37. Uçurum (2)

15.1K 421 50
                                    

'Bana aşık olmanı Grace Summers.'

Dudaklarından dökülen kelimeleri duyduğumda olduğum yerde kaldım. Şaka yapıyor olmalıydı değilmi? Evet benden bunu gerçekten istemiş olamazdı.

Gülmeye başladığımda bana doğru bir adım attı. 'Benden ne istediğinin farkındamısın sen?' Onu ciddiye aldığımı düşünmüyordu değilmi?

Böyle birşey asla olamazdı. Asla.

'Böyle birşey olmayacak.' Yanından geçip, yola doğru yürüdüm. Kendini ne sanıyordu ki? Benden böyle birşeyi nasıl isteyebilirdi?

'Grace!' Sesinin sertliği durmamı sağlamıştı. Tekrar ona doğru döndüm. 'Sana bir hafta veriyorum, Aiden'dan ayrılmak için bir hafta.'

İnanamıyorum gayet ciddiydi!

'Ya ayrılmazsam, beni öldürürmüsün?' Kollarımı göğsümün altında bağlayıp, ona kafa tutmaya devam ettim.

'İlk önce en sevdiklerinle başlarım. Mesela Londrada tek başına yaşıyan annen ile.' Konu anneme gelince, benim için akan sular dururdu. Ona hâla kızgın olsam da, herzaman konuşamasak da, annem benim herşeyimdi.

'Bunu yapmazsın.' Kollarımı çözüp, sarkıttım. Bunu yapamazdı değilmi?

'Neler yapabileceğimi hayal bile edemezsin.' Cebinden çıkarttığı telefonunun ekranını bana doğru çevirip az önce gönderilmiş olan bir resmi gösterdi.

Resimde annem vardı. En yakın arkadaşı olan Mary ile bir kafede oturuyorlardı.

'Bir hafta Grace.' Bana doğru eğilip, yanağıma bir öpücük kondurduğunda yerimden kıpırdayamadım.

Gerçekten ona istediğini verecekmiydim? Fazlasıyla ciddi olduğunun farkındaydım. Anneme bukadar yaklaşabilmişti bu da tehditlerinin boş olmadığının göstergesiydi.

Ama Aiden ile çok güzel bir şekilde ilerliyorduk. Bunu birden nasıl bitirebilirdim ki?

Gözlerimden akan yaşları farkettiğimde, bu sefer akmalarına izin verdim.

'Bunu benden neden istiyorsun? Eline ne geçecek?' Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda sırıttığını gördüm. 'Aiden'ın dikkatını dağıtmama yardımcı olacaksın.'

İstemiyordum. Sürekli kendimi bu olayların ortasında bulmak istemiyordum. Tam herşey yolunda gidiyor derken neden herşey ters tepmek zorundaydı?

'Tereddüt ettiğini görüyorum Grace. İstersen sana biraz yardım edeyim.' Telefonuna bir numara tuşlayıp, kulağına götürdü. 'Londrada hava nasıl Trevor?'

Annemin peşine birisini takmıştı bile. İşte şimdi ne kadar tehlikeli olabileceğini görüyordum.

'Tamam yapacağım!' Ona doğru bir adım attım. 'İstediğini yapacağım, lütfen ona birşey yapma.' Sesim güçsüz ve titreyerek çıkmıştı.

Bukadar güçsüz olmaktan nefret ediyordum. Elimden hiç birşey gelmiyordu.

Telefonu kapatıp, tekrar cebine koymasını izledim.

'Doğru kararı vermene sevindim.' Sanki başka bir seçeneğim varmış gibi.

'Bu arada, bu konuşmayı Aiden veya bir başkası, herhangi bir şekilde öğrenirse acımam.'

Elimin tersi ile ıslak olan yanaklarımı sildim. 'Öyle birşey olmayacak.' Hiç kimseyi riske atamazdım.

'Anlaştığımıza göre, seni tekrar okula bırakabilirim.' Başımı iki yana salladım. 'Ben kendim giderim.' Arkamı dönüp, yola doğru ilerlemek istediğimde beni engelledi. 'Bin şuraya.' Bileğimi kavrayıp, arabasına doğru çekti. Ardından beni, açtığı kapıdan içeriye itti.

Game of Seduction | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin