Bismillahirrahmanirrahim.
Hadi bakalım başlatalım yeni sezonu.
Keyifli okumalarrrrr...
**
Derince bir nefes aldım. Buraya gelmeyeli yıllar olmuştu, deyip de dramatize etmeye gerek yok olayı. Daha dün buradaydım canım.
"Bir sözümüz vardı tutmaya geldik."
Kendi kendime konuşmamıştım bu sefer. Kendi kendime sesli konuşmamam gerektiğini maalesef kötü bir tecrübeyle öğrenmiştim. Kaan sağ olsun.
'Karşında hala bir insan yok ama sen bilirsin.'
İç ses bildiğiniz gibi. Beni bozmaya yeminli gibi konuşup duruyor.
Evet karşımda bi insan olmayabilir ama ırmağa bi söz vermiştim iç ses tamam mı? O yüzden anlatmam lazım, sen karışma.
Şu an yine ırmağın karşısındaydım ve elimde bu sefer çiğ köfte değil siyah not kağıtları vardı. Evet hepsini getirmiştim ve birazdan birisini ırmağa okuyacağım. Niye okuyacağıma gelirsek ona bir söz vermiştim. Her şeyi öğrenince gelip sana da anlatırım demiştim.
(Y. N. : Burada Elif 18. bölümde ırmak karşısında çiğ köfte yerkenki verdiği sözden bahsediyor.)
O kağıtları ilk okuduğum zamanlar herhangi birinin yazdığı kağıt olarak görmüştüm. Ama şimdi bunları Kaan'ın yazdığını düşünerek okuyacağım.
'He fark ediyor yani?'
Sen çok konuşmasana.
Sırayla hepsini içimden okuduktan sonra o benim en kafama takılan kağıdı ırmağa karşı sesli okudum. Tabii önce etrafta insan var mı diye kontrol etmeyi unutmamıştım.
'Ne zeki şeysin sen öyle.'
Ya sabır!
Neyse, ben şu kağıtta yazanları okuyayım.
"Ben cevap vereceğini bile düşünmezken bu kadar özenli anlatman beni çok mutlu etti öncelikle. Ama benim bi derdim var. Açık konuşmak gerekirse çok temiz olan birini seviyorum. Ama onun kadar temiz miyim bilmiyorum. Olabilir miyim onu da bilmiyorum ama olmak istiyorum. Lütfen bana bi yol göster. Onun bana nasip olması için ne yapmam lazım?"
Tekrar derince soludum.
"Duydun dimi? Bu kağıdı ve diğerlerini Kaan yazmış. Hani demiştim ya biri var sürekli bana yardım ediyor diye. Heh o çocuk işte, Kaan. Notları yazan da oymuş."
Irmak bana gözlerini pörtleterek bakınca...
Şaka şaka. O kendi halinde akıyor canım.
"Betül bu yardım etme şeylerini ve Kaan'ın genel davranışlarını benden hoşlanmasına yormuştu fakat yanılmış."
Moralim bozuk bi şekilde kağıda baktım tekrar.
"Çocuğun sevdiği varmış."
Biraz düşünceli bi şekilde elimle oynadıktan sonra kısık bi sesle konuştum.
"Kendimi kullanılmış gibi hissetmem normal mi?"
'Ne alaka be?'
Mis gibi hava var ama sanki bu bana yetmiyormuş gibi derince nefes aldım. Etrafımı tekrar kontrol ettikten sonra iç sesime cevap verdim.
"Kendi söylemişti, ilk notları dikkatimi çekip benimle iletişime geçmek için koymuş dolaba. İletişime geçme sebebi de benim hayat tarzımın sebebini merak etmesiymiş. Buraya kadar sorun yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dar Kafa
HumorŞu an sap gibi kalmıştım gerçekten. Neyse canım. Başa gelen çekilir. Yapacak bir şey yok, mecbur ıslanacağız. Gidebildiğim yere kadar kaldırımın yağmur gelmeyen yerlerinden ilerledim. O da işte beş on metre falan. Artık ıslanma vakti gelmişti. Ne d...