29. Sonuçların canı cehenneme

3.1K 117 29
                                    

'Josh!' Attığım çığlık ile neredeyse ev yankılanmıştı. Aiden beni duyduğunda koşar adımlarla aşağıya indi. 'Grace?!'

Josh'a destek vererek ayakta durmaya çalışıyordum. Onu gördüğünde endişeli bir şekilde yaklaştı. 'Josh, dostum iyi misin?'

Yüzü kanlar içerisindeydi, ayakta bile duramıyordu, gözleri ise kapalıydı. Bize bir tepki vermediğinde onu yavaşca merdivenlerden yukarıya taşıdık. Delirmek üzereydim ne olmuştu böyle? Salona girdiğimizde onu yavaşca koltuğun üzerine yatırdım. Ara ara gözlerini açıp kapatsa da bir tepki vermiyordu.

'Grace ne oldu?' Onu koltuğun üzerine yatırdıktan sonra yanına eğildim. 'Bilmiyorum Aiden, onu kapıda bu hâlde buldum.' Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdıktan sonra tekrar abime baktım.

'Josh,' gözleri hâla kapalıydı. 'Josh lütfen aç gözlerini!' Yüzüne dokunamadığım için yavaşca kolunu sarstım. Bir tepki vermediğinde iyice korkmaya başladım. 'Aiden hastaneye gidelim, baksana ne hâlde!'

Gözleri Josh'un üzerindeyken başını iki yana salladı. 'Sakin ol Grace, şimdi gelir kendine.'

Korkuyordum, kafamda binbir türlü senaryo yazmaya başlamıştım bile. Ya ciddi bir şeyi varsa? Ya onu hastaneye götürmediğimiz için bir şey olursa?

'Babamı aramalıyız Aiden.' Salondan koşar adımlarla yatak odasına geçtim. Komidinin üzerinde duran telefonu aldıktan sonra tekrar salona döndüm. Rehberde babamın numarasını ararken Josh kendine gelmeye başladı. Gözlerini açtığında kısa bir süreliğine etrafını inceledi.

'Josh ne oldu?' Elimdeki telefonu bir kenara bırakarak tekrar yanına eğildim. 'Konuş benimle Josh lütfen!'

'Su..' henüz cümlesini bitiremeden anlamıştım zaten. 'Aiden, bir bardak su getirebilir misin?' İkiletmeden arkasını dönerek mutfağa ilerledi.

Josh doğrulmaya çalıştığında acıyla inlereyek pes etti.

'Grace.' Sesi hırıltılı çıkıyordu. Delirmek üzereydim, bunu kim neden yapardı? Josh ile kimin bir derdi olabilirdi.

'Konuş benimle Josh lütfen! Sana bunu kim yaptı?' Çok fazla hırpalanmıştı, gözü mosmor, yüzü ise fazla şışmıştı.

'Carter denen piç.' Söyledikleri sadece bir fısıltıdan ibaretti ama beni öfkelendirmeye yetmişti. Artık çok fazla oluyordu, kendimi geçtim, aileme nasıl zarar vermeye kalkardı? Onu kendi ellerim ile gebertebilirdim.

'Grace, nasıl bir belaya bulaştın? O bizimle çalışırken bambaşkaydı şimdi ise tamamen değişmiş.' Derin bir nefes alarak, Josh'un yüzüne baktım. 'Bana ne olduğunu baştan anlatır mısın?'

'Dün aradı beni, bu akşam üstü iş konuşmak için buluştuk. Bir tuhaflık olduğunu anlamıştım, fazla gergindi, farklı davranıyordu ama arkasında bir şey aramadım.' Öksürmeye başladığı için söyledikleri yarım kalmıştı.

Aiden içeriye su bardağı ile girdiğinde onu elinden alarak Josh'a uzattım. Bir kaç yudum aldıktan sonra bana uzattığı bardağı masanın üzerine bıraktım.

Anlatmaya devam etmediğinde anlamıştım. Henüz Aiden'in yanında konuşmak istemiyordu, hatta böyle olması şimdilik daha iyiydi.

'Banyodaki yardım kitini getirir misin, şu yaraları iltihap kapmadan temizleyeyim.' Aiden başını salladıktan sonra tekrar mutfaktan çıktı.

'Hadi anlat Josh!'

'Biz bir kaç kadeh bir şeyler içtik, ardından ise kendimi sandalyeye bağlı karanlık bir yerde buldum.'

Game of Seduction | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin