59. Sonsuzluk

6.7K 226 6
                                    

Uzun bir yolculuk sonrası sonunda Los Angeles'a inebilmiştik.

Aiden'ın teklifi üzerine yaklaşık iki ay geçmişti. Bu süreçte bunu kimseye anlatmama kararı almıştık. Sadece yeni yılda süpriz yapabilmek için.

Benim derslerin, Aiden'ın toplantıları derken yolculuk yine son ana kalmıştı.

'Hadi Aiden, yeni yıla yolda girmek istemiyorum.' Gülerek havaalanın kapısının önünde duran Arabaya doğru ilerledi.

'Sakinleş Grace.'

2016'nın son günüydü. Yine her yıl olduğu gibi Aiden'ın babası bu yılda bir parti düzenlemişti. Başlamasına ise sadece 3 saat kalmıştı ve biz henüz eve bile gidememiştik.

'Hoşgeldiniz efendim.' Şöför bizi selamladıktan sonra, çantalarımızı bagaja koydu. Ardından ise yola çıktık.

Şu son bir kaç aydır herşey çok güzel gidiyordu. Mutluyduk, huzurluyduk en önemlisi ise birlikteydik.

Üstelik birlikte olmaya bir ömür boyu söz vermiştik.

Los Angeles'ı ne kadar geride bırakmak istesem bile, ailemi, arkadaşlarımı çok özlemiştim.

Bu yüzden hem yeni yılı, hem de tatilimizi burada geçirmeye karar vermiştik.

Üstelik bu kararımızı açıklamak için doğru zaman olduğunu düşünüyorduk. Çok heycanlıydım ve fazla sabırsızlanıyordum. Aiden ile ilk defa bu kadar önemli bir davet'e çift olarak katılacaktık. Üstelik büyük bir haber ile.

Aklıma Los Angeles'a ilk geldiğim zaman gelmişti. Aiden'ı birdaha görmek istememiştim, kaçmıştım. Bu duruma geleceğimizi nereden bilebilirdim ki?

Başımı Aiden'ın omuzuna yasladım. Burada olmaktan mutluydum. Onun yanında.

Babam tabi ki de birlikteliğimizi biliyordu, onaylıyordu da. Yine de bu evlilik kararımıza bir tepki göstermesinden korkuyordum.

'Bir yıl öncesini hatırlıyormusun?' Gülerek elimi tuttu. 'Evet, beni ilk defa bu kadar uğraştıran bir kız girmişti hayatıma.'

Başımı omuzundan kaldırıp, yüzüne baktım. 'Tabi genelde senin in uğraşılmasına alıştığın için.'

Beni kendine çektiğinde, karşı koymadım. 'Demek ki o güne kadar uğraşmaya değer olduğunu düşündüğüm biri çıkmamıştı karşıma.'

Ama bu sözleri, bu gülümsemesi karşılığında ben ona nasıl tepkili kalabilirdim ki?

Parmağımı yanağına götürüp, yeni çıkan sakalını okşadım.

'Senden nefret ediyordum.' Başını iki yana salladın. 'Bana deli gibi aşıktın.'

Gülerek dudaklarına doğru eğildim. 'Aşıktım.'

Sonunda eve geldiğimizde son süslemeler, kontroller devam ediyordu. Hızlıca Aiden'ın yatak odasına çıkıp, hazırlanmaya başlamıştık.

'Aiden!' Benden önce davranıp, banyoya girdiğinde, arkasından seslendim.

Uzun bir yolculuk geçirmiştim, ve banyoya girmem gerekiyordu.

Nefesimi dışarıya üfledim. Tabi onun işi kolaydı. Üzerini giyindiği anda işi bitiyordu. Ya benim? Bunun saçı vardı, makyajı vardı, vardı da vardı.

Yukarı çıkarılan valizimi açıp, içinden çıkarttığım elbisemi hazırladım. Giyeceğim ayakkabıyı, aksesuarları, çantasını bile hazırladıktan sonra banyo kapısına dayandım.

Game of Seduction | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin