7.2

1.8K 168 75
                                    

Sabahın köründe çalan telefonumu sinirle kapattım. Ne biçim müzik bu ya! Ben hala değiştirmedim mi bunu?

Sonra uykuma kaldığım yerden devam etmek üzere başımı yastığa koydum. Annem çağırana kadar önü vardı sonuçta. Fakat bu uyku hayalim saniyeler içinde tuz buz olmuş bu şarjı bitesice telefon yine çalmıştı. Erteleye falan mı bastım ben ne yaptım? Gerçi bir dakika bile olmadı ama...

Ne olduğunu anlamak adına yarım yamalak açtığım gözlerimle elime aldığım telefona baktım. Lan alarm değilmiş ya bu. Betül arıyormuş. Aramayı cevaplayıp gözlerimi kapattım yine.

"Ne oldu Betül sabah sabah, rüyanda mı gördün beni?"

Betül benim uykulu sesimin aksine gayet dinç bi sesle cevap verdi bana.

"Bi de bana uykulu diyorsun ya, bazen gerçekten şaşırıyorum sana. Saat sekiz farkında mısın? 20 dakikan var ve sen daha yataktan kalkmadın. İnsan utanma pahası son gün bari okula geç kalmaz ya. Bi de bugün kürsüye çıkacaksın."

Betül'ün saat sekiz demesiyle beraber yataktan fırladıktan sonrasını banyoya koşarken dinledim.

"Yine mi ya? Cidden son gün bi de! Ne bu kış uykusuna mı yatar oldum ben ya?" dedim sinirle. Bazen çok sinir bozucu oluyordum gerçekten.

Betül benim zırlamalarımı dinledikten sonra biraz daha sakin çıkan sesiyle konuştu.

"Tamam ya sakin. Şimdi ben sana ne giyeceğini söyleyeyim iki saat onu düşünme. Şu koyu mavi bi elbisen vardı ya, onu giy. Üstüne de bej rengi eşarbını tak, tamam mı? O ikisi güzel yakışıyor."

Betül'ü alel acele onaylayıp teşekkür ettikten sonra onu hoparlöre alıp elimi yüzümü yıkamaya başladım. Bu arada şu kürsü meselesini de sorsam iyi olur. Nereye çıkıyorum ben?

"Bu arada, ne bu kürsüye çıkma şeysi?"

Havluyla yüzümü kurularken cevap verdi Betül. Ben de o sırada diş fırçamla macunu çıkarıyordum.

"Ne mi kürsüye çıkması? Yuh ama artık. Elif senin kafa iyice gitti he. Derece yaptın ya okulda, bunu da mı unuttun?"

Lan! Laan! Laaaan!

Yuh gerçekten bana! Bunu nasıl unuttum ben? Allah'ım sen bana sabır ve hafıza kuvveti ver lütfen. Bu ara ikisine de çok ihtiyacım var.

"Ben nasıl unuttum onu? Ya sabır, ya sabır... Neyse bununla çok işim yok zaten, ben dişlerimi fırçalayayım. Hadi görüşürüz Betül."

"Tamam görüşürüz. Biraz acele edersen geç kalmazsın merak etme. Hadi tabana kuvvet."

"Tamam tamam." dedikten sonra aramayı kapatıp hemen dişlerimi fırçaladım ve ardından abdest aldım. Evden abdestli çıkmak gibi bi alışkanlığım vardı ve bunu geç kalıyorum diye bozmaya niyetim yoktu. Bir dakika geç gitsem, Aylin hocanın dersi yoksa tabii, sorun olmazdı bence.

Abdestten sonra koşarak odaya gidip Betül'ün dediği kıyafetleri çıkardım. Kıyafetleri önceden ütüleyip astığım için kendimi tebrik ettikten sonra yaklaşık beş dakika içinde üstümü giyinmiştim. Eşarbımın önünü özenle hallettikten sonra da sanki bir işe yaramayacağını bilmiyormuş gibi çantamı alıp odadan çıktım. Mutfakta olan aileme geç kalabileceğimi de haber verdikten sonra evden çıktım. Bence 10 dakikada okula varabilirdim.

Tabana kuvvet Elif, diye kendi kendime gaz vererek tahmin ettiğim gibi 10 dakika içinde okula varabilmiştim. Saate baktığımda dersin başlamasına 2 dakika olduğunu görünce son güç kırıntılarımı da kullanarak sınıfa gittim. Ve tam olarak 08.20'de sınıfa girmiştim.

Dar KafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin