Bir Stajyerin Günlüğü

..Doğum günü özel 2..

Bir kıyı görmüştüm. Yanı başında deniz olan bir kıyı. Huzurlu bir manzara gibi duruyordu ama aslında değildi. Huzurun olduğu yerde bitmiş huzursuzluk vardır ve bunu hissedebilirdik.
...
Sabah uyanıp Simon ile planladığımız gibi hareket ettik. Pastamız olmuştu ve önce onu aldık. Hediyeler ile birlikte partinin olacağı villaya bıraktık. Herkese haber verdiğimiz için onlar ile uğraşmak yerine Jungkook'u nası getireceğimizi düşündük.
Simon Dominic= Herşeyi düşünüp sadece bunu düşünmedik. En önemlisi buydu
Hakuna= Sen buranın adresini Kook'a at ve Azra seni bekliyor de. Gerisi kolay.
                Simon ile ayrılıp hazırlanmaya başladık. Elif unni ve Cansu ile süslendikden sonra geriye kalan planları konuşmaya başladık.
Cansu= Azra sen şarkı söyleyecektin değil mi?
Hakuna= Evet. Sözleri bence onun ile benim için en uygun sözler.
Elif= Neymiş  sözleri?
Hakuna= Bastille ve Marshmello'nun Happier şarkısından. Mesela bak şu kısımda ki sözleri tam bizlik.
Every argument, every word we can’t take back (Geri alamayız her tartışmayı , her kelimeyi)
‘Cause with the all that has happened (Çünkü bunların hepsi oldu)
I think that we both know the way that the story ends (Bence ikimizde hikayenin nasıl biteceğini biliyoruz) Then only for a minute( Sonra sadece bir dakika)
I want to change my mind  (Fikrimi değiştirmek istiyorum)
‘Cause this just don’t feel right to me (Çünkü bu sadece bana doğru gelmiyor)
I want to raise your spirits (Senin ruhlarında büyümek istiyorum)
Elif= Bu ne böyle seviyor musun ayrılıyor musun? Hayır bunu söyleme.
Hakuna= Ama devamında mutlu olmanı istiyorum da diyor.
Cansu= Azra doğum günü bu.
Hakuna= Evet. Pekala.
                    Yemek yapmaya başladık. Akşama kadar yetiştirip hemen burdan gidecektik.
Cansu= Poğaçalar bende.
Elif= Tatlılar bende.
Hakuna= Salata ve tavuk kızartması bende. Patates de kızartırım.
Elif= Simon pizza da alacağım demişti.
Cansu=  Taehyung akşam beni aramıştı. İçecekleri alacağını söyledi.
Hakuna= Tae seni mi aradı?
Cansu= Evet. Kötü birşey mi?
Hakuna= Başka ne oldu?
Cansu= Lazım olan birşey var mı dedi hayır yok teşekkür ederim dedim sonra ne demek dedi kardeşimin doğum günü partisi sonuçta dedi tabii ki alacağım dedi bende evet haklısın dedim.
Hakuna= Başka?
Cansu= Başka birşey olmadı. Sonra kapattık.
Hakuna= Bu mu?
Cansu= Birde hamileyim dedi.
Hakuna= Tamam dalga geçme.
Elif= Azra sana yaptığımız gibi Cansu'ya yapma.
Cansu= Azra'ya  ne yaptınız ki?
Elif= Jungkook ile yakın olsun diye elimizden geleni yaptık yeri geldi saçma şeyleri bile büyüttük. Aynı senin Tae ile sadece bir ihtiyaç için telefonda konuşmanız gibi.
Hakuna= Sonucunda da Jungkook ile sevgili oldum.
Cansu= Kötü birşey mi bu?
Hakuna= İyi ise sana da yapsınlar.
Cansu= Yok ben öyle demek istemedim. Sonuç olarak sevgilin oldu hemde Jungkook gibi biri ya ondan.
Hakuna= Eee ne güzel seninde Taehyung gibi biri olur çok hoş olur. Değil mi unni?
Elif= Azra dedi diye değil ama evet bende düşünmedim değil.
Cansu= Yapmayın ama. Sevdiği belli değil belki de beni sevmiyor.
Hakuna= Nereden biliyorsun?
Cansu= Yani bilmem ki. Neyse yemeklere devam edelim.
Elif= Kızardı biraz galiba.
Cansu= Mutfak sıcak.
Hakuna= Kesin.
                  Biz yemekleri yaparken zamanda ilerliyordu. Akşam olmaya başlarken yemekler de olmuştu bizde giyinip son kez kendimize baktık ve yemekleri alıp arabama bindik. Ben mekana doğru sürüp park ettim. Yemekleri alıp villaya girdik. Masaya koyup etrafa baktık.
Elif= Nerede bunlar?
Hakuna= Gelirler şimdi.
                    Yukarıdan gelen seslerden sonra merdivenden inenleri gördük.
Önde Simon arkada BTS ( Jungkook hariç) vardı.
Simon Dominic= Azra kapının oraya. Sizler sol odaya.
                 Beni kolumdan tutup kapının arkasına götürdü. Elime mikrofon verdi.
Hakuna= Ne yapıyorsun  Simon?
Simon Dominic= Simon? Neyse sonra hallederim. Şarkı söyleyeceksin geldiği zaman. Only Then.
Hakuna= Bir dakika. Bu Jungkook'un cover yaptığı değil mi?
Simon Dominic= Ah çok romantik. Neyse dediğimi yap.
                    Birden sağ odaya gidip beni orada yanlız bıraktı. Arabanın sesinden sonra hızla adım sesleri ve kapının çalma sesi beni kendime getirdi.
          Titreyen ellerim ile kapının kulpunu açıp kendimi geriye attım. Jungkook bana hem korkulu hemde şaşkın gözler ile bakıyordu.
Jungkook= Si-Si-Simon bana dedi ki acilen bu adrese gel Azra orada dedi. Neden böyle giyindin?
Hakuna= Şeyden giyindim. Bugün  1 Eylül ya. Sen doğdun ya. Kutlama olsun diye buradayım.
Jungkook= Ne?
Hakuna= Yani..
                 Only Then şarkısı başlayınca söylemem gerektiğini anladım. Kalbim hiç böyle atmıyordu.
           Şarkıyı söylerken ona bakmayıp yerdeki kırmızı halı ile bakıştım. En son şarkı bitip yanlardan herkes geldiğinde ona baktım. Gözleri dolu bana bakıyordu. Bir ara yerdeki halıya bakıp sonra arkamda ki kalabalığa baktı.
Jungkook= Nasıl? Bu nasıl olabilir? Cidden şuan çok şaşkın ve mutluyum. Hepinize teşekkür ederim.
Simon Dominic= Kesinlikle etmelisin. Burayı ayarlamak için  3 konser vermem gerekti.
Jungkook= Gerçekten mi?
Simon Dominic= Şaka yapıyorum. Ben zaten zenginim.
Jimin= Biz zaten sana parti yapacaktık ama hazır Simon hyung mekan kapatmış o zaman bizde hazıra konarız dedik.
Elif= Hazıra konmak demeyelim de para israfından kaçındık ona göre olan yaptık diyelim.
Hakuna= Her neyse. Şimdi bunu konuşmayalım ne kadar ayıp. Burada toplanma sebebimiz bu tavşanın doğum günü için küçük çaplı parti.
Simon Dominic= Aynen öyle.
Taehyung= O zaman sol odaya geçelim. Kızlar önden.
                    Elif unni ve Cansu ile geçerken kapının orada dikilmiş Taehyung'a bakıp yanımda ki Cansu'yu üstüne attım. Cansu elleri ile Tae'nin göğsüne doğru düşerken ani olarak tutan Tae ve aralarında ki şaşkın bakışma tam olarak hedeflediğim amaçtı. Sonrasına daha çok bakmadan odaya geçerken bir kol boynuma dolanıp kulağıma eğildi.
Jungkook= Seni çöpçatan. Taehyung ve Cansu demek. Bunu daha sonra konuşalım.
              Ağzım açık nasıl anladığını düşünürken boynumda olan kolunu indirip elimi tuttu. Benim şuan tek düşündüğüm bunu nasıl anladığı. O kadar mı belli attım  Cansuyu?
RM= Evet öncelik ile pastamızı kesecek ve dans edeceğiz.
Hakuna= Bu ne ya bizim ülkede düğün gibi. Bizde de düğün pastası kesilince gelin ve damat dans eder.
Elif= Ya Azra iki dakika ciddi kalıp uysana planlara.
Jin= Gerçekten pasta kesip öyle dans mı ediyorlar?
Hakuna= Hemde oyun havası öyle normal dans bile değil.
Jin= Oyun havası ne?
               Jungkook'un elini bırakıp göbek atmaya başladım. Biraz alttan biraz üstten kıvırıp kollarımı kaldırıp dalgalı hareketler yaparken parmaklarımı birbirine vurdum.
           Jungkook birden beni tutup dansımı durdurdum.
