Gözlerimi açtığımda kumsaldaydık. Bu kumsal bana tanıdık gelmişti. Aaa bu ev benim camdan atlayıp kaçtığım ev değil mi?
Jungkook= Eğer evden kaçmasaydın akşamına kumsala kurdurduğum karaoke makinesi ile şarkılar söyleyecektik. Hani sen bana birşey demiştin. Aramızda çok önemli bir ortak nokta var. İkimizinde sevdiği birşey. Sen ve ben müzik söylemeyi seviyoruz. İşte bende bu dediğini unutmayıp sana böyle sürpriz ayarlamıştım. Ama sen terk etmiştin tabi neyse sorun değil şimdi geldik.
Hakuna= Karaoke makinesi mi var? Ciddi misin sen? Niye duruyorsun burada?
Hemen kapıyı açıp arabadan çıktım. Kumsala koştum. Makineyi görür görmez yanına koşup açtım. Acaba ne söylesem diye düşündüm.
Jungkook'un cover yaptığı bir şarkı vardı. Adam Levine-Lost Stars.
Adını girip şarkıyı buldum. Mikrofonu elime alıp başlamasını bekledim.
Şarkıya dalıp söylemeye başladım. O kadar huzur dolmuştum. Kumsalda ayaklarımın altında kumlar vardı ve ben şarkı söylüyordum.
Şarkı bittiğinde alkış sesi duydum. Jungkook oturmuş izliyordu.
Jungkook= Bir tane daha söyle. Söyle. Söyle.
Hakuna= Fanım olduğun için sizi kıramam. Evet şimdi küçük çaplı konserimden size bir tane daha şarkı söylüyorum. Eminim buna hasta kalacaksınız.
Chanyeol'un cover şarkısı olan Don't Go Today.
Hakuna= EXO üyesi Chanyeol'un cover yaptığı bu şarkıyı BTS üyesi Jungkook'a ithaf ediyorum. Chanyeol'a saygı ve sevgiler.
Gülüp şarkıya başladım. Bakışları sinirlenmiş olsa da şarkı şarkıdır. Emeğe saygı.
Şarkı bittiğinde elimden alıp kenara aldı beni.
Jungkook= Chanyeol var ise benden de birileri var. Merak etme.
Bu sefer o Tori Kelly adlı kadının Paper Hearts şarkısını söylemeye başladı.
O kıskandırmak için söylese de ben bu şarkıyı onun coverını dinleyerek sevmiştim ve ister inansın ister inanmasın ama severek bende ona katıldım.
Şarkı bittiğinde pişkin pişkin sırıtıp baktı.
Jungkook= Ne oldu? Kıskandın mı?
Hakuna= Hayır. Bir kızın şarkısını bu denli iyi söylemen çok başarılı. Bak zor böyle şeyler. Chen mesela başarılı isimler arasında. Tizlere çıkmak kolay değildir bisküvi bey bunu benden daha iyi bilmen lazım. Bazı kızlar götünü yırtar o tize çıkmak için ama erkeklerden bazıları daha kolay çıkar. Mesela Dimash. Kazakistanlı. Ahh. O ses efsane gerçekten. Sonra..
Jungkook= Tamam yeter ağzımı açmadım farz et. Olur mu?
Hakuna= Haha. Tabi kıskanç tavşi.
Jungkook= Tavşi?
Hakuna=Tavşan demek yani. Ben daha tatlı olsun diye tavşi derim. Eee sabaha kadar şarkı mı söyleyeceğiz. Çekil madem de bir kaç kadeh şarkı söyleyeyim.
BTS'in Love Yourself Tear yani son albümüne ait olan The Truth Untold şarkısını açtım. Steve Aoki imzası taşıyordu. Zor bir şarkı olmasına karşın söylerken insan hem huzur buluyordu hemde mutlu oluyordu. Zaten şarkı söylemek beni boylu boyunca mutlu ederdi bu başka konu. Neyse ben şarkı söylüyordum...
Şarkıyı çalar çalmaz hemen diğer mikrofonu alıp yanıma geldi. Birlikte koca şarkıyı söyledik.
Hakuna= But I still want you ( ama hala sana gelmek istiyorum). Kime diyorsun bunu?
Jungkook= Tabi ki sana.
Hakuna= Aferim. Koz attım yemedin. Sözleri sen yazmasan bile evet sana diyeceksin.
Jungkook= Benim şarkımı dinledin değil mi?
Hakuna= Magic Shop. Evet. ARMY'e yazdığın şarkı. Aferim sana. Böyle şeyler yaz ki insanlar dinlesin ve mutlu olsun. Kötü oldukları zaman sözleri güç versin. Seninle gurur duyuyorum.
Jungkook= Gerçekten mi?
Hakuna= Herhalde manyak. Dünyaya duyurdun. Haberlerini alıyorum. Bir okulda bir eğitimde bu eğitim psikoloji ile ilgiliydi ve senin Magic Shop'dan sözlerin kullanılmış. Sen adını duyurdun diye gururlanmadım gurur duyduğum nokta tam olarak insanları iyi ettiğin. Sadece yazdığın söz ile bir insan bile olsa onu dinledi ve evet dedi ben neden kötü olayım ki dedi. Bunu dedirttin Kook. Senin ile gerçekten gurur duyuyorum.
Jungkook= Ne tür bir kızsın sen? Gerçekten hayran oluyorum sana.
Hakuna= O zaman en yakın zamanda konserim olursa gel. Hayranım olarak. Ahaha. Senden para alacağım dostum.
Jungkook= Olur al. İyi bir fan olarak ne gerekir ise onu yapmam gerekir.
Hakuna= Aferim sana. Seni kutlarım. Eğil seni en büyük hayranım ilan edeyim.
Önüme diz çöktü. Bende mikrofonu alıp ilk sağ sonra sol omzuna değdirdim.
Hakuna= Sör Jeon JungKook bisküvi prensi. Tavşan çiftliğinden gelip benim ile tanışan büyük büyük prens. Seni benim en büyük hayranım ilan ediyorum.
En son kafasına değdirip elim ile onu kaldırdım.
Hakuna= Ahaha. Çok eğlendim gerçekten.
Jungkook= Azra prenses. Lütfen bana bir imza ver.
Hakuna= Ya. Acaba ünlü olmak nasıl birşey? Konser nasıl bir şey?
Jungkook= Anlatılmaz yaşanır. Hadi şimdi uyuyalım. Saat çok geç oldu.
Hakuna= Tamam.
Arabaya doğru yürürken kolumdan tuttu.
Jungkook= Nereye?
Hakuna= Uyuyalım demedin mi? Araba ile eve gidelim işte.
Jungkook= Eve mi? Burada ev var zaten.
Hakuna= Seni uyarıyorum. Yüzük taktık diye yanaşmak yok. Kendi odana gidecek orada uyuyacaksın. Anlaşıldı mı?
Jungkook= Neden?
Hakuna= Nedeni yok. Öyle. Hadi yürü. Bu makine nasıl kapanıyor? Elektrik israfı. Sonra niye devlet zarara giriyor. Abuk subuk elektrik-su israfından.
Makineyi kapatıp eve girdik. Ben hemen kendi odama girip ne olur ne olmaz diye kapımı kilitledim. Neyse ki yatağımı düzeltmişler. En son çarşaf ve örtü ile evden kaçmıştım ah ah ne eğlenmiştim...
Hemen yatağıma yatıp uyumaya başladım...
...
Eve geldiğim zaman telefonuma yeni bakmıştım. Bir sürü arama vardı ve çoğu Mino'ya aitti. Ah bu koku benden mi geldi? Bu koku bir koku ama...
Selim= İshal mi oldun sende?
Hakuna= İshal değil ecel korkusu kokusu.
Selim= Ne oldu?
Hakuna= Mino..
Selim= Aaaaa. Dün eve geldi o. Hatırladım şimdi. Senin burada değil Jungkook ile olduğunu biliyor. Sorun mu oldu?
Hakuna= Sorun olmadı. Olmadan ben zaten toprak altında olacağım sevgili Selimino.
Selim= Uzun zamandır Selimino demiyordun. Özlemişim.
Hakuna= Artık daha uzun süre duyamayacaksın. Bari son kez sana bol bol Selimino diyeyim.
Selim= Neden? Mino sinirlenmedi ama. Mutlu oldu.
Hakuna= Nasıl yani?
Selim= Yani bana çok iyi dedi. Sonra evden çıktı.
