50. Görüşme

9.5K 302 26
                                    

İşte bütün dünyamın başıma yıkıldığı an tam olarak bu andı. Aiden'a inanmak istemiyordum. Ama bana neden yalan söylesin ki? Hele birde böyle bir durum hakkında.

Gözlerim dolmaya başlarken Aiden'ın göğüsünü yumruklamaya başladım. O ise sadece beni seyrediyordu. 'Lütfen doğru olmadığını söyle, lütfen bir yanlış anlaşılma olduğunu söyle.'

Kollarımı tuttarak yüzüme baktı. Sonra bana sarılarak sımsıkı kendine bastırdı.

Yüzümü boynuna gömerek hıçkırıklara boğulurken, Aiden saçlarıma küçük öpücükler kondurarak beni sakinleştirmeye çalışsada nafile. Olmuyordu işte.

Derin bir nefes alarak bir iki adım geriledim. Daha fazla böyle duramazdım. Birşeyler yapmam gerekiyordu. Gidip babam ile yüzleşmem gerekiyordu.

Hızlıca odadan çıkıp aşağıya doğru indim. 'Grace nereye?' Aiden arkamdan geldiğini duyuyordum ama bir cevap vermedim. Hızlıca koltuğun üzerindeki çantamı alıp dışarıya çıktım. Ardından ise ilk bulduğum taksiye atladım.

Taksiye biner binmez Aiden yetişmişti ama kapıyı açamadan şöföre devam etmesini söyledim.

Şu an çok sinirliydim ve buna ihtiyacım vardı. Aiden'ın beni sakinleştirmesine ve vazgeçirmesine izin veremezdim.

Taksiden indiğimde babamın arabası bahçede park edilmiş bir şekilde duruyordu. Yani kendisi evdeydi. Derin bir nefes aldıktan sonra ön kapıya doğru ilerledim. Henüz ne diyeceğimi bile bilmiyordum. Onunla nasıl yüzleşecektim ki?

Tam zili çalmak için kolumu uzattığımda biri beni durdurdu. 'Grace!' Aiden buraya bu kadar çabuk gelmeyi nasıl başarmıştı ki?

'Aiden lütfen bırak beni!' Başını iki yana salladı. 'Ona ne diyeceksin?' Omuzlarımı silktim. 'Bilmiyorum.'

'Grace yanlış yapıyorsun, bütün bunları nasıl öğrendiğini sormayacak mı?' Gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı. Haklıydı. Tabi ki nasıl öğrendiğimi araştıracaktı. Belki de Aiden'ı öğrenecekti. Böylelikle onunda başını belaya sokmuş olurdum.

Tam o anda dış kapı açıldı ve babam ile göz göze geldim.

'Grace?' İlk önce bana bakıp, sonra bakışlarını Aiden'a çevirdi. İşte şimdi yanmıştık.

Kocaman açtığım gözlerimi babama dikerken bütün kanın yüzümden çekildiğini hissedebiliyordum.

Babama ne kadar bağırıp çağırmak istesemde, Aiden'ın başını da yakacağımı anlamıştım.

'Kızım, iyimisin?' Yanımda duran Aiden'a tutunarak başımı salladım.

'Şey, gittiğimiz partide kendimi kötü hissetmeye başlayınca Aiden beni eve getirdi.'

Babam bana doğru bir adım attı. 'Önemli birşeyin yok değilmi?' Telaşlanmış bir şekilde elini alnıma koydu. 'İstersen seni acile götüreyim.' Başımı iki yana salladım.

'Gerek yok babacım, sadece biraz dinlenmem gerekiyo.' Kapının eşiğinden çekilerek içeri girmem için izin verdi. 'Sen gir kızım, ben hemen geliyorum.'

Başımı Aiden'a çevirip gülümsedim. 'Beni getirdiğin için teşekkür ederim.' Deyip babamın arkasına geçtim.

'Aiden, kızıma göz kulak olduğun için teşekkür ederim.' Elini omuzuna koyup hafifce sıktı.

Bana başı ile içeri girmemi işaret ettiğinde muhabbetin geri kalanını duyamadım.

Direkt olarak odama çıkıp, kendimi yatağımın üzerine attım. Ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilemiyordum. Nefesimi dışarıya üfleyerek yatakta doğruldum. Ne yapacaktım? Bir tarafdan Aiden ile ne konuştuğunu da merak ediyordum.

Game of Seduction | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin