Neler düşünüyordum bu ıssız içimde. Yaşadığım şeylerden dolayı kendime duvar mı örmeye çalışıyordu yoksa cesur mu değildim? Bilemem. Birşey oluyordu ve kötü biri olmaya başlıyordum. Buna engel olmam gerekiyordu. Biliyorum. Yaptıklarım ve düzeltmez isem yapacaklarım insanları en çok da Jungkook'u kıracak ve ileride bundan pişman olacaktım.
Sabaha kadar bunları düşündüm. Bir karar aldım. Jungkook'un "gelmek hataydı" demesi ve o çıkar iken yüz ifadesi beni derinden etkiledi. Çok kötü bir insan değilim çok şükür. Sabaha kadar ağzıma tek lokma koyamadım. Çünkü vicdanım çok acıyordu. İçim yanardağ gibi alev alev idi.
Elif unni ara ara yanıma gelip birşey yedirmeye çalışsa da yiyemedim. Boğazımdan geçmedi. Jungkook sabaha kadar gelmemişti. Eğer özür dileyip gönlünü almaz isem sanırım bir daha kalmaya gelmeyecekti. Bu yüzden güzel bir plan yapıp onu hem mutlu edip hem de kendimi affettirmem lazım.
Elif= Azra. Saat sabah 10. Gel artık. Yemek yemen lazım. Sonrasında ilaç içeceksin.
Ben çoktan hazırlanmıştım. Bütün günümü Jungkook'a birşeyler hazırlamak için harcamam gerek.
Hakuna= Elif unni uygunum. Planlarım var. Ben ilaçlarımı alayım. Dışarıda birşeyler yer öyle içerim.
Elif= Bak Azra. Dünden beri kendimi sakin tutmaya çalışıyorum ama yeter. Çok sinirleniyorum ve tutamayacağım. Geç otur ve ye şunları. Daha okula gideceğim. Aklım sende kalmasın.
Hakuna= İster vur ister öldür. Bunu yapmaz isem hayatım boyunca pişman olurum. Bu sebeple hadi ben kaçar. