'Lütfen kimseye zarar verme.'
Dudaklarımdan ayrılıp, kulağımın arkasından boynuma doğru öpücükler bırakmaya başladı.Nekadar ileri gidebileceğimi ölçmeye çalışıyordu. Aiden veya başka bir sevdiğime zarar verebilmek için bir neden arıyordu ama ona bir neden vermeyecektim.
Elleri elbisemin altına kaydığında, onu durdurmadım. Nasıl durdurabilirdim ki?
Sonunda asansörün kapıları açıldığında evine geldik. Etrafı incelememe zaman vermeden beni elimden tutup yatak odasına çekti.
Bilerek kendi cehennemime doğru adımlıyordum. Geri dönüşüm yoktu, seçimimi yapmıştım. Kendimi ikinci plana koyup, sevdiklerimi korumam gerekiyordu.
'Hiç zaman kaybetmiyorsun.' Dedim üzerimde ceketini bir kenara bırakırken. 'Bundan rahatsızmısın?' Bir cevap vermeyince beni arkamdaki kapıya yaslayıp tekrar öpmeye başladı.
Karanlığın ta kendisiyle dans ettiğimin farkındaydım. İşte yatak odasındaydık. Logan beni altına almak üzereydi ve ben itiraz edemiyordum bile. Sadece gözlerimi kapatıp, bütün bunların bitmesini bekkiyordum.
'Aç gözlerini Grace. Sana yapacaklarımı izlemeni istiyorum.' Gözlerimi kapalı tutarak başımı iki yana salladım. 'Grace!'
Gözlerimi açtığımda, ellerini elbisemin altına kaydırıp çıkarttı. Artık üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı.
Bana dokundukca içimdeki nefret büyüyordu. Kendime söz veriyordum, bunun hesabını soracaktım. İntikamını çok kötü alacaktım.
Zamanı geldiğinde.
Ellerimi tutup gömleğinin düğmelerine götürdü. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan düğmelerini teker teker açtım. Geri adım atmayacaktım, bunu düşünmesini istemiyordum.
Gömleğini bir kenara fırlattıktan sonra elini belime yerleştirerek beni yatağa doğru yönlendirdi.
Gözlerimin önüne tekrar Aiden geldi. Partideki berbat hali. Benim yüzümden düştüğü o durum.
Bunları daha fazla düşünme Grace. Bunu kendine yapma. Gerçi kendime daha ne yapabilirdim ki? Nefret ettiğim adamın yatağına girmek üzereydim.
Logan pantolonundan kurtulup, üzerime çıktığında kalbimın atışları hızlanmıyordu, heycanlanmıyordum. Sanki bu durumu kabullenmiş gibiydim.
Boynumu emmeyi bırakıp, küçük dil darbeleriyle aşağıya doğru indi. Kilotumun üzerinden, kadınlığıma bir öpücük kondurduğunda gözyaşlarımı daha fazla tutamadım. Logan farketmeden, elimin tersi ile sildim. Karşısında daha fazla güçsüz duruma düşmek istemiyordum.
Üzerimdeki ağırlığı birden kaybolduğunda doğruldum. Kendini geri çekmişti. Ama neden?
'Seninle birlikte olacağız Grace, ama bunu sen de gerçekten istediğinde.' Bu dengesizliği karşısında şaşırmıştım. Resmen oynuyordu benimle.
Yataktan kalkmak istediğimde beni kolumdan tutup geriye çekti. 'Amacın ne senin?' Kolumu geriye çektim. 'Bu dengesizlik ne?'
Kendimi karma karışık hissediyordum. Artık ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Logan'ı kızdırdığım anda birine zarar vermesinden korkuyordum.
'Şş, yat uyu hadi.' Tekrar yanına uzanıp, ona sırtımı döndüm. Bu gece uyuyabileceğimi düşünmüyordum. Sadece gitmek istiyordum.
Logan'nın uyuduğundan emin olduğumda yataktan kalkıp, elbisemi üzerime geçirdim. Bir kenarda duran telefonumu alıp yatak odasından çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game of Seduction | 18
Teen FictionAdım Aiden.' Diğer kulaklığımı da çıkartıp başımı adının Aiden olduğunu öğrendiğim çocuğa döndüm. 'Adını sorduğumu hatırlamıyorum.' Onu bozmaya çalışsam bile sırıtmaya devam ediyordu. 'Biliyorum, ama az sonra şu ilerideki tuvalet kabininde ihtiyacın...