Allah'ım bu sefer geliyorum galiba. Niye geldi bu çocuk?
Kaan'ı karşımda görünce içtiğim limonata boğazımda kalmış ve öksürük krizine girmiştim. Elimdeki bardağı alan abim hızla sırtıma vurdu.
Ya bu abim öldürecek bi gün beni!
Zor bela öksürüklerim azalınca konuştum nefes nefese.
"Ya Allah'ını seversen vurma."
Tekrar öksürdüğümde abim yine vurdu. Ben öksürmekten konuşamazken onun sesini duyduk.
"Kız vurma diyor duymuyor musun? Çeksene elini." diye sertçe konuşurken eli abimin koluna gitmiş ve onu benim sırtımdan çekmişti.
Ben şaşkınlıkla onlara bakarken öksürüğüm azalmıştı. Abim sinirle elini ondan kurtardı ve ayağa kalktı.
"Sen eline koluna bi dikkat et önce. Hayırdır ne karışıyorsun?"
Onlar karşı karşıya dururken geçen öksürüğümle beraber ben de ayaklandım.
"Görmüyor musun kız senin yüzünden ne hale geldi? Vurma diyorsa vurma." dedi kaşları çatık bi şekilde. Ben stresten ne yapacağımı bilemezken abim ona yaklaşıp konuştu.
"Kör değilsen orada öksürüğü geçsin diye vurduğumu anlamışsındır. Ne senin derdin söylesene bi?"
"Ya durur musunuz? Bir şey yok ortada boş yere tartışmayın." dediğimde ikisi de beni umursamadı.
"O kadar sert vurman mı gerekiyordu? Doğru düzgün yapsana ne yapacaksan."
Kaan bunu söylediğinde abimin tepesinin attığını ben bile görebiliyordum. Sesini hafif yükselterek ve sert bi şekilde konuştu.
"Sen ne ima ediyorsun ya? Kardeşimi benden mi koruyorsun hayırdır? Sıkıntın ne senin?" dediği an ben işlerin kızışacağını zannederken Kaan'ın yüz ifadesi her şeyi ters düz etti.
"Kardeşin mi?"
Kaan şaşkınca bir bana bir abime bakarken az önceki hali tamamen değişmişti. Bir adım gerilerken abim konuştu.
"Evet kardeşim!"
Kaan mahçup olduğunu belli eden yüz ifadesiyle saçının arkasını kaşıyıp abime dönerek konuştu.
"Kusura bakma, ben yanlış anlamışım."
Abim de onun bu haline şaşırırken ben hala şaşkınca onları izliyordum.
"Sen ne anladın?" dedi abim tek kaşını kaldırırken. Onun sorusuyla ben de onu düşündüm. Sahi ne anlamıştı?
"Önemli değil." dedi gözlerini kaçırıp. Ardından tekrar abime dönüp ciddiyetle konuştu. "Ama kardeşin diye o kadar sert vurmak zorunda değildin."
Abim tekrar sinirlenirken o konuşmadan ben araya girdim.
"Abimin eli ağırdır biraz, o hep öyle. Bana özgü değil. Sen başka bir şey anlama." dedim hızla. Kaan beni dinlerken abim de bize bakıyordu. Bana yaklaşıp konuştu.
"Siz tanışıyor musunuz?"
Sonra direkt bana bakıp konuştu.
"Bu çocuk niye bu kadar tepki verdi Elif?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dar Kafa
HumorŞu an sap gibi kalmıştım gerçekten. Neyse canım. Başa gelen çekilir. Yapacak bir şey yok, mecbur ıslanacağız. Gidebildiğim yere kadar kaldırımın yağmur gelmeyen yerlerinden ilerledim. O da işte beş on metre falan. Artık ıslanma vakti gelmişti. Ne d...