Efendimiz (s.a.v.) Döneminde de Hadîsler Yazılıyordu!
“PEYGAMBER (s.a.v.) DÖNEMİNDE HİÇ HADÎS YAZILMADI, EN AZ 200 YIL SONRA YAZILMAYA BAŞLANDI.” HEZEYANINA REDDİYEDİR.
Allah Rasûlü (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)’in Hadîs Yazılması Konusundaki Hükmü Neydi ve Sahabe-i Kiramdan Hadîs Yazanlar var mıydı?
Öncelikle Allah Rasûlü (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)’in Hadîs Yazılması Konusundaki Hükmü Neydi, Bunu Belirleyelim İnşaAllah.
Hadîs Yazımını Yasaklayan Hadîslerle, Hadîs Yazımına Müsaade Eden ve Bunu Emreden Hadîslerin Telifi:
Bir Önceki Konuda, Buna Dair Bâzı Sahîh Hadîsler Aktardık. Bunların Bir Kısmı Hadîs Yazımına Müsaade Ederken, Diğer Bir Kısmı da Bunu Emretmekteydi. Ancak Geriye Hadîslerin Yazıya Aktarılmasını Yasaklayan Hadîsler Kalmaktadır. Bunlar Araştırma ve Tetkik Gerektiren Hadîslerdir.
Allah Rasûlü (s.a.v.)’in Hadîs Yazımını Hoş Karşılamadığını Bildiren Rivâyetleri Aktaran Üç Sahabi Vardır. Bunlar: Ebu Said el-Hudri, Ebu Hureyre ve Zeyd b. Sabit (r.a)’dir.[204]
1- Zeyd b. Sabit’in Hadîsi:
Zeyd b. Sabit’in Konuyla İlgili İki Rivâyeti Bulunmaktadır. Birinci Rivâyet, Muttalib b. Abdullah b. Hanteb Yoluyla Nâkledilmiştir. İbni Hanteb Der ki: “Zeyd b. Sabit Muaviye’nin Yanına Geldi. Muaviye Kendisine Bir Hadîs Sordu. Bir Başkasına da Hadîsi Yazmasını Emretti. Zeyd Kendisine Şöyle Dedi: Allah Rasûlü, Hadîslerinden Herhangi Bir Şey Yazmamamızı Emretti. Bunun Üzerine Muaviye Yazıyı Sildi.”[205]
Hadîsin Bu Varyantı Zayıftır. Zira Muttalib b. Abdullah, Zeyd’den Hadîs Duymuş Değildir.[206]
Hadîsin İkinci Varyantı Şa’bî’den Nâkledilmiştir. Buna Göre Mervan Zeyd’i İmtihân Etmek İçin Perdenin Arkasına Bâzı Adamlar Yerleştirip Kendisine Soru Sorar, Onlar da Yazarlar. Zeyd Onlara Bakıp: “Ey Mervan, Özür Dilerim. Sadece Kendi Reyimle Konuşuyorum.[207] Der. Rivâyette Adı Geçen Şa’bî, Ne Zeyd’den Ne de Mervan’dan Hadîs Duymuştur. Dolayısıyla Hadîsin Bu Varyantı da Zayıf ve Münkatı’dır. Bu Hadîs, Adamların Zeyd’den Dinleyip Yazdığı Şeyin Zeyd’e Ait Şahsî Görüşler Olduğunu ve Zeyd’in de Diğerleri Gibi Yazma İşinden Hoşlanmadığını Göstermektedir. Ancak Bu Yorumu Kabul Etmek Çok Zordur. Zira Zeyd’in Kendi Şahsî Görüşlerini Yazdığı Gibi, Allah Rasûlü (s.a.v.)’in Hadîslerini de Yazdığını İspatlayan Deliller Bulunmaktadır.[208]
2. Ebu Hureyre’nin Hadîsi:
Abdurrahman b. Zeyd b. Eşlem, Babasından, O da Atâ b. Yesâr’dan Ebu Hureyre’nin Şöyle Dediğini Rivâyet Eder: “Allah Rasûlü’ne Bâzı İnsanların Hadîsleri Yazdıkları Haberi Ulaştı. Bunun Üzerine Allah Rasûlü Minbere Çıkıp Allah’a Hamdü Senâda Bulunduktan Sonra Şöyle Dedi: “Nedir Bu Yazdığınız Söylenen Şeyler? Ben Ancak Bir Beşerim. Kimin Yanında Bundan Bir Şey Varsa Getirsin.” Biz de Bunları Topladık ve Bunlar Yakıldı. Peygambere, “Ey Allah’ın Rasûlü! Senden Hadîs Nâkledelim mi?” Diye Sorduk. O da, “Benden Hadîs Nâkledin. Bunun Bir Beisi Yoktur. Herkim Bana Bilerek Yalan İsnâd Ederse Cehennemde Yerini Hazırlasın!” Dedi.”[209]
Ali b. Sehl, Babasından, O da Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem’den Ebu Hureyre’nin Şöyle Dediğini Nâkleder: “Hadisleri Kapalı Bir Alanda Toplayıp Ateşe Attık.” Zehebî Bu Rivâyetin Münker Olduğunu Belirtiyor.[210] Muhaddisler, Hadîsin Râvisi Abdurrahman b. Zeyd’in Zayıf Olduğu Konusunda Müttefiktir.[211] Binaenaleyh, Bu Rivâyet İtibara Alınabilecek Bir Rivâyet Olmaktan Uzaktır.[212]
3. Ebu Said el-Hudri’nin Hadîsi:
Bu Hadîs İki Kanaldan Muhtelif Lafızlarla Rivâyet Edilmiştir. Bunlardan Biri Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem’in Babasından, Onun da Atâ b. Yesâr Kanalıyla Ebu Said el-Hudri (r.a.)’den Aktardığı Rivâyettir. Ebu Said Der ki: “Biz Peygamberden Yazmak İçin İzin İstedik. Fakât O, Bize İzin Vermekten Çekindi.[213]