Allah'ım, ben açlıktan halisülasyon mu görüyorum acaba?
Emin olmak için tekrar baktım poşete. Ama bu sefer siyah bi not kağıdı olduğunu da fark ettim.
"Bunlar dar kafalı bir sivilceliye aittir."
Siyah not kağıdı.
Dar kafa.
Sivilce.
Ulan! Yine mi sen? Dolabım bitti şimdi sıra masama mı geçti?
İyi de bunun derdi ne ya? Bana niye çiğköfte almış olabilir ki? Hayır şimdi yesem bi dert yemesem bi dert. Atsan atılmaz satsan satılmaz dedikleri andayım şuan. İşin kötüsü karnım da aç. Hani beni ye diye çağırıyor. Ne yapacağım ben şimdi?
"Puff ya niye böyle şeyler yapıyorsun ki? Nasıl yemeyim ben bunu? Bi de şalgam da almış." Yutkundum. "Ya acısız bi de."
Ne yapayım şimdi? Tanımadığım biri bana fazla iyi bi ikramda bulunmuş. Kim olduğunu bilmediğim için geri de veremem. Hayır dolaba koysam gelip bakacağını hiç sanmıyorum. Çünkü ben olsam onu geri koyduğumu görsem dolaba yaklaşmam bile. Neden? Çünkü dolaba gelen giden var mı diye gözetleyeceğimi bilirim. Açık vermek istemiyorsam bu riske girmem. E koyarsam ekşir. Ziyan olur.
'Bana bahane arıyormuşsun gibi geldi ama.'
Ne alakası var ya! Mantıklı düşünmüyor muyum siz söyleyin. Doğru değil mi?
'Ben anlamam. Bunlar bahane. Ama acıkmışsın zaten ye gitsin zaten sana gelmiş belli.'
İç sesime kulak verip pufladım.
Pufff! Sanırım tek seçenek kalıyor.
Yemeliyim.
Ya ama bu hiç adil değil. Beni en zayıf noktamdan vurdu.
Daha fazla düşünmeksizin poşetle beraber bahçeye çıktım. Neredeyse her öğlen gittiğim ağaçların yanına yine gittim. El çabukluğuyla açtığım poşetten çiğköfteyle şalgamı çıkarıp yemeye başladım.
Ama nasıl güzel...
Hepsini yiyip içtikten sonra poşeti de alıp sınıfa gittim. Poşeti çöplerle beraber çantama koyduktan sonra şişemden birkaç yudum su içip lavaboya gittim. Elimi ve ağzımı güzelce yıkadıktan sonra abdesthaneye gidip abdest aldım. Sonra sınıfa gidip para alıp kantine gidip naneli şeker alıp tekrar sınıfa gittim. Vuh! Ne tuhaf bi cümle bu.
Şekeri yerken dersin başlamasına az kaldığını fark ettim. Namazı teneffüste kılacaktım bu yüzden şuan boştum. Ben de ders kitabını almak için dolaba gittim. Bilin bakalım ben ne buldum. Evet, aynen öyle. Tam olarak bi not kağıdı bu, siyah olanından.
"Hangi Ali ve Veli olduğunu bilmiyorum ama onlardan hiç hoşlanmadım. Ayrıca umarım bi kız olduğumu falan düşünmüyorsundur. Çünkü bi kız olamayacak kadar yakışıklıyım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dar Kafa
HumorŞu an sap gibi kalmıştım gerçekten. Neyse canım. Başa gelen çekilir. Yapacak bir şey yok, mecbur ıslanacağız. Gidebildiğim yere kadar kaldırımın yağmur gelmeyen yerlerinden ilerledim. O da işte beş on metre falan. Artık ıslanma vakti gelmişti. Ne d...