36. Señorita

2.4K 118 30
                                    

'Logan!' Ellerinden kurtulup kapkara kararmış gözlerine baktım. Gerçekten kendini kaybetmiş gibiydi. 'Gel benimle.' Elini tutarak tekrar Jared'ın yanına götürdüm. Aklında kurduğu şeye inanamıyordum. Logan'ın beni götürdüğü sürede, Ryan'da dışardan gelmişti. 'Jared ile burda tanıştık.' Logan hâla öfkeli bir şekilde bakıyordu. 'Ryan, Jared'ın eşi telefon ile görüşebilmek için dışarıya çıkmıştı.' Yüzündeki öfke yerini şaşkınlığa bırakırken Jared ile Ryan'ın ellerini sıktı.

'Erkek arkadaşın ile gerçekten çok yakışıyorsunuz!' Logan erkek arkadaşım değildi ama Jared'ı bozmadım ve bu galiba onun biraz hoşuna gitmişti. 'Şey biz artık kaçalım, saat baya geç olmuş fark etmedim bile.' Jared gülerek başını salladı. 'Numaranı aldım bak, muhakkak görüşüyoruz!' Bu sefer araya Ryan girdi. 'Lütfen Grace, ben de en azından işlerimi halledebileyim.' Gülerek ikisiyle de vedalaştıktan sonra Logan ile birlikte çıktık.

'Özür dilerim Grace.' Ona bir cevap vermeden yola devam ettim. İleride kiraladığı arabası duruyordu. Oraya vardığımda kilidini açmasını bekledim ama Logan arabayı açmak yerine bana doğru geldi. Kollarını arabaya yaslayarak beni arasına sıkıştırdı. 'Bir şey demeyecek misin?' Bir süre gözlerine baktıktan sonra, ellerimi göğüsüne yaslayarak onu geriye ittim. 'Hotele dönmek istiyorum.'

Odamın kapısının önüne gelene kadar birbirimize tek bir kelime bile etmemiştik. Çantamdan kartımı çıkarmak isterken ayaklarımın yerden kesilmesi ile kendimi Logan'ın kucağında bulmuştum. Beni kendi odasına taşıdıktan sonra arkamızdan kapıyı da kapattı.

'Benimle konuşmadan gidemezsin güzelim.' Ona çok sinirliydim.

'Bütün hafta senin ilgini çekemedim diye bulduğum ilk erkeğin üzerine atlayabileceğimi düşündün Logan!'

'Sen ilgimi çekemediğini mi düşünüyorsun?' Buraya mı takılmıştı şimdi? Logan gülerek başını iki yana salladı. 'Ben sana dokunmamak için neler çekiyorum biliyor musun?' Elini yanağıma koyarak hafifce okşadı.' Yanımda kısacık geceliklerle uyurken, plajda giydiğin iki parça kumaş ile herkesin seni gözleriyle yerken, senin benim olduğunu gösterememem.' Başparmağını dudaklarımın üzerine yerleştirdi. 'Ya da en kötüsü bana gülümserken dudaklarının tadına bakmamak için ne kadar zorlanıyorum biliyor musun?'

'Neden? Kendini tutmanı istemiyorum senden Logan!' Başını iki yana salladı. 'Yaralısın hâlâ Grace.'

'Değilim! Yaralı falan değilim ben! Hayatım Aiden'dan ibaret değil benim anladın mı? İyiyim, daha güçlüyüm ve bunu artık kabul etmenizin vakti geldi.' Arkamdaki kapıyı açarak tekrar kendi odama döndüm.

Evet canım çok yanmıştı, çok üzülüp çok ağlamıştım ama artık bitmişti. Ben hayatıma devam etmek istiyordum ve bunu Logan dahil herkese gösterecektim.
--

Akşam üzeri uzandığım şezlongdan gelen içeceğim için doğrulmuştum. Garson içeceğimi duran kuçuk masanın üzerine bıraktıktan sonra tekrar gitti. 'Merhaba.' Az ileriden gelen yabancı ses ile başımı kaldırdığımda tanımadığım bir adam bana bakıyordu. En fazla otuzlu yaşlarının başında olmalıydı. 'Merhaba.' Diye cevap verdiğimde yanıma geldi. 'Son yarım saattir yanına gelip gelmemeyi düşünüyordum.' Bana gülümseyerek elini uzattı. 'Evan.'

'Grace.' Hafifce elini sıktım. 'Ne zamandır burdasın?'

'Bir hafta oldu aşağı yukarı.' Evan ten rengime işaret etti. 'Belli oluyor evet, bak bana daha iki gündür buradayım.'

'Nereden geliyorsun peki?' Masanın üzerinde duran içeceğimi elime aldım. 'New York, ya sen?'

'Los Angeles.' Evan ile muhabbete devam ederken bana daha çok yaklaşıyordu. Dediğine göre New York'da ünlü bir hukuk firmasında başarılı bir avukat olarak çalışıyormuş. Buraya ise üç günlük bir kaçamak için gelmiş.

Game of Seduction | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin