Kaan dosyayı açıp içinden resmi çıkardı. Hocanın önüne koyarken ben de pür dikkat resmi inceliyordum.
Çok güzel olmuştu. Yani bilmiyorum belki de biz yaptığımız için bana öyle geliyor da olabilirdi ama dışardan bi göz olarak da bence güzel duruyordu.
"Beraber çizdiniz dimi?" dedi hoca ikimize bakarak. Ben kafamı sallarken Kaan kısaca açıklama yaptı.
"Evet hocam Elif çizdi ben boyadım."
Hoca resmi inceledikten sonra ad soyad sınıf numara sordu ikimize de. Biz cevaplayınca da resmin arkasına yazıp ikimize de imzalattı.
"Tamam gençler, siz çıkabilirsiniz."
Kaan dosyayı aldı ve beraber zümre odasından çıktıktan sonra "İyi iş çıkardık bence." dedi, devam etti. "Bu arada..." Sanki bir şey unutmuş gibi çantasının suluk yerindeki limonlu sodayı ve cebindeki bitmek üzere olan çikolatalı burçağı çıkardı.
"Bunlar için teşekkürler." deyip pipetle sodadan son yudumunu aldı. Sodayı içmesi hiç problem değildi.
Sorun, o sodadan benim de içmiş olmamdı.
Şaşkınca sodaya bakıp konuştum.
"O, benim koyduğum soda mı?"
O da önce bana sonra sodaya bakıp sorar bi şekilde konuştu.
"Evet?"
Hafifçe kafamı sallayıp konuştum.
"Afiyet olsun."
Ardından arkamı dönüp fısıldadım.
"Hayy aksi."
Merdivenlere doğru yürümeye başladım. Bunu söylemek hiç mantıklı değildi.
Aff yaa. Şuan çok utanıyorum. Hay kafana tüküreyim senin Elif! Ne diye unutuyorsun ki sodanı orada burada! Hayır kafan nerede senin? Bak bıraktın gördün işte olanı! Çocuk ona getirdim sanıp içmiş. İçsin bir şey demiyorum ama yani ondan önce ben de içmiştim. Aynı şişeden içmiş olduk şimdi.
Dolaba gidip elimdeki Kur'an'ı bıraktım, not falan yoktu. Sonra aşağı inip elimle yüzümü kapatarak okuldan çıktım. Çok utanıyordum şuan.
Seri adımlarla okuldan çıkarken son üç dört basamak merdivenlerde ayağım takıldı. Allah'a şuan canımı aldığı için tam şükrediyordum ki biri çantamdan tutup çekti beni.
Ya bi ağız tadıyla Allah'ıma da kavuşturmuyorlar! Heh ne oldu şimdi kurtandın? Yaşıyorum ne olacak şimdi?
Kafamı çevirip öfkeli bakışlarımı beni tutan şahsa gönderdim. Ta ki onun Kaan olduğunu görene kadar. Ona dönüp konuştum hiç düşünmeden.
"Ya sen beni niye tutuyorsun, bıraksaydın ne güzel ölecektim belki!"
"Allah korusun." dedi hızlıca. Aklım başıma gelince hızla ellerimle ağzımı kapattım. Sonra açıp yüzümü kapattım bu sefer.
"Allah'ım ne olur yanlış anlama ben isyan etmek için demedim onu. Sadece şuan çok utanıyorum."
Ben kendi kendime konuşurken aklıma Kaan geldi. Şuan beni izlemiyordur dimi?
Parmaklarımı aralayıp Kaan'a baktım. Tuhaf tuhaf bana bakıyordu. Af ya görmüş işte!
Hızla ellerimi indirip konuştum.
"Şey ya sen bana bakma. Ben öyle arada konuşurum. Sağ ol." deyip hızla yanından uzaklaşmıştım ki bana seslendi.
"Elif bir dakika!"
Allah! Anladı mı yoksa? Allah'ım ne olur anlamamış olsun ne olur.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dar Kafa
HumorŞu an sap gibi kalmıştım gerçekten. Neyse canım. Başa gelen çekilir. Yapacak bir şey yok, mecbur ıslanacağız. Gidebildiğim yere kadar kaldırımın yağmur gelmeyen yerlerinden ilerledim. O da işte beş on metre falan. Artık ıslanma vakti gelmişti. Ne d...