7.4

1.6K 176 54
                                    

Kaan'dan

Teneffüs olduğunda telefonumu çıkarıp instagramda dolaşmaya başladım. Sayfayı yenilediğimde karşıma yeni gömderiler gelmişti. Birkaç tanesine göz gezdirdikten sonra gözüm okulun itiraf sayfasına takıldı. Niye takip ettiğimi unuttuğum bu sayfada ne vardı çok merak etmemiştim açıkçası, tabii gözüm Elif yazısına takılana dek.

Dikkat kesilip ne yazdığını okudum. Okudum ve bi süre algılayamadım. Elif, yani sevdiğim kız, beni seviyor muydu? Yalan söylüyorsam yorumlara yazsın diyecek kadar iddialı olduğuna göre...

Bir saniye, yorumlarda ne yazıyordu?

Hemen yorumlar kısmına girip yazanları okudum. Okudukça sinir katsayım yükselirken oturduğum sıradan kalktım. Elif'e dair bir yazı yoktu evet. Ama Elif hakkında çok kötü sözler vardı.

Bir saniye bir saniye.

Ya Elif gördüyse bu gönderiyi?

Ya bu yorumları okuduysa?

Durup kısa bi süre düşündüm ve iki ihtimal doğdu.

Ya Elif beni sevmiyor ve bu gönderiyi görmedi.

Ya da Elif beni seviyor ve bu gönderiyi görmüş olabilir. Görmemiş de olabilir ama eğer görmüşse kim bilir ne haldedir. Hak etmediği halde, sadece sevmişken onca söz söylenmesi ne kadar ağrına gitmiştir, ne kadar üzülmüştür kim bilir.

Bi de onun dinine, kıyafetine laf etmişler. Müslümanlığına laf etmişler. Onu ne kadar tanıyorlar ki böyle konuşabiliyorlar bunlar? Yok sözde Müslümanmış da, yok dikkat çekmeye çalışıyormuş da, hele de o sorsak günah der diyen yok mu... Lan geri zekalı sevmek günah mı?

Bunları düşündükçe kan beynime sıçradı sanki, koşarak çıktım sınıftan. Önce gidip sınıfına baktım orada mı diye, bulamayınca da kantine indim. Orada da göremeyince bahçeye koşacaktım ki Burak durdurdu beni.

"Nereye?"

Şimdi açıklama yapacak zamanım yoktu. Elif görmeden yetişmeliydim ama görmüşse de onu görmeliydim. Bir cümle de olsa onunla konuşmalıydım. Kendini kötü hissetmesin diye ne gerekiyorsa yapmalıydım. Ama durmamalıydım.

"Bahçeye." deyip gideceğim zaman yine durdurdu sabrımı sınar gibi.

"Bıraksana oğlum!" dedim sinirle. Acelem var görmüyor mu?

"Sen de mi gördün, sizle ilgili itirafı?" deyince duraksayıp bir kere başımı sallayıp onayladım onu.

"Bunu yapanı bi bulursam..." dedim dişlerimin arasından. Harbiden o kişi her kimse benden çekeceği vardı. "Ama önce Elif'i görmem lazım. Kıza iftira atmış olabilir o it her kimse." deyip tekrar gideceğim zaman beni durdurmadı ama dediği şeyle ben durmuştum olduğum yerde.

"İftira değil bu arada."

Hemen Burak'a dönüp konuştum.

"Ne demek iftira değil? Sen ne biliyorsun, nereden biliyorsun?" dedim hemen. Ne oluyordu benim bilmediğim?

"Aslında söylemeyecektim ama sen de artık öğrendiğine göre en azından doğrusunu bil, yanlış bilirsen ortalık hep karışır. Sabah onların sınıfına gittiğimde Betül'le konuşurlarken duydum. Duyduğumu öğrendiği halde itiraz etmedi, öyle bir şey yok demedi Elif. Hatta kimseye söyleme dedi, özellikle sana."

Şaşkınlıkla dinledim Burak'ı. Şu an bana belki de en çok istediğim şeyin gerçekleştiğini söylüyordu. Onca zaman beklediğim, Allah'tan istediğim kız beni seviyordu. Ama ben buna bile sevinemedim. Çünkü Elif bu yazılanları eninde sonunda görecek ve sadece beni sevdiği için belki de çok üzülecek. Ya bir insan niye böyle bir şey yapar? Ben yüzünün asılmasını dert edinirken bir insan nasıl böyle canını yakmaya çalışır senin? Kafam almıyor, Allah'ım sen ona yardım et.

Dar KafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin