Gözler herşeyi anlatır derler. Sanırım bu gerçek.
Gözlere baktıkça geri kaçmak istedim.
Hakuna= Sunbae. Benim suçum değil.
Kaşlarını yukarı kaldırıp kafasını bana eğdi. Korku ile verdiğim nefesimi tekrar kendimi kurtarmak için geri aldım.
Hakuna= Sunbae şimdi şöyle oldu. Anlatmak gerekir ise. Ben eve gittim ya. Bir baktım o küs olduklarım var. Selim almış içleri onları. Sonra bunlar beni iple bağladı. Neyse kızları affettim ama BTS'i affetmedim. Sonuçta içlerinde sevgilim var ya. O da beni tuttu odama götürdü. Zorla sarıldı bana uyudu mecbur bir süre sonra benim de uykum geldi. Ne duş alabildim ne dans çalıştım ne de müziğe. Sonra sabah oldu. Tabi ben önce Jungkook'a tekme attım sabah da yumruk attım. Sonra banyoya girdim. Ben duş alana kadar çıkmış o. Sonra koşarak buraya geldim. Ne telefona bakabildim ne kendime. Sunbae beni tutsak ettiler. Aramana nasıl cevap verecektim?
Mino= Tamam. Her şeyi anladım ama bilemiyorum. Gerçek mi?
Hakuna= Ee herhalde sunbae. Senin işin kadar benim de işim hatta benim ilk olacak. Daha da önemli benim için. Bu kadar önemli iken ben neden boşlayayım?
Mino=Pekala. Ben onlar ile konuşacak ve bunun hesabını soracağım.
Gözlerimi fal taşı gibi açtım. O ara Mino müziği açtı.
Mino= Göster dansı. Sana şimdi stajyer günlerini yad ettireceğim. Benim staj zamanım zor geçmişti senin nasıl oldu bilmem. Ama belli ki kolay. Hiç sana zorluk yapmadılar değil mi? O zaman ben seni bundan mahrum bırakmamayayım. Demesinler sonra bu kız zorluk çekmedi. Yazık olur.
Yaklaşık 5 saat sadece 5 dakika ara vererek dans ettim. Birde bu kolay dans olduğu için. Düşünsenize BTS'in Not Today dansı ya da BigBang'in Fantastic Babby dansı olsa Allah bilir bana ne kadar eziyet çektirecek...
Mino= Tamam. Su içebilirsin.
Hakuna= Allah tutduğunu altın etsin. Allah senden razı olsun. Çocukların sağlıklı olsun hayırlı olsun. Su verenlerin çok olsun evladım.
Suyu kafama diktim. Daha sonra kafamı ıslattım.
Mino= Bir kez daha. O dönüş sanki yalpalama oldu. Ne dersin?
Hakuna= Sunbae. Çok iyi dedin diye hatırlıyorum.
Mino= Yalan mı diyorum yani? 35 şınav çek hemen.
Bana kötü bakınca hemen pozisyon alıp 35 şınav çektim. Güya staj zamanım kolay geçmiş. Tabi. Sen nereden bileceksin aynı anda hem BigHit hem de Simon Dominic çekmek nedir? O anca YG çektiği için bi o zor sanıyor...
Mino=Yeter. Son kez dansı et. Yemek yiyeceğim acıktım
Müziği açıp kenara oturdu. Bende aynanın karşısına geçip dansa başladım. Müzik bitince yere oturdum.
Mino= Tamamdır. Akşam oldu zaten. Ben yemek yemeye gidiyorum. Sen burayı kapatıp gidersin. Yarın görüşürüz.
Odadan çıktı. Bende tek başıma kendimi sorguladım. Ben neden buradayım? Ben kimim? Bunlar kim? Burası neresi?
Eşyalarımı toplayıp odanın ışığını kapattım. Kendimi tekrar stajyer gibi hissetmiştim. Kapıyı kapattım. Ayağıma bir kağıt yapışmıştı. Elime alıp çıkışa doğru yürümeye başladım.
Mino'dan Azra'ya
Stajyerliğini özlemiş olmalısın. Bir kere seni stajyer gibi görmek istedim. Aslına bakarsan dayanıklısın. Hayata hep böyle devam et. Biz senin hep arkanda olacağız.
Notu gülerek çantama koydum. Arabaya binip eve gittim.
