Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem’in mirâcının hikmeti açıklanırken bu meselenin izâhı şöyle yapılmıştır:
Mele-i âlâ’da dört mesele dört bin sene kadar tartışıldı. Fakat halledemediler. Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e peygamberlik verilince, bu meseleyi onun halledeceğini anlayıp Allah Teâla’ya onu göklere davet etmesi için yalvardılar. Allah Tealâ Habîbini Kâb-ı Kavseyn’e, yahut daha yakın makamlara davet etti. Vahyettiğini ona vahyetti. Sonra şöyle buyurdu:
“Ya Muhammed! Mele-i âlâ’daki melekler neyi tartışıyorlar biliyor musun?”
Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem:
“Evet. Keffaretleri, kurtarıcıları, derece yükseltenleri ve helâk edicileri.” diye cevap verdi.
Allah Tealâ: “Doğru söyledin!” buyurdu ve meleklere, “Müşkilleri halleden zâtı buldunuz. İçinden çıkamadığınız bu müşkilleri Habîbime sorun!” buyurdu.
• İsrafil aleyhisselam:
“Günahlara keffaret olan şeyler nelerdir?”
Peygamberimiz: “Soğukta güzelce abdest almak, cemaata yürümek, bir namazı kıldıktan sonra diğer namazı beklemek.” buyurdular.
• Mikail aleyhisselam:
“Dereceleri yükselten şeyler nelerdir?”
Peygamberimiz: “Yemek yedirmek, selamı yaymak, insanlar uyurken gece namaz kılmaktır.” buyurdular.
• Cebrail aleyhisselam:
“Kurtarıcılar nelerdir?”
Peygamberimiz: “Gizli ve aşikâr Allah’tan korkmak. Yoksulluk ve varlıkta doğru olmak, hiddetli ve hiddetsiz zamanlarda da adalettir.” buyurdular.
• Azrail aleyhisselam:
“Helâk ediciler nelerdir?”
Peygamberimiz: “İtaat ve tatbik edilen cimrilik, nefsin arzu ve isteklerine uymak, kulun kendi kendini beğenmesidir.”
Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem'in her cevabında Allah Teâla: “Muhammed doğru söyledi!” buyurdu.
