52. Deniz

9.1K 251 17
                                    

Başımı omuzundan kaldırıp, yüzüne baktım. 'Bütün bu karmaşa içinde sana söylemeyi unuttum.'

Yüzümde kocaman bir gülümseme ile bu güzel haberi vermeye karar vermiştim. 'Harvard'a alındım!'

Aiden'a baktığımda hiç bir şekilde şaşırmamıştı. 'Şaşırmadın?' Alnıma küçük bir öpücük kondurdu. 'Neden şaşırayım ki? Alınacağını biliyordum zaten.'

İşte bu adamı seviyordum ben. Benim kendime güvenmediğim anlarımda bile herzaman arkamda duran bu adamı.

Gülümseyerek dudaklarına doğru uzandım, ardından ise dudağına küçük bir öpücük kondurdum.

Keşke zaman tam burda şu anda dursaydı ve sonsuza dek böyle kalabilseydik çünkü şu anda galiba dünyanın en mutlu insanı bendim.

'Evi görmeye nezaman gidebiliriz?' Anahtar hâla elimde ve onu sımsıkı tutuyordum. 'Yarın.' Bu cevabına şaşırmıştım. 'Hemen yarınmı?' Başını salladı. 'Hemen yarın!'

Çok heycanlanmıştım. Bütün bunlar gerçek oluyordu artık. Hayatımız değişmek üzereydi en azından böyle umuyordum.

'Gel benimle.' Şaşırmış bir şekilde yüzüne baktım. 'Bu kadar çabuk mu bırakacaksın beni eve?'

Gülerek beni arabanın yolcu koltuğuna doğru yönlendirdi. Kapımı açtıktan sonra ise oturmamı işaret etti.

'Seni bu gece rahat bırakacağımı mı düşünüyorsun?' Sırıtarak arabayı çalıştırdı.

'Bırakmayacakmısın?' Başını iki yana salladı. 'Uzun bir gece bizi bekliyor güzelim.'

--
Aiden'ın plaj'daki evine gelmiştik. Buraya gelmeyeli uzun bir süre olmuştu bütün olanlardan sonra kendimize ayıracak vaktimiz olmamıştı.

İçeriye girmeden kumsala doğru ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İçeriye girmeden kumsala doğru ilerledim. Ayağımdaki topuklu ayakkabıları bir kenara çıkartıp denize doğru yürüdüm.

Ortalık karanlıktı ve önümü sadece ay ışığı sayesinde görebiliyordum. Denizin dalgalarının sesi, burnuma dolan kokusu huzur vermeye yetiyordu bile.

'Çok güzel değil mi?' Aiden'ın yanıma yaklaştığını duydum. 'Senin kadar değil Grace.' Gülümseyerek başımı salladım. 'Yanılıyorsun.'

Eliyle yavaşca saçımı bir kenara çekip, boynuma bir öpücük kondurduğunda nefesim kesildi. Parmaklarının her dokunduğu yer sanki alev alıyordu. Hele birde içimdeki kıpırtı anlatılmazdı.

Aiden'ın üzerimdeki etkisi tıpkı ilk günkü gibiydi ve bu güne kadar hiç değişmemişti.

'Geceleri hiç denize girdinmi?' Yüzümü hafifce ona dönerek bana bakmasını sağladım. 'Hayır, boşver şimdi denizi.'

Başımı iki yana salladım. 'Hadi girelim.' Bana sanki delirmişim gibi bakıyordu. 'Bu saatte mi? Saçmalama!'

Omuzlarımı silktim. 'Sen burda kalabilirsin.'

Game of Seduction | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin