? İnsan sevdiğinin yanında olmak isteyemez miydi?
Gözlerimi kısarak ona bakarken "Tavırlara bak.." dedim onunla uğraşmak istediğim için. "Ne sanıyorsun, sana aşık olduğumu mu?"
Daha bugün plajın ortasında bağıra çağıra onu sevdiğimi söyleyen ben değilmişim gibi bunu sormam biraz ironikti ama dediğim gibi, uğraşmak istiyordum onunla. Şımarıkça cevap vermesi hoşuma gidiyordu. Hem ben "Aşığım" da dememiştim zaten..
Sorumla birlikte pencerenin önünden çekilip tamamen bana döndü ve çaprazımda bulunan tekli koltuğa yöneldi. Oturana kadar bir cevap çıkmadı dudaklarından. Düşünüyor muydu, bilmiyorum. Ama bana kalırsa hayır. Düşünüyor gibi görünmüyordu. Sadece beni bekletmekten zevk alıyordu. Koltuğa oturduğunda da bir süre devam etti buna, sessiz kaldı. Ama gözleri gözlerimdeydi. "Evet." dedi sonra tereddüt etmeden. "Öyle sanıyorum."
Tek kaşını kaldırıp gözlerini sorgularcasına üstüme diktiğinde "Yanılıyor muyum?" der gibi bir hali vardı. "Sanmıyorsun, gerçekten öyle." dememi istiyordu sanki gözleri. Bunu duymak istiyordu.
Ona istediğini verdim tabi, tam da öyle söyledim. Bu konuda onu şüpheye sokmaya niyetim yoktu çünkü. Her konuda zıtlaşıp tartışabilirdik ama bu konuda değil. Dersimi almıştım. "Sanmıyorsun." dedim o yüzden. "Gerçekten öyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Yağmuru (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Ayrıca kitabı can sıkıntısından yazdığım için yazım kurallarına dikkat etmicem. Edebi bişey beklemeyin. Günlük ağızla yazılacak. Konusu🏖️ Kız kıza tatile çıkan 4 arkadaşın kendile...