Selamünaleyküm!
Nasılsınız?
Ben iyiyim çok şükür. Yaşayıp yaşamadığımı soranınız olmuş Allah razı olsun, yaşayıp gidiyoruz valla.
Size ufak bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Bu bölüm birazcık kısa oldu. Ama hemen kızmayın çünkü diğer bölüm bitmek üzere. Bir iki güne de diğer bölümü atmayı düşünüyorum.
Bu arada diğer bölümde ufak bi şoka uğrayıp sonra başka bi şok yaşayabilirsiniz. Haberiniz olsun. :D
Kendinize iyi bakın.
Keyifli okumalar...
**
Kaan'dan
İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği.
Şu an ekranda yazan buydu.
Harbiden bu yazıyordu ekranda.
Olmuştu yani, başarmıştım. Allah'ın izniyle bu üniversiteyi kazanmıştım. Hedefime ulaşmıştım.
"İşte bu bee!" diye bir anda bağırınca annem ve Azize gelmişti yanıma.
"Ne oldu? Gelmiş mi?"
Annemin heyecanla sorduğu soruya ayağa kalkıp ona sarılarak cevap verdim.
"Gelmiş anne olmuş. İTÜ'yü kazanmışım!"
Annem de sevinçle sıkı sıkı bana sarılırken gülerek konuştu.
"Aferin benim oğluma. Bak gördün mü? Emeklerinin karşılığını aldın. Onca çabanın karşılığını aldın."
"Valla aldım anne. Allah emeklerimi karşılıksız bırakmadı." diyerek annemden ayrılırken gülerek bana bakan diğer kişiye, Azize'ye, dönüp ona da sarıldım.
"Helal sana be. Allem ettin kallem ettin girdin şu üniversiteye. Hakkında hayırlısı olmuş olsun kardeşim benim."
"Sağ olasın ikizim. Oldu çok şükür. Gerçekten oldu."
Azize'den de ayrılırken bu mutluluğu doyasıya yaşadım. Kaç yıldır bunun hayalini kuruyordum ve olmuştu. İTÜ'yü kazanmak, bu şehirde okumak... Onun da istediği gibi bu şehirde okumayı istiyordum ben. Elif gibi ben de İstanbul'u hayal etmiştim. Farklı üniversiteler olması önemli değildi. İkimiz de bu şehri istemiştik. Ben isteğime kavuşmuştum. Acaba o kavuşabilmiş miydi?
"Ee kızım sen bakmıyor musun sonuçlarına?"
Annem Azize'ye bunu sorduğunda yalandan bi bıkkınlıkla cevap verdi.
"Maalesef anneciğim. Betül ve Elif'le sözleşmiştik, beraber bakacaktık. Betül masa başında da Elif yok ortalıkta. Sabah sabah markete gidesi gelmiş. Limonlu soda hastası... Onu bekliyoruz."
Gülümsedim, benimle beraber annem de gülümsedi.
"Olsun olsun gelir birazdan. Ben mutfağa geçiyorum, sonuçlara bakınca haber verirsin."
Azize annemi onayladıktan sonra annem mutfağa Azize odaya gitmişti. Ben de telefonu alıp Buraklara mesaj gönderdim. Bakalım bizimkiler hangi şehri kazanmıştı.
**
Biraz arkadaşlarla haberleştikten sonra içimdeki beni kemiren merakla beraber kalktım ayağa. Acaba o ne yapmıştı? Elif yani, İstanbul gelmiş miydi ki? Aslında sıralamasına göre tutuyor gibiydi ama her yıl biraz biraz değişiklikler olduğu için ne olacağını tam kestiremiyordum. Gerçi ilk üç tercihinde İstanbul vardı. O sıralamayla biri tutmasa diğeri tutmuştur. O da kazanmıştır İstanbul'u. Yani, umarım. Umarım hakkında hayırlısı olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dar Kafa
HumorŞu an sap gibi kalmıştım gerçekten. Neyse canım. Başa gelen çekilir. Yapacak bir şey yok, mecbur ıslanacağız. Gidebildiğim yere kadar kaldırımın yağmur gelmeyen yerlerinden ilerledim. O da işte beş on metre falan. Artık ıslanma vakti gelmişti. Ne d...