4.9

3.8K 340 110
                                    

Ben şaşkınlıkla bi sunucuya bi Mustafa hocaya bakarken Mustafa hocanın da kaşlarının çatılmış olduğunu gördüm. Sevgi hoca ve Müdür Yardımcısı Doğukan hoca da ne olduğunu anlamaya çalışır gibiydi. Kaan'a baktığımda kaşları hafif çatılmış olayı anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Hocam biz Kaan'la beraber yapmıştık ama resmi?" diye sessizliği bozan ben olmuştum. Mustafa hoca ise Doğukan hocaya dönmüştü hemen.

"Evet hocam beraber yapmışlardı çocuklar. Niye sadece Elif'i çağırıyorlar? Bi konuşsak mı?"

Doğukan hoca kısa bi süre düşünüp cevap verdi.

"Olur hocam gelin soralım ne olduğunu. Çocuğun hakkını yemesinler."

Saniyeler içinde bu konuşma geçerken Doğukan hoca ve Mustafa hoca ayaklandı. Sevgi hoca da onlarla gitmeyi teklif etse de gerek olmadığını söyleyip gitmişlerdi.

Biz yani en azından ben stresle onların gelmesini beklerken aradan yaklaşık 5 dakika geçmiş ve Mustafa hocayla Doğukan hoca gelmişlerdi. Onlar geldiği sırada ise benim ismim tekrar yankılanmıştı salonda.

Mustafa hoca yanıma gelip hızlı hızlı konuştu.

"Elif sen git ödülü almaya. Son anda bi sorun çıktı. Okulu temsil etmek için gitmen lazım hadi kızım."

"Ama hocam Kaan..." dememe kalmadan hoca değil Kaan konuşmuştu.

"Sen git Elif, zaten taslak sana aitti. Hem okulu temsil etmen lazım."

O öyle deyince içime öküz oturmuş gibi hissetmiştim. Tam ağzımı açıp konuşuyordum ki Mustafa hoca aceleyle konuştu.

"Hadi kızım seni bekliyorlar."

El mecbur kalkıp sahneye çıktım. Arkadan alkış sesleri gelirken ben hiç mutlu değildim. Çünkü şuan Kaan'ın hakkını yiyorlardı. O da en az benim kadar uğraşmıştı. Üstelik benim yetiştiremediğim zamanda gelip mecbur olmadığı halde bana yardım etmişti. Şimdi ise meyvesini ben yiyordum. Bu çok kötü bi durum.

Kim olduğunu bilmediğim ama bize ödülleri takdim edecek olan bu adam gelip sırayla bizi tebrik etti. Sonra ödüllerimizi verip kısaca bir şeyler söyledi. Sahnede olduğum sürece hiç gülememiştim. Kendimi çok kötü hissediyordum. Hak etmediğim bir şeyi alıyor gibi.

Nihayetinde adam konuşmasını bitirdiğinde bizi de gönderdiler yerlerimize. Hemen sahneden inip hocaların yanına gittim.

"Hocam neden böyle oldu?" diye sordum hiç beklemeden. Bu nasıl bi saçmalıktı böyle?

Mustafa hoca modu düşük bi şekilde cevapladı sorumu.

"Yarışmanın son günü açıklama yapmışlar, grup halinde yapılan resimler kabul edilmeyecek diye. Aynı gün erkene alındığı da açıklandığı için ben o kısma dikkat etmemişim. Ama sizin resim çok beğenildiğinden çıkarmak istememişler. O yüzden sadece birinizi çağırmışlar."

Mustafa hocanın açıklaması bana aşırı saçma gelirken kaşlarımı çatmıştım.

"Ama hocam çok saçma, o zaman bizim resmi hep iptal etselermiş." dedim yine itiraz kokan sesimle. Hoca da bunalmış olmalı ki bana ters bi cevap verdi.

"Ne yapalım kızım? Adamlar açıklama yapmış ben görmemişim, sizinkini de çok beğenmişler çıkarmamışlar yarışmadan. Gittik konuştuk, olmaz dediler. Ne yapalım?"

Hoca da haklı şimdi. Ne yapabilirler ki?

Önüme dönüp elimi izlemeye başladım. Sinirlerim bozulmuştu. Nereden kabul ettim ki teklifini? Yapma resim falan, katılma yarışmaya, ne zorun vardı?

Dar KafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin