Bir Stajyerin Günlüğü

Kafalar uçuyor tutun gidiyor...

Saat gece 3. Biz hala o kızın o erkeğe nasıl gittiğini konuşuyoruz.
Chanyeol= Anlamadığım bir kızı iki erkek seviyor. Kız gidiyor en malına. Ya diğeri daha iyi değil mi sen niye gidiyorsun ona.
Hakuna= Konusunu bile açma. Manyak bunlar ya. Bunlar benim cinsimden olamaz abi. Reddettim. Cinsi bozuk.
Chanyeol= Bende diğerini reddettim. Olur olur da bu kadar beyinsiz olmaz. Bir kıza çiçek verecek gitmiş ıspanak koparmış onu veriyor. Diyor "Bu çiçek değil mi?"
Hakuna= Ve kız bunu çok tatlı bulur. Bu mudur yani. Ay. Beyinsiz beyinsizi bulur. Mutlu son.
Chaneyeol= Bak. Bana bak. Sakın ola sende öyle yapma. Kimse seni almaz ise ben varım.
Hakuna= Saçmalama. Beni mi almayacaklar. Ama sağol. Ortada bırakmıyorsun beni.
Chaneyeol= Ne demek. Her zaman.
Hakuna= Artık uyuyalım. Dinlenmem gerek.
Chanyeol= Benim de. Yarına fan meeting ( fan buluşması ) var.
Hakuna=Ya. Bende gelebilir miyim?
Chanyeol= Maalesef. Çekiliş ile alınıyor.
Hakuna= Tüh. Bende hayranı olduğum gruptan imza almak istiyordum.
Chanyeol= EXO benim arkadaşlarım. Seni tanıştırayım ister misin?
  Birbirimize bakıp gülmeye başladık. En yakın arkadaşınız ünlü bir grup üyesi ise çok eğlenceli olabiliyor...
  Uyuma sistemimiz komik olduğu kadar yanlış anlaşılabilir.  Ben onun bacağına,o benim bacağıma sarılıyor.
  Uyandığımızda ben tam tersi tarafa,onun tarafa geçmiştim. Tamamen üstüne çıkmıştım. Çünkü sülalem rahat...
Chanyeol= Üstüme öküz oturdu. Anne. Kurtar. Neden tarım çiftliğindeyiz? Biri bu öküzü alsın üstümden!
   Beni yere atmıştı.
Hakuna= Ne oluyor? Uyuyana saygı kalmamış arkadaşım bu devirde.
Chanyeol= Üstümde ne işin var senin? Rüyamda öküz oturuyordu üstüme. Senin yüzünden çiftçilik yaptım rüyamda.
Hakuna= Üstüne mi çıkmışım. Kusura bakma. Çok tuhaf uyurum. Beni böyle kabul et Romeo.
Chanyeol= Bırak oyunculuğu. Hadi karnımızı doyuralım.
  Kafetaryadan hep yaptığım gibi tost ve su aldım.  Kahvaltı yaptıktan sonra Chanyeol hazırlanıp grup olarak işlerine gittiler. Ben de öylece durdum. Sonra telefonuma gelen mesaj ile irkildim.
Simon Domic- Neredesin?
   Ebenin bilmem hangi yerinde.
Azra-Ebenleyim. Ne oldu?
    Ona hala sinirliyim.
Simon Dominic- Ebem iyi adamdı. Yakışıklıydı. Neyse. Konumuz senin şuan AOMG yolunda olmuş olman. Hemen gel.
   Erkek mi? Vay be.
Azra- Sebep?
   Koca yolu bilinmezlik uğruna gelmem.
Simon Dominic- Gel.
     Emrivaki...
Azra- Sen gel. Koca yolu bilinmezlik ışığında gelmem.
Simon Dominic- Gel dedim.
   Ağzına bu mesajları yazıp sokmaya geliyorum. Bekle sen bekle.
Yine koşarak gittim. O kadar yol koştum ki yediğim her şeyi vermiş olmam lazım.
Kapıyı açtım. Sorumlu kişiye gittim.
Hakuna= Simon Dominic'e söyle bi kağıt ve kalem ile gelsin. Ona mucizeler yapacağım burada.
  Kız şaşkınlıkla baktı. Ciddi olduğumu anlayınca arayıp aynılarını söyledi. Söylediği şeyleri aklıma kazıdım.
Simon elinde kağıt ve kalemle geldi.
Simon Dominic= Ne yapacaksın bunları?
Hakuna=Bekle ve gör.
  Onları alıp yazmaya başladım. Dediği her şeyi. Daha sonra ona yaklaştım. Yaklaştım. Aramızda 2 santim vardı.
Simon Dominic= Ne yapıyorsun? O kağıt ile ne yapacaksın?
   Elimdeki kağıdı kaldırdım. Bu tamamen onunla oyunum. Bir elimi çenesine koydum. Dudaklarını iki parmağımla açtım. Diğer yukarıda kalan elimdeki kağıdı tam olarak açtığım aralığından içeri  soktum. Daha sonra çenesini tuttum.
Hakuna= Bana emrivaki davranma dostum.
    Daha sonra geri çekildim. Siz ne sandınız?  Öpeceğim falan? Hah. Aramızda yaş farkı vardı. Olmaz. Ancak ve ancak onunla uğraşırım. İşte bu da benim sinirlenince yaptığım küçük bir oyun.
   Ağzından kağıdı çıkarıp okumaya başladı.
Simon Dominic= Bu mu? Senin oyunun bu mu? Güldürme beni ve beni takip et.
  Hiç mi sinirlenmedi? Nesin sen robot falan.
Onu takip ettim. Bir kayıt odasına soktu.
Simon Dominic= İşte. Şimdi bir şarkı kayıt alacağız.
Hakuna= Sana dedim ki ben ilk Chanyeol ile alacağım.
Simon Dominic= Ondan izin aldım. Bu yüzden sesini ayarla. Birazdan buranın tozunu artıracağız...