Açılma susam açılma seni yerler...

186 14 0
                                    

Hangi kapı? Benim odamın mı,binanın mı? Bunu mesaj olarak atmam gerekiyordu.
Hakuna- Hangi kapı?
Beklemeye başladım. 2 saniye sonra odamın haline baktım. Bunları yapan kız olamaz. Ya çorabın gece lambasının üstünde ne işi var cidden...
Jungkook-Odanın mı isterdin? Tabi ki bina.
Rahatlamıştım. Bi elimde çorap diğer elimde telefon odadan çıktım. Çorabı neden hala elimde tuttuğumu bilmiyorum. Gece lambanın üstünde duracağına elimde durması daha mantıklı.
Kapıya yaklaştıkça üşüdüğümü farz ettim. Kapı dışında duran Jungkook nefes verip pozisyonunu hazırlarken odama geri dönüp ceketimi aldım. Ayıp kaçmış olabilir ama üşümüştüm.
Kapıyı açtım.
Jungkook=Niye geri gittin bari açıp gitseydin?
Hakuna=Üşümüştüm. Ceket alıp öyle geleyim demiştim.
Çorabı koymayı unutmuştum...
Bana bakarken gözleri saçlarımda takılı kaldı. Biraz tebessüm etti daha sonra ellerime baktı. Çorabı görünce kahkaha attı. Olamaz mı kardeşim çorabımı seviyorum belki...
Hakuna= Ne oldu?
Jungkook= Çorabını giymeyi unuttun sanırım. Otur da giydireyim.
Bu ne münasebet yahu. Tamam ünlüsün falan hatta baya severim kendisini ama ayaklarıma dokunamazsın beyefendi.
Hakuna= Yoo ben böyle dolaşmayı seviyorum belki. Zaten ayağımda çorap var.
Telefonum titremişti. Allah çarptı işte.
Yeni bir mesaj.
YeolOppa bir video gönderdi.
Videoyu açtım ve izlemeye başladım. Konser alanında. Hep beraber bağırıyorlardı. EXO Hakuna diye, hayranlar ise Matata diye. Kahkaha atmıştım. Cevap olarak;
HAKUNAMUTATA-Hahaha. Kahramanınız Hakuna Matata geliyor. Darararam.
İletişim şeklimiz mükemmeldir.
Jungkook kendini takmadığımı anladığı için saçımla oynamaya başladı. Hayırdır bakışı attığımda tacımı alıp odama giden koridora koştu. Ulan bu sese Yoon He gelirse seni bitiririm tavşan!
Hakuna=Jungkook bağırmamam lazım hemen onu bana ver. Bana verirsen  sana havuç alıcam.
Birden  durdu. Sırtına çarptım. Aa burası kafamı çarptığım duvarın yanı değil mi ya?
Jungkook= Havuç ne alaka ya.
Hakuna= Ee biz ARMY olarak sana tavşan diyoruz. Tavşanlar da havuç yiyor.
Peki anlamında başını salladı. Daha sonra onu kafetaryaya götürdüm. Dediğim gibi havuç aldım. Tabiki kendime de aldım. Bayılırım havuca.
Daha sonra odamın nerede olduğunu sordu. EXO'nun odasından sonraki koridordan asansör ile 5. Katta odamın 7 numara olduğunu söyledim. Sebebini bilmiyordum. Ki zaten asansör kullanamazdı. Yabancılara yasaktı.
Daha sonra odama gidip yatmak istediğimi söyledim. Saat 5 de kalkıp akşama kadar Show Me The Money izlemek yormuştu.
Jungkook= O zaman yerde yatarsın. Yataktan başka yerde yatamam.
Ne diyor bu ya?
Hakuna=Efendim?
Jungkook= Bizim yurdu böcekler bastı. Diğerleri başka yerlere dağıldı. Bende burada Chanyeol'da kalırım diyordum ama o yok. O yüzden senin odanda kalmam mantıklı.
Hakuna=Otel diye bir icat var.
Jungkook=Oteller biz ünlüler için sakat bir icat.
Hakuna= Benim odamda çok sakatlıklar yaşatabilir. En iyisi sana Chanyeol'un odasını gösteriyim. Anahtarı bende var. Orada yatabilirsin.
Jungkook=Anahtarının ne işi var sende?
Hakuna= Gece korkarsam yanına gidebilmem için vermişti.
Biraz şaşırsa da paşa paşa kabul etti. Tabi ki edecek. Tamam başımın üstünde yeri var ama burada Yoon He ve onun gibi bir sürü dedikodu canavarı var. Olmaz.
Odama geldik. İçeri girerken arkamdan o da girdi. Alt tarafı anahtar alınacak. Bir suçluyu çıkarmıyacağız. Ay cidden...
Kapıyı kapattı. Korkular bedenimi sararken anahtarı alıp kapıya doğru yürüdüm. Yatağıma yatmış uyuma pozisyonuna geçmişti. Paşama bak sen?
Jungkook=Burada uyumak istiyorum. Işığı kapat lütfen.
Hakuna=Peki.
Işığı kapattım. Daha sonra odadan çıkıp Chanyeol'un odasına gittim. Yatağına yatıp uyumaya çalıştım. Bu erkeklerin parfümlerine bayılıyorum cidden.
....
Sabah olmuş. Hatta öğlen oluyormuş bile. Ben hala uyuyordum. Telefonumu odamda unutmuşum. Jungkook manyağı ne yaptı bilmiyordum. Bir ses duydum gibi oldu.
B
Beni
Daha fazla odaklanmak için rüyamı duraklatıp sese doğru kulak verdim.
Beni çok mu özledin Mutata.

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin