Evet Memur Bey, Bu Bölüm

13.2K 401 288
                                    

Yorum sınırı henüz geçmemiş ama atiyim bari, çok iyi kalpliyim çünküüğ 💅🏻

Başlıyoruz 🏖️______________________________________

~Beren'in anlatımıyla~

O sabah, kumsalda, bir çadırın içinde uyanmış olmama rağmen, daha önceki sabahlardan çok daha rahat ve huzur doluydu benim için.

Gece Alaz'la beraber yıldızları izlemiş, dalgaların sesi eşliğinde sohbet etmiştik saatlerce.

Sonrasında çadıra girip yatacağımız yeri hazırlamış ve birbirimize sımsıkı sarılıp öyle uyumuştuk.

Her şey çok güzeldi yani..

Şu Buket mevzusu bizim için bir nevi bahane olmuştu, Alaz'la burada baş başa vakit geçirmekten çok memnundum.

Gerçi, o meseleyi de merak etmiyor değildim hani!

Ama yine de öğrenmek istemiyordum. Çünkü, kendimi biliyordum ben, öğrenirsem muhtemelen çok üzülürdüm. Ve konuşmak istemezdim Alaz'la. Ama ben onu kaybetmek istemiyordum..

O olay her neyse, geçip gitmişti. Ve ben Alaz'ın gözündeki pişmanlığı görmüştüm. Ayrıca, belki aptallıktı, bilemiyorum ama ona inanıyordum. Beni gerçekten seviyordu..

Bu yüzden bu mevzu sonsuza kadar kapanmıştı benim için.

Uyandığımızda ilk işimiz karşıdaki kafeye gidip elimizi, yüzümüzü yıkamak ve kahvaltı için bir şeyler söylemek oldu. Tabi, birbirimizi milyon kere öptükten sonra..

Sonrasında Alaz kafe çalışanlarından biriyle konuşup telefonunu şarja takmak için müsaade istedi ve telefonu onlara emanet edip çıktık kafeden.

Önümüzdeki bir kaç gün böyle olacaktı işte.. Bu tür ihtiyaçlarımızı kafede giderecek, duş için plajdaki bu iş için ayrılan bölümü kullanacaktık. Günün geri kalanını da istediğimiz gibi geçirecektik.

Ama ne zaman aparta dönecektik bilmiyordum.

Diğerlerinin söylediğine göre Buket alt daireyi kiralamıştı, kolay kolay gitmeyecekti yani.

Ve eğer dönersek, kesin uğraşacaktı benimle.

Ama, halledecektik ya bir şekilde.. Bulacaktık bir çaresini..

Çadıra tekrar döndüğümüzde yanımızda getirdiğim çantalardan birini kurcalamaya başlayıp "Öğlen olmadan denize girelim mi biraz..?" dedim Alaz'a.

Oturduğu yerden kıpırdamadan "Olur.." dedi yalnızca. Beni izliyordu.

Çantamdan bikinimi bulduğumda çıkarıp yere koydum ve "Arkanı döner misin?" dedim bu sefer. "Bikinimi giyicem."

Söylediğimi duymasına rağmen kalkmadı yerinden. Hala beni izliyordu.

Sonra "Giyebilirsin.." dedi fısıltıyla.

Arkasını dönmeyeceğini anlayınca daha fazla söylenmeden soyunmaya başladım utana sıkıla.

Artık utanmak istemiyordum açıkçası. Dün yaşadıklarımız çok güzeldi ve bu utancımı aşmam için yeterli bir sebepti ama, beceremiyordum pek.

Alaz'ı çok fazla arzuluyordum ve bunu ona yansıtmak istiyordum. Fakat yanaklarım kızarıyordu hemen.. Bunu nasıl düzeltebilirdim bilmiyordum.

Tişörtümü ve şortumu çıkardığımda duraksayıp gözlerine baktım Alaz'ın ama hafifçe gülümseyip "Devam et.." dedi yine fısıltıyla. "Neden durdun?"

"Utanıyorum." diyip sebebini söyleyebilirdim ama yapmadım bunu. Hep aynı bahaneyi sunuyordum çocuğa. Beni bile sıkmıştı bu durum.

O yüzden yere bıraktığım bikinimi alıp Alaz'ın yanına yaklaştım ve hemen yanına oturup yüzüne eğildim.

Yaz Yağmuru (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin