Selamünaleykümmmm. :))
Bu bölümde biraz kendimden bahsedip bi açıklama yapmam gerekiyor. Aslında sizin fikrinizi de almam lazım. Hadi tanışalım!
Ben Zeynep. 17 yaşındayım. 2023'ün yazında Allah ömür verirse 18'imi doldurmuş olacağım. Yani lise sona geçmiş bi sınav öğrencisiyim.
En sevdiğim renk mavi. Kalplerden de anlamışsınızdır. :) Mavi bana ferahlığı, özgürlüğü, huzuru, güveni anımsatıyor. Sanırım bu yönden çok bağlıyor beni kendine. Zaten denize de ayrı bi sevdam var, o hep ayrı konu. Gökyüzü de öyle.
Karadenizliyim demiştim. Samsun'da yaşıyorum. Belki fındık yönünden çok ön planda olmasa da her yaz fındık toplamaya gittiğimiz bi köyümüz var. Kendi tarlamız da var çok şükür. Öyle işte. Neyse benden bu kadar bahsetme yeter. Tanıştığımıza memnun oldum. :)
Bu hikayeyi 11. sınıfken yazmaya başlamıştım. Okulda dolaplar vardı ama benim yoktu. Ve hikayede olduğu gibi her dolabın iki anahtarı vardı. Ama ben hocanın verdiği kutuda aynı numara iki anahtar bulamadığım için dolapsız kalmıştım. Fakat bi arkadaşım kendi dolabını benimle paylaşabileceğini söylemişti. Elindeki iki anahtardan birini bana verip diğerini kendi aldı. Yani beraber ortak tek bi dolap kullanıyorduk. Dolaba git gel git gel derken ben kafamda kurmaya başladım. Şimdi isimsiz bi not bırakıp arkadaşıma şaka yapmayı falan düşündüm. Ama anahtarın diğeri bende olduğu için çok bi espirisi kalmayacaktı bu şakanın. Sonra şöyle düşündüm. Eğer anahtarın bende olduğunu bilmezse o zaman böyle şaka yapılır falan diye. Ama sonra bunun mümkün olmayacağı da aklıma gelince bundan güzel bi hikaye çıkar diye düşünmüştüm. Sonra kağıt kalemi alıp yapmaya başlamıştım işte. Okuldan sonra da yazdıklarımı bu platformda düzeltip ilk bölümü atmıştım. Başta bu kurgunun saçma olduğunu veya çok beğenilmeyeceğini falan düşünmüştüm. Ama yine de yazmak istedim. Kimse beğenmese bile kasmadan içinden gelerek yaz dedim kendi kendime. Yazdım gitti. Bi yere kadar yazdım. Sonra sınavlar falan derken araya zaman girdi. Sonra zamanımı alıyor diye wattpadi silmiştim. Arada yüklüyordum ama zaten bildirim falan olmadığından çok üzerine düşmüyordum. Hani bi şey için uğraşırsınız ama destekleyen olmaz, sizin de hevesiniz kalmaz ya. Onun gibi bi şeydi. Yazasım gelmiyordu. Derken ben yine silmiştim uygulamayı. Aradan biraz daha zaman geçti. Sonra ben tekrar yükledim. Yüklediğim gibi karşımda 60 küsür bildirimi görünce şok olmuştum. Nasıl ya falan diye. Sonra tabii girdim hemen. Baktım ne bildirimiymiş diye. İki hikayeden de gelmiş bildirim. Bi okuyucu bölümleri oylamış yorum atmış. Onun dışında oylayanlar olmuş.
Açıkçası o yorum atan kız atmamış olsaydı yorumu çok devam edeceğimi sanmıyordum hikayeye. Bi başladım o sıra. Sonra oy falan gelince ben bi gaza geldim. Öyle de devamı geldi. Ya aslında ben Kaan'a Kaanım, Elif'e Elifim demeye başladığınız zaman asıl anlamıştım samimiyetin size de ulaştığını. O beni çok mutlu etmişti. Şimdi de bu hikayenin birçok okuru var. Ve sanırım seviliyor da.
54 bölüm yazdım, okudunuz. Başta çok kısaydı bölümler. Dedim ya kasmak istememiştim. Sonra istek üzerine bölümdeki kelime sayısını iki katına yakın çıkardım. Hala kısa biliyorum ama sık yayınlamaya çalışıyorum.
Şimdi asıl meseleye gelmek istiyorum.
Artık 12. sınıfa geçtim ve sınav senesindeyim. Çok çalışmamız gereken bi yıl. Bilmiyorum çok çalışır mıyım, hedefime ulaşır mıyım. Onu sene sonunda göreceğiz. Bana dua edin olur mu? Hayırlısıyla hedefime ulaşmam için.
Wattpad benim çok vaktimi alıyor gün içerisinde. Onun dışında aklımı da meşgul ediyor. Mesela nasıl sahneler yazsam diye kafamda kuruyorum. Bu bölümü nasıl bitirebilirim? Yeni bölüm neler yapsam? Vesaire vesaire... Bu yüzden bu sene buna devam etmek istemiyorum. Hayatımın önemli dönemlerinde biri ve bunu riske atmak istemiyorum. Yani okullar başlayınca bu hikayeye devam edemeyeceğim.
Bunu için şöyle bi şey düşündüm.
Ya yazabildiğim kadar yazıp devamını 9 ay sonra devam edebilirim.
Ya çok uzatmayıp erken final yapabilirim.
Ya da biraz daha ilerleyip güzel bi sezon finali yapıp geri döndüğümde devam ettirebilirim.
Benim gönlüm sezon finalinden yana açıkçası. Bir anda kesmek istemiyorum. Ya da sırf araya zaman girecek diye acele bi final yapmak da istemiyorum. Dönem sonu gibi ya da final tarzı bi sezon finali güzel olur bence. Tabii bu konuda sizin fikirleriniz de benim için önemli. İlle de final yap derseniz bunu düşünürüm. Bi anda kesilmesini istemezsiniz diye düşünüyorum ama tabii öyle düşünenler de olabilir. Onu da düşünürüm.
Yani kısacası sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. Hep dediğim gibi düşünceleriniz benim için önemli. Hepinizin yorumunu okuduğuma emin olabilirsiniz.
Bunun dışında aklımda başka bi kurgu daha var ve onun da ilk bölümü hazır. İkinci bölümü daha bitmedi ama zaten ikinci bölümü yayınlamayı düşünmüyorum. İlk bölümü yayınlayıp beklemek istiyorum aslında. Çünkü o hikaye çok daha ağır ve istek gelmezse yayınlayabileceğimi sanmıyorum. Heves dedim ya az önce. Onun gibi bi şey. Devamı gelsin diye istek gelmezse devam edebileceğimi sanmıyorum. Belki kendim taslakta yazarım ama yayınlamam muhtemelen. Ama beğenilir ve istek gelirse onu da 9 ay sonra falan devam ettirebilirim. Yani sınavdan sonra. Öyle de bi düşüncem var.
Yorumlarınızı bekliyorummmm :)
Hepinizi çooook seviyorum. :)))
Kendinize iyi bakın, Allah’a emanet olun.
Yazarrr kaçaaarr :D
💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dar Kafa
HumorŞu an sap gibi kalmıştım gerçekten. Neyse canım. Başa gelen çekilir. Yapacak bir şey yok, mecbur ıslanacağız. Gidebildiğim yere kadar kaldırımın yağmur gelmeyen yerlerinden ilerledim. O da işte beş on metre falan. Artık ıslanma vakti gelmişti. Ne d...