Hakuna= Ciddi misin? Kesin öldürecek beni. Ben duş alıp hazırlanıp gidiyorum. Bir ara okula uğramam lazım. Bu tıp nasıl bitecek acaba...
Selim= Ben de 1 hafta sonra Türkiye'ye dönerim.
Hakuna= Olur haber ver. Bir dakika ne?
Selim= Gidiyorum. İşim bitti burada.
Hakuna=Beni bırakıp mı?
Selim= Yalnız değilsin. Elif var Cansu var. Hem o yüzük? Benim sana verdiğim. Taktınız mı?
Hakuna= Öyle oldu.
Selim= Sonunda. Yoksa senden alacaktım. Ben kullanırdım.
Hakuna= Kız mı var? Öyle ise hemen vereyim.
Selim= Yok hayır. Boşuna durmasın kaybedersin sen diye.
Hakuna= Haklısın. Pekala ben hazırlanıyorum.
Selim= Bu arada. Simon Dominic araştırdım biraz da. Jay Park ile bu Mommae şarkısı. Çok çetin biri değil. Yanında sakın çok açık giyinme olur mu? Mümkünse Simon ve Jay Park ile tek kalma. O çocuklar var klipte olan..
Hakuna= Gray, Ugly Duck. Biliyorum. Hatırlatma sinirlerim bozuluyor Selim. Sus ve odana git.
Selim= Ne var ben mi yaptım?
Hakuna= Yap git Jay Park'a de bana da bir Mommae lütfen de. Sende yap Selim. Git hadi!
Bağırıp odama gittim. Bütün erkekleri bir kazana koyup pişirmek istedim. Kızların suçu yok ki ekmek parası. O erkekler yok mu... Düzgün bir klip çeksen ölürsün...
Duş alıp elbise giydim. Hasırdan şapka takıp hafif makyaj yaptım. Çantamı alıp evden çıktım. Simon'un evine baktım. Klip gözümün önüne gelmişti yine. O sinir ile evine gidip kapıyı çaldım.
Jungkook= Aa Azra? Beni mi özledin?
Hakuna= Canım çekil lütfen.
İçeri girip etrafa baktım.
Jungkook= Selim mi sinir etti? Bize gelmedi.
Hakuna= Selim değil. Simon.
Jungkook= Ne yaptı?
Hakuna= Klipte oynadı.
Jungkook= Hangi klip?
Hakuna= Jay Park. Mommae.
Tabak kırılma sesi duydum. Mutfağa gidip eğilip saklanmaya çalışan Simon gördüm.
Simon Dominic= Lensim düştü. Şeffaf ya bulması da çok zor. Dikkat edin ayağınıza batmasın. Tabakda kırıldı zaten.
Hakuna= Hadi ya. Ben senin kafan kırıldı sandım. Öyle olmamış o zaman ben büyük zevk ile kırarım.
Omuzundan tutup salonun ortasına ittim.
Simon Dominic= Ah Azra? Bu şapka dana çok yakışmış. Değil mi Kook?
Jungkook= Hyung bu konu hakkında konuşamam. Ben gidip Elif ve Cansu'ya bakayım.
Hakuna= Ne demek kızın kalçasına sarılmak. Ya kız bikini giymiş sanki. Bu ne tür klip bana açıkla Simon. O şarkıda sen söylemedin bile niye klipte oynadın? Hadi Jay Park neyse alıştım ona. Ama sen? Ben seni hep masum bildim uzak sandım. Ne demek bu? Şarkıyı sevdim. Klibe bakayım dedim. Demez olsaydım. Normalde klip izlemem. Bir kere dedim. Ne ile karşılaştım.
Simon Dominic= Şimdi AOMG olduğu için oynadım. Ama senaryo onu gerektirdi. Çok iyi oyuncuyum değil mi?
Hakuna= Aynen kesinlikle. Hoşuna gitti dimi. Sen varya sen. Gözüme gözükme gözüktükçe seni boğmak istiyorum. O Jay Park beni bulsun. Yok yok ben giderim.
Evden çıkıp arabaya bindim. Şimdi ben birini ölüm ile tehdit ettim ama Mino'da beni edecekti. Demin güçlü olan ben birazdan güçsüz olacaktım. Ne oldum değil ne olacağım diyeceksin bu hayatta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...