Ben şaşkın gözler ile baktığımda suyun geri kalanını içer iken soru sorar gibi baktı.
Jungkook= Ne var?
Hakuna= Şey yok birşey.
Bana bakıp tebessüm etti. Ben utancımdan ona bakamıyor iken o o kadar rahattı ki...
Dondurucudan dondurma alıp yemeye başladı.
Jungkook= Bana niye öyle bakıyorsun. Hala etkisindesin galiba. Susman gerekiyordu. Susmadın.
Hakuna= Dank diye olur mu?
Jungkook= Haber vermem mi gerekiyor? Canım seni 2 dakika sonra öpeceğim. Bak haberin olsun. Böyle mi demem lazım.
Hakuna= Evet.
Jungkook= Tamam bir dakika sonra öpeceğim haberin olsun.
Hakuna= Olmaz.
Jungkook= Olur.
Hakuna= İyi alıştın rahatlığa bak ha.
Jungkook= Duymadım ne? Rahatlığa mı alıştım. Biz sevgiliyiz farkındasın değil mi? Sevgilimi öpemez miyim?
Hakuna= Öpersin tabi.
Jungkook= Tamam bir dakika bekle.
Hakuna= Olmaz.
Jungkook=Neden?
Hakuna= Neden çünkü çünkü...
Odama koşmaya başladım. Bunu daha fazla kaldıramazdım. Evet bu normal birşey. Lakin hayatım boyunca bırak öpmeyi sevgilim olup ( olmadı) onun elini bile tutmadım. Bunlar benim için çok ağır. İlk olması hele ki birden olması iyice zordu. Bir tane daha nasıl olur bilemedim.
Odama girip kapımı kilitledim. Üstümü değiştirmeye başladım. Bu elbiseden alıyor kesin enerjiyi. Bir daha yanında kısa giymeyeceğim!
Jungkook= Kapıyı aç.
Hakuna= Pijama giyiyorum. İznin ile.
Hemen giyinip saçımı topuz yaptım. Belki biraz çirkin olur isem beni öpmez. Değil mi?
Kapıyı açtım.
Jungkook=Bir dakika doldu.
Hakuna= Nasıl ya? Bu halimde mi? Sen nasıl erkeksin?
Jungkook= Nasıl yani?
Hakuna= Ne bileyim şuan tipsiz halim.
Jungkook= Diğer erkekler ne alaka ben hala orada kaldım.
Hakuna= Tipsiz haldeki birini öpmezler diye dedim.
Jungkook= Bu mu tipsiz halin?
Hakuna= Tabi baksana. Makyaj silinmiş, pijamalar desen pazar malı ve saç topuz. Tam bir keko.
Jungkook= Ahaha. Keko mu? Ahaha.
Hakuna=Komik mi?
Jumgkook= Evet. Keko gördün mü hayatında sen?
Hakuna= Birader biz oradan geldik dört yanımız keko idi bizim.
Jungkook= Selim'den belli.
Hakuna= Sen Selim'i çok küçük görüyorsun. Görme.
Jungkook= Sebep.
Hakuna= Dövüş hocası o. Bakma onun öyle çocuk gibi olduğuna. Madalyaları var. Milli şampiyon olabilirdi lakin bizi bırakmak istemedi. Git dedik ama hayır dedi. Bu hayat ona yetermiş o dükkan ve eğittiği öğrenciler ile mutluymuş. Yani canım dikkat et bir gün dayak yersen karışmam.
Jungkook= Bende Teakwondo siyah kuşağım. Hayırdır yani.
Hakuna= O karma dövüş canım. Herşeyden var. Kickboks,taekwondo,boks falan ne istersen.
Jungkook= Hiç belli değil ama.
Hakuna= Belli etmez işte tehlikeli yanı da bu. Ahaha.
Jungkook= Olsun.
Hakuna= Ne olsun? Manyak mısın? Ben bile it gibi titriyorum yanında sen nasıl rahat olabiliyorsun?
Jungkook= O benim kankam bana birşey yapmaz.
Hakuna= Kanka hah. Demin keko dedin ona.
Jungkook= Öylesine o.
Hakuna= Bi U dönüşü gördüm.
Jungkook= Çok konuşma git yat.
Hakuna= Sen?
Jumgkook= Televizyon izleyeceğim ben. Koltukta yatarım.
Hakuna= Yusuf yusuf oldum demiyor da. Ahaha. Bu kadar korktuğunu belli etme.
Jungkook= Git yat dedim bak. Hadi iyi geceler.
Pekala diyip uyuma pozisyonuna geçtim. Güzel bir uyku çektikten sonra uyandığımda elinde bıçak ile uyanmamı bekleyen Selim ile karşılaştım.
Selim= Salon neden dağınık? En önemlisi NEDEN ORADA UYUYOR?
Hakuna= Burada kalmak istedi. Bende koltukta uyu dedim. Sanırım koltuk daha rahat.
Selim= Kes. Ben sana ne demiştim?
Hakuna= Ulan yanımda mı uyudu? Bak Selim sinir etme bak beni bak sen eğitim almış isen bende aldım ha.
Selim= Öyle mi?
Hakuna= Önce o bıçağı bi indir. Çocuğa bak değişik misin lan sen?
Selim= Azra. Beni sınıyor musun?
Hakuna= Evet. Hayat bir sınav Selim ben sınav yaptım ne oldu?
Selim= Ciddi kalamıyorum. İlla bozacaksın havamı. Ahah. Neyse bu demek değil ki sana kızgın değilim. Hemen onu gönder evden.
Hakuna= Onu dediğin insan evladı benim sevgilim. Ayrıca senin o Yoon He bozuntusu ne oldu? Ben sana birşey yaptım mı? Asıl benim seni kesip biçmem lazım bilmem anlatabildim mi?
Selim= Tamam. Jungkook evden gitsin dövüş yaparız.
Hakuna= Kabul.
Salona gittiğimde Jungkook hala uyuyordu. Mutfağı görür görmez akşam aklıma gelince 2 dakika Jungkook'a bakamadım. Sonra onun normal birşey olduğunu kendime hatırlattım.
Selim= Bu arada bu ne tipsizlik Azra sende. Jungkook neden yanında yatmadığı belli oldu.
Hakuna= Öyle olsun. Bekle sen bekle ağzını burnunu kıracağım senin ağlayacak Azra abla Azra abla diye inleyeceksin.
Selim= Rüyanda galiba öyle şeyler gördün ha. Anca rüyada canım. Çay koyda içelim hadi.
Hakuna= Bok bitkisinin çayını iç sen. Hazırlanıp çıkarım ben bi YG'e gideyim ne yapıyorlar bakayım.
Giderken götüme tekme atmıştı. Ulan sen kimsin dememe kalmadan Jungkook kalkıp onun kolundan tutup kendine çevirdi.
Jungkook= Kendine birde abi mi dersin? Bu mu abilik? Sizin yörede abilik bu mu? Vur kır parçala öyle mi?
Hakuna= Şaka olsun diye yaptı o. Ciddi değildi. Acımadı zaten.
Jungkook= Şaka sizde böyle mi? Kızlara tekme atarak mı?
Selim= Kook sabah sabah ne diyorsun? Kötü olsa yapmam zaten ki onun ile benim aramda. Git yat yerine sinir etme beni hadi koçum. Azram sende giyinip YG'ye git işinden geri kalma.
Jungkook=İki madalya aldın diye kendini adamdan mı saydın?
Selim= Koçum bela mı arıyorsun?
Bir bela sezdiğim için Selim'i kolundan tutup çekmeye çalıştım lakin sinirli olduğu için tüm kasları gerilmiş ve çivi gibi oraya yapışmıştı. Onun yerine Jungkook'u çekmeye çalıştım. Pat diye geldi. Çeke çeke odama götürüp kapıyı kapattım.
Hakuna=Canım bak biz öyle anlaşırız. Başkası olsa tamam bende zaten kötü karşılardım. Lakin o benim çocukluğumdan beri abim gibidir. Biz hep böyle anlaştık. O bana ben ona. Emin ol o değdirir ben kanatırım ama yinede o hiç zarar vermez. Acısa zaten izin vermem. Kötü değil. Onu bu konuda yalnış anlamanı istemem. O hayatımda gördüğüm en iyi kalpli insanlardan. Bunu bil olur mu? Şuan çok sinirli ben yok iken sakın gitme.
Jungkook= Nasıl çıkacağım?
Kahkaha atmaya başladım. Ecel teri döküyordu lakin bana çaktırmıyordu.
Hakuna= Bekle kapıyı kilitle girmesin. Ben tuvalette giyinip gelirim birlikte çıkarız. Hep yanımda kal. Yanımdan ayrıldığın an bittiğin andır Kook tamam mı? Selim bu yerinden bir santim ayrılmadı çekmeye çalıştığım halde. Bütün kasları bir şeye vurmadan eski haline gelmez. O yüzden sakın ve sakın yanımdan ayrılma. Ahaha bakma öyle yavru köpek gibi. Bekle beni.
Uzun bir etek giydim. Üstüne değişik desenli bir tişört giydim. Parfüm sıktım. Hafif bir makyaj yapıp Kooku alıp odadan çıktım. Selim salonda ellerini birbirine bastırmış bekliyordu.
Selim= Gidiyor musun?
Hakuna= Evet Selim.
Selim= Yanında ki?
Jungkook= Ben de gidiyordum.
Selim= Sebep? Kal kahve içeriz.
Hakuna= Selim. Kes sesini. Yok kahve falan.
Selim= Sesini kes mi dedin bana?
Hakuna= Dedim. Bana atarlanma ağzını kırarım. Hadi Kook gidelim.
Hemen ayakkabıları ayağıma sokup çıktım. Arabada ayakkabıları tam giyip sürmeye başladım.
Jungkook= O bakışları asla unutmam. O neydi öyle?
Hakuna= Dedim ben sana hafife sakın alma onu diye.
Jungkook= Sen de hiç korkmuyorsun. Kes sesini falan.
Hakuna= Mecbur. Üstüne böyle gidersem susuyor. Sadece ben yapınca olur. Başkası yapar ise öldüğü an olur.
Jungkook= Sana kıyamıyor galiba.
Hakuna= Bir yandan öyle diğer yandan da benim de sinirlenince ki halimi bilir. Biraz korkudan biraz kıyamadığı için.
Jungkook= Ooo Azra sen neymişsin...
Hakuna= Hocam Selim idi. Ondan sonra daha çok geliştirdim kendimi. Ondan. Bak kaslarım bile var.
Jungkook= Neyse. Beni yurda atsana. Üstüm böyle çıktım.
Hakuna= Korkunca işte.
Jungkook= Anlamadım?
Hakuna= Birden evden çıkınca tabi doğal olarak olur öyle şeyler canım dert etme sen.
Jungkook'u yurda bırakıp ben de YG'e gittim. İçeriye girdiğimde yine bir stres başladı bende. Acaba kimleri görecektim?
Koridorlarda yürümeye başladım. IKON'un odasının önünden geçerken ileriden Bobby i gördüğüm an ayaklarımı tekrar geriye döndürüp tam ters yürümeye başladım. İleride BigBang'in odasına girsem mi diye düşünür iken zaten tek bir üye Seungri kalmıştı kim ola ki orada diye düşünüp kapıyı çalıp hemen girdim. Arkamdan kapıyı kapattığım gibi nefes verdim.
Seungri= Azra? Ne oldu?
Hakuna= Aa aaa özür dilerim. Ben boş diye bir gireyim dedim. İleride çok insan vardı korktum hemen girdim. Kusura bakma çıkayım mı?
Seungri= Olur mu gel otur. İçecek içmek ister misin? Bak buzdolabı var.
Hakuna= Bir kolaya hayır demem.
Kola alıp bir yudum içtim.
Seungri= Kimden kaçtın?
Hakuna= Nasıl yani?
Seungri= Birinden kaçtın belli. Kalabalık olması imkansız. Konser gibi herhangi birşey yok çünkü. Dökül bakalım.
Hakuna= Ya şey IKON vardı da. Şimdi onlar ile karşılaşmaktan korktum. Hepsini tanımıyorum çünkü ayıp olur diye.