Jin= Nasıl anlatsam. Bu dans çok garip.
Hakuna= Hiç de bile. Bir kere denersen etkisinden çıkmazsın. Sana öğretirim.
Jungkook= Asla. Olmaz.
RM= Azra hanım eğer konuşman bitmiş ise kutlamamız gereken bir doğum günü var.
Hakuna= Özür dilerim lider bey.
RM= Evet. Pastamızı büyük bir coşku ile çağırıyoruz.
               Herkes alkışlamaya başladığı zaman Jimin elinde bir pasta ile girdi. Bende Jungkook'u tutup pastaya götürdüm. Tam önüne bırakıp tekrar kalabalığa gidip telefon ile çekmeye başladım.
BTS/Elif/Simon/Cansu/Hakuna= İyi ki doğdun Jungkook. İyi ki doğdun iyi ki doğdun mutlu yıllar sana.
                       Daha sonra mumları üfleyip bize baktı.
Jungkook= Hepinize çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum sayenizde. Bu yeni yaşımda daha cesur olup daha yenilikçi olup bir yaş daha büyümüş bir Jeon Jungkook olarak bunu herkese göstereceğim. Gerek sanatçı kişiliğim gerek normal insan kişiliğim olarak daha büyümüş biri olacağım.
            Hepimiz onu alkışlayıp bizden önce pastaya saldıran  BTS ve Simon'a yer verdik. Bu erkekler gerçekten hep çocuk. Simon bile.
Taehyung= Cansu pasta alır mıydın? En çikolata olan kısım. Ah kızlar sizde alın.
Hakuna= Yok sen Cansuya ver biz kendimiz alırız.
Taehyung= Öyle demek istemedim. Misafir ya ondan ilk verey.. Hey Azra bir dinle.
               Hızla pastanın yanına gidip kendime ve Elif unniye tabak aldım. Tam geri dönüp Elif unniye verecek iken çoktan  Jimin'in ona verdiğini gördüm. Ağzım bir karış açık olan sahneye bakarken bir çatal ağzıma girdi.
Jungkook= Bu sefer ki çöpçatan benim. Jimin'e eğilip dedim ki Jiminshi dedim Elif ile bu kadar kavgalı olmak birşey getirmez git pasta ver aranız düzelsin böyle olmayın dedim.
Hakuna= NE?
Jungkook= Sen Taehyung ile Cansuyu yap Elif ve Jimin bende.
Hakuna= NE?
Jungkook= Ağzında pasta ile konuşma.
              Ağzımdakini hızlı hızlı ısırıp yutup koşarak Jungkook'un gittiği yere gittim.
Hakuna= Ne yaptın?
Jungkook= Pasta yedim. Hatta son parçamı sana verdim.
Hakuna= Belli çok tatlıydı son parça ya hep sonlar güzel olur.
Jungkook= Değerimi bil.
Hakuna= Sen Jimin ve Elif unniyi nereden biliyorsun?
Jungkook= Elif nasıl senin arkadaşın ise Jimin'de benim arkadaşım. Sen nasıl  Elif'in Jimin sevdiğini biliyor isen benim de bildiğim bazı şeyler var.
Hakuna= Bir dakika. Jimin hakkında ne biliyorsun  Elif unnime dair?
                 Elini kafama koyup okşadı.
Jungkook= Çocuğum o kadarını bilme. Zamanı gelince anlatırım.
            Yanımdan Simon'un yanına gitti. Çocuğum mu? Sensin be çocuk...
         Bende Cansu'nun yanına gidip Jimin'in ne sakladığını çözmeye çalıştım.
Cansu= Beni nasıl atarsın? Resmen çocuğun göğsüne yapıştım. Neye uğradığını şaşırdı. Teşekkür ederim ayı gibi düşürdüğün için.
Hakuna= İyi olmadı mı? Ne güzel yakınlaştın işte.
Cansu= Komik.
             Somurtkan yüzü ile pasta yemeye devam etti. Bende gülümseyip içeceğinden yudum aldım.
Suga= Eee kızlar şimdi  ne yapıyoruz?
JHope= İsterseniz ortamı biraz eğlendirebilirim.
Hakuna= Nasıl?
Suga= Mesela.
                Birden kolumdan tutup kendine yakınlaştırdı. Bir eli belimde diğer elini elim ile tutup dönmeye başladı. Dönerken arada gördüğüm gözler o kadar pörtlek ki çok belli oluyordu.
Suga= Şimdi seni döndürüp altımdan geçireceğim.
              Elbisem var ama dememe kalmadan beni döndürüp açılmış bacaklarının arasından geçtim. Tam ayağa kalkacakken başka biri beni tutup döndürüp kucağına aldı.
Hakuna= Anne lunaparka ne zaman geldik. Lütfen dönme dolaba da binelim. Hatta çarpışan arabalar da güzel.
Jungkook= Aç gözlerini dönme dolabın tepesine geldik.
Hakuna= Ne?
                    Kafamı eğip bana bakan Jungkook görünce  hangi ara Suga'dan Kook'a geldiğimi hesaplamaya çalıştım. Daha sonra elbisem olduğunu akıl edince hemen altıma bakmaya başladım.
Jungkook= İsabetli tutuyorum merak etme açılan yer yok. Pekala hanımefendi dönme dolap dönebilir mi?
Hakuna= Nasıl döndüğüne bağlı dönebilir. Elbisem var beyefendi insan gibi ol.
Jungkook= Pekala hanımefendi.
                Birden beni yukarı atıp yere düşmeden tekrar tutup ayaklarımı yere basmamı sağladı. Belime sarılıp bir sağa bir sola dönmeye başladı.
Hakuna= Dönme dolap sanırım işini bıraktı. Böyle daha iyi.
Jungkook= Dönme dolap için senin uzun giyinmen lazım.
Hakuna= Dönme dolap istersem yerine giderim insan dönme dolabı tehlikeli.
Jungkook= Nasıl ya?
                    Bana şaşkın bakarak bir cevap bekliyordu.
Hakuna= Belim kırılabilir sonra boynum incinebilir. Ya da sana birşey olabilir.
Jungkook= Haklısın.
               Etrafıma bakınca şaşkın şaşkın bakmaya başladım.
Elif unni ve Jimin, Cansu ve Taehyung, Simon ve RM, Suga ve JHope dans ediyordu  Jin ise DJ olmuştu.
Hakuna= Çöpçatan olmaya ne hacet baksana biz yapmadan onlar dans etmeye başlamış.
Jungkook=İyi haber sevgilisi olan tek ben olmayacağım artık. Bıkıyor musun senin ile vakit geçirmekten yurda pek gidemedim ya bana resmen trip atıyorlardı.
Hakuna= Cidden mi?
Jungkook= Nasıl olsa sevgilin var o sana bakar dediler.
Hakuna= Hainler. Neyse ben hallederim onları 
                Daha sonra herkes sağ odanın orada olan bahçeye doğru gitti. Orada ise hediyerimizi verip çimde oturup kahve keyfi yaptık.
Jungkook= Çok güzel bir gündü hepinize teşekkür ederim.
Simon Dominic= Burada 5 oda var. Nasıl dağılım yapıyoruz?
RM= Bir oda kızların olur. Diğer 4 odaya da biz paylaşırız.
Hakuna= Artan olursa bize verebilirsiniz.
Jungkook= Ben gelirim.
Taehyung= Sorun değil bende gelirim.
Jimin= Ben de gelirim gençler.
RM= 1 oda kaç kişilik?
Simon Dominic= 1 oda 3 kişi alıyor.
Jin= O zaman ben, Suga ve Jhope bir odada başka bir odada Simon, RM ve Jimin bir odada başka bir odada Jungkook ve Taehyung diğer odada da kızlar. Sorun yok kızların odasına kimse kalmıyor.
Jungkook=Ben kalabilirdim.
Jimin= Bende.
Taehyung= Bende
Jungkook= Sonuçta lüks bir evdeyiz koruma amaçlı.
Jimin= Kesinlikle.
Taehyung= İti var kopuğu var hırsızı var..
Hakuna=Tamam size yere yatak yaparız biz kızlar yatakta yatarız siz yeter ki içiniz rahat olsun. Hadi gidiyoruz.
               Herkes ayarlı odalara gitti. Bizim oda 6 kişi olmuştu. 5 dakika sonra Simon yer yatağı ile gelmişti peşinde ise Jin yastıkları ve örtüleri getirmişti.
Simon Dominic= Kızları size emanet ediyorum. Sesiniz çıkmayacak hemen uyuyacaksın çünkü yan odada ben varım.
Jungkook= S-sen mi varsın hyung?
Simon Dominic= Beğenemedin mi? Sevgilin evet ama bende onun abisiyim ayağınızı denk alın yan odadan uçarım buraya. Hadi iyi geceler kızlar.
               Biz ise birbirimize bakıp önce kim yataklarını yapacak diye bedensel konuşmaya başladık. Sabah nasıl olacaktı acaba...