Kapıdan girince tekme hazır olarak odama girip kapıyı kilitledim. Jungkook'a hem tekme hem yumruk atmıştım. Bunun acısı fena çıkar sanki ama hak etti bir kere. Sen beni denize atan bisküvi. Sen bunu hak ettin bebeğim.
Bilmediğim nedenden dolayı ellerim telefonumdan Ekin abime mesaj atmıştı.
Azra-Ekin abi. Ne yapıyorsun? İyi misin? Lütfen bana ulaş. Beni meraklandırıyorsun.
Telefonu masama koydum. Biraz kitap okumaya karar verdim.
Kitabın daha başlarında dedim ki benim yazarım değişmemiş. Ah o zamanlarda olsam kesinlikle Hermann Hesse ile olurdum.
Kapım çalınca kitabımı masaya koydum.
Hakuna= Kimsin? Selim sen misin?
Ses gelmemişti. Korkmaya başladım. Acaba Ekin abiye mesaj atınca otomatik olarak Mete mi gelmişti?
Hakuna= Mete? Sen misin?
Jungkook= Mete mi? Sensin Mete. Mete hah. Aç şu kapıyı.
Hakuna= Hayatta açmam. Git buradan.
Jungkook= Kapıyı aç.
Hakuna= Mino'ya şikayet ettim seni. Sana çok kızacak.
Jungkook= Kim kime kızıyor?
Hakuna= Sunbae sana kızacak. Bittin sen.
Jungkook= Lütfen gelsin kızsın.
Hakuna= Tamam. Yarın gelsin.
Jungkook= Azra. Aç şu kapıyı.
Hakuna= Açmam.
Banyoya gidip dişlerimi fırçaladım. GOT7 şarkısı açıp dans ettim.
Hakuna= Mark çok yakışıklı değil mi? Resmini çıkarıp duvara asacağım. Sabah akşam ona bakacağım. Fena bir yüz hatları var. Hele sarı saçlı olunca. Ahh ahh. Reklam da çok güzel oldu zaten. Bir ara yemek yemeye gitmem lazım. Jungkook? Orada mısın? Gittin mi? Aaa işe bak tam Mark diyordum.
Kapıya gittim. Yavaşça kilidi açıp kapı kolunu indirdim. O anda Jungkook açıp üstüme geldi. Kapıyı bir daha kilitledi.
Jungkook= Mark mı?
Hakuna= Şey ya yok mu GOT7 üyesi. 7 kişiler aynı siz. Kızıl saçları vardı onunda bir ara. Şuan senin de var tabi ama. Konumuz bu değil. Ee annen baban nasıl?
Üstüme gelmeye başlayınca bende ona koşup kolunu ısırdım.
Jungkook= Yaaa vampir misin sen? Bırak kolumu.
Etrafında dönüp kapıya koştum. O anda Jungkook tişörtümden tutup beni geriye çekti. Yatağa düşünce bacaklarımı Jungkook'un göğsüne koyup onu ittirmeye başladım.
Hakuna= İmdat. İnsan öldürecek var. Komşular yok mu? Selim neredesin hayırsız?
Jungkook= Selim arkadaşına kalmaya gitti. İşleri bitmek üzereymiş hemen bitsin diye orada kaldı.
Hakuna= Simon? Neredesin? Kardeşin Azra ölecek sen neredesin?
Jungkook= Evde maç izliyor. Bu dünya kupası maçları varya.
Hakuna= Aa hatta Rusya'da yapılıyor dimi?
Jungkook= Aynen.
Hakuna= Ya siz geçen Almanya'ya 3-0 mı attınız?
Jungkook= 2-0. Konumuz bu değil ama.
Hakuna= Ne konuşacağız ki?
Jungkook= Bilmiyorum ki? Ben niye geldim buraya?
Hakuna= Ben sana sordum. Hem niye hala üstümdesin? Bacaklarım yoruldu seni itmekten. Kook hayvan gibisin. Bacaklarım dayanamıyor. Ne yedin sen? Kas yaptın ondan mı acaba?
Jungkook= Olabilir. Kas çok kilo.
Hakuna= Bu arada biz evde yanlız isek neden kapıyı kilitledin?
Jungkook= Kaçma diye.
Hakuna= Bak sen şu işe. İyi çık da ben de rahat kalayım. Bacaklarım yoruldu.
Jungkook= Sen bacağını çek bende seni bırakırım. Hazır mısın?
Hakuna= Evet.
Jungkook= 1-2-3.
Bacaklarımı çektiğim an göbeğimin üstüne oturdu.
Hakuna=Ya hani bırakıyordun?
Jungkook= Neden bu kadar safsın?
Hakuna= Ben sana güvendim bacağımı çektim.
Jungkook= Şimdi gelelim yumurtanın faydalarına.
Hakuna= Ben sevmem.
Jungkook= Ben severim. Neyse. Sen nereme tekme attın?
Hakuna= Tıp okuyorum diye utanma olmaz diye birşey yok. Hastane olsa neyse. Tekme attım ne yani?
Jungkook= Yumruk attın. Bunun öcünü nasıl almalıyım?
Hakuna= Yoksaaa...
Biraz sessiz kalıp devam ettim.
Hakuna= Ay aşkım bana şeker alarak mı öç alacaksın. En tehlikeli ceza bu. Nerede benim şekerlerim?
Jungkook= Mal mısın acaba?
Hakuna= Bir kere benim sana yaptığım her şeyin bir nedeni var. Ödeşmiş olduk.
Jungkook= Ben tatmin olmadım bu işten.
Hakuna= Sana sordum mu tatmin oldun diye? Sal beni bi rahat ver be. Hayret birşey. Ruh hastası. Bisküvi kılıklı tavşan. Havuç tarlasında böcek bul emi.
Jungkook= Azra? Ne diyorsun?
Hakuna= Sana sana diyorum. Bırak ya beni. Erkek değil mi güçlü diye buna başvur. Pislik çok sinirlendim bırak beni.
Jungkook=Kendi kendine konuşup atarlandığının farkında mısın?
Hakuna= Sen sus be sen ne bileceksin?
Kollarım ile yüzünü tutup kafasını itmeye çalıştım. O ara bacaklarımı oynatıp kaldırmaya çalıştım. Başarır isem onu itebilirim. Hadi Azra. Hadi koçum. Sen ki Ekin abin ile ne güreşler yaptın. Jungkook kim ki?
Ben onu itmeye çalıştıkça daha çok üstüme geldi. Bacaklarım mı onlar onun bacakları ile tamamen esaret altında idi. Tamamen sıkışmış kalmıştım. Allah'tan yardım diliyordum.
Ellerim hala yüzünde iken acaba gözüne parmak mı soksam diye düşünmedim değil.
Jungkook= Şeytan gibi bakarak ne hayal ettin?
Nefesi yüzümü sarıyordu. Of sarımsak mı kokladım ben?
Hakuna= Allah belanı vermesin Jungkook. Defol git. Leş gibi sarımsak yemiş.
Jungkook=Ne? Bizim grup ile tavuk yedik ama. Ah sarımsak sosu vardı. Hala var mı kokusu?
Hakuna= Git leş. Midem bulandı. Sevmem bilmez misin? Kusucam çekil.
Ani bir güç ile onu itip banyoya koştum. Kusup rahatladım.
Jungkook= Bu kadar mı sevmezsin kokusunu?
Hakuna= Evet. Soğan ve sarımsak kokusu. Aklıma geldikçe bak midem yine.
Tekrar kustum. Jungkook ise odadan çıktı.
Yüzümü yıkayıp yanına gittim. Morali bozulmuş sanırım.
Hakuna= Senin suçun değil. Yemeklerinizin suçu. Çok sarımsak soğan yiyorsunuz. Hayır suç benim. Ben sevmem kokusunu. Sen pislik değilsin. Alınma.
Elinde diş macunu ağzına sıkıp duruyordu. Daha sonra tükürüp tekrar ağzına sıkıyordu.
Hakuna= Tamam yeter ver.
Elinden diş macununu alıp banyoya koydum. Tekrar yanına gittim.
Hakuna= Oh mis gibi nane kokuyorsun bisküvi bey. Ne güzel.
Jungkook= Cidden mi?
Hakuna= Evet. Mide bulantım gitti. Birşeyler yemek ister misin?
Jungkook= Yok sağol ben eve gitsem iyi olur. Sonra görüşürüz.
O evden çıkıp gitmişti. Çok mu odun oldum? Kalbi mi kırıldı? Hayır ne yaptım ki? O pozisyonda onun ağzına mı kussaydım? Hem onun amacı neydi ki? İşkence öyle olmaz bir kere. Bu çocuk hiçbir şey bilmiyor. Ahh ahh tavşan ahh...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...