RABITA İBADET Mİ ?
İTİRAZCI
Geçmişte tarikat hocalarından Mustafa Fevzi, sırf Râbıta konusunda kaleme aldığı İsbât’ul-Mesâlik Fi Râbıta'tis-Sâlik adlı manzum risâlesinde râbıtanın farz olduğunu ileri sürerek şöyle demektedir:
Rabıta Elli dört farzdan biridir demektedir. Rabıta farz mı Rabıta ibadet mi yoksa ibadet değilmi tarikatçilerden bazısı ibadet diyor bazısı ibadet değil diyor.CEVABIMIZ
Konun tüm yönleriyle bilmeyen okumayan insanları zahir manalarıyla kandırmaya çalışan eyy itirazcı söyle bakalım Allah’ın yarattıklarını tefekkür ibadet midir !İTİRAZCI
Ömer b. Abdülaziz tefekkür hakkında şöyle demiştir:
"Yüce ALLAH'ın nimetlerini düşünmek, en faziletli ibâdetlerdendir".
“Allah’ın mahlukatı hakkında tefekkür edin. Allah’ın Zatı hakkında tefekkür etmeyin. Zira siz O‘nun kadrini takdir edemezsiniz. (Öz Zatını düşünmeye güç yetiremezsiniz.)”
Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliya, VI, 67; Alî el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, (no: 5076), III, 106.Tefekkürden ne anladığın, neyi düşündüğün önemli. Meşru ve memur bulunduğumuz yöndeki tefekkür hem farzdır/gereklidir, hem faydalıdır, ecri de çok büyüktür. Tefekkürün ibadet olması islami bir emirdir. Fakat Rabıta islami bir emir değildir.
CEVABIMIZ
Ey itirazcı sen demin Rabıtanın islami bir emirle ilişkili olduğunu bilmeden söylemiş olduğunu farkında mısın !
Elbetteki farkında değilsin. Nasıl mı şimdi açıklayalım. Konun anlaşılması için birkaç hadisi yazalım önce“Allah’ın mahlukatı hakkında tefekkür edin. Allah’ın Zatı hakkında tefekkür etmeyin. Zira siz O‘nun kadrini takdir edemezsiniz. (Öz Zatını düşünmeye güç yetiremezsiniz.)”
Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliya, VI, 67; Alî el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, (no: 5076), III, 106."Yüce ALLAH'ın nimetlerini düşünmek, en faziletli ibâdetlerdendir".
Allah cc. Hadise göre, yaratıkları düşünmek emredildi tavsiyye edildi. Peki mahlukattan hangilerini düşüneceğiz hayvanlarımı düşüneceğiz bitkilerimi cansız varlıkları mı yoksa diğerlerini mi hangisini düşüneceğiz.
Buna da açıklık getiriyor Allah (Celle Celalühü) kimi düşüneceğimizi aşağıdaki ayet ve hadislerde belirtiyor tavsiyye ediyor.
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. (Tin Suresi 4)
“Ve andolsun ki; Âdemoğlunu kerem sahibi (şerefli) kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Ve onları helâl şeylerden rızıklandırdık. Ve onları yarattıklarımızın birçoğuna üstün kıldık.” (İsra 70)
“Ey insanlar! Allah katında en değerli olanınız, en değerli, en üstün olanınız, takvâda (Allah’ı tanıyıp, O’na karşı gelmekten sakınmada) en ileri olanınızdır.” (Hucurat 13),
Allah en şerefli yaratığın insan olduğunu söylüyor.
Münâvî (v. 1032/1623) ise bu hadisin şerhinde Hâkim Tirmizî’den şu nakli yapar:
“Kendilerine bakıldığında sana Allah’ı hatırlatan kimseler öyle kimselerdir ki onların üzerinde Allah tarafından verilmiş zâhirî bir görüntü vardır. Allah’ın nuru, kibriya ve heybeti, vakar unsü onları kaplamıştır.Bu durumda onlara bakan kimse Allah (Celle Celalühü)’ı hatırlar Çünkü, O’nun melekût aleminin eser ve nurları vardır. Bunlar velilerin sıfa¬tıdır. Kalp bu şeylerin madeni ve yerleştiği yerdir. Yüz, kalpte olanı (bir şekilde) çekip dışa yansıtır.
Kalpte Allah (Celle Celalühü)’ın marifet nuru ve ilahî emirlere itaat ziyâsı hakim olunca bu nur yüze etki eder, dışa yansır ve sen böyle bir yüze bakınca sana hayır ve takvayı hatırlatır. Bu da sende iyi hal ve ilme meyli artırır. Bunlar ise sıdk ve hakka sevk eder.