Seungri= Gerçekten mi? Kimleri biliyorsun orada?
Hakuna= BI ve Bobby. Diğer hiç kimseyi bilmiyorum. Winner da da sadece Mino.
Seungri= Eşine az rastlanır birisin. Çok garip. Kpop ile ilgilenen her kız bilir.
Hakuna= Ben işime gelenleri. Yani nasıl desem sevdiklerimi. Diğerlerini araştırmadım hiç. Ama sizden hepinizi bilirim.
Seungri= Ah sen GD den korkuyordun değil mi? Yakalamıştım seni bunu derken.
Hakuna= Korkmak şöyle yani hani çok soğuk gibi ya ilk tanıştığı kişilere laf falan çarpar diye yoksa acayip severim ilk onu tanıdım BigBang de.
Seungri= Pekala. Özledin mi onları?
Hakuna= Herhalde. Taeyang da evlendi. Çok yakışıyorlar.
Seunri= Hyorin mi evet. Eee sen neden geldin?
Hakuna= Öyle bakınmak için. Ara ara gelip kendimi hatırlatıyorum ahaha.
Seungri= İyi ediyorsun.
Hakuna= Ben gideyim olmadı. Acaba gittiler mi? Bakıp gitmediler ise gelirim yanına.
Seungri= Olmadı birlikte çıkalım. Var iseler ben onları oyalarım o ara sen kaçarsın. Nasıl fikir?
Hakuna= Mükemmel. Hadi yapalım şu işi.
Birlikte odadan çıktık. Hala Bobby kapının önünde öyle telefonda uğraşıyordu. Seungri'nin arkasına sığınarak yürümeye başladım. Yanından geçerken Bobby fark edip selam verdi. Seungri durup sohbet ederken ben o ara kaçmaya çalıştım.
Bobby= Aa Azra? Hey nereye?
Hakuna= A aaa Bobby? Sen burada mıydın? Vah vah ya nasılsın?
Seungri bana tuhaf baktı. Sanırım çok iyi oyunculuk yaptım.
Bobby= Nasıl olsun aynı. Siz beraber miydiniz?
Hakuna= Bir uğramak istedim sunbaeme.
Seungri= Azra ya canım benim pek iyi sohbet ederiz. Değil mi?
Hakuna= Tabi.
Bobby= Evet ya Azra ile çok iyi sohbet edilir.
Seungri= Pekala. Azra hadi gidelim.
Seungri beni kurtarmıştı.
Seunrgi= Çok iyi oyuncu olur senden.
Hakuna= Anı kurtarmak diyelim buna. Yoksa yetenek yok bende. Ciddi kalamam.
Seungri= Olur olur.
Anlamsız bakarak önüme baktım. YG'den çıkarak arabama bindim. Az öteden kocaman araba geliyordu. Bu ünlü arabalarından idi. İçinden CL ve korumaları indi. Ağzım açık izler iken YG'e girerek gözden kayboldu. CL ve mükemmel havası. Ahh keşke biraz yavaş yürüseydim belki karşılaşır tanışma fırsatı bulurdum...
Araba ile gezmeye başladım. Yanımda not defteri ve kamera vardı. Güzel yer görünce resmini çekip not alıyordum. Söz yazmam gerekiyordu. Ahh neyden ilham alsam? Yaşanmışlık mı katsam yoksa laf mı çarpsam yoksa ne ne... Karar veremiyorum...
Evime gelip yatağıma yattım. Yorgun da değilim aslında hiç bir karar verememe kızıyorum. Sinirlerim bozuk öylece duruyordum. İşsiz gibi. Sinirlerim bozulmuş tavana bakar iken biraz deftere çizikler attım. Sinirim her yanımı sarar iken daha fazla yazmaya başladım. Elime telefon alıp piano sesleri açtım. Yetmedi keman. Yetmedi herhangi şarkı alt yapısı. Çok fazla söz yazdım. Sinirim hafiflediğinde ise kendime geldim. Ben ne yapmıştım? Neredeyse 2 şarkı için yetecek şarkı sözü vardı. Üzerinde düzenlemeler ile mükemmel olurdu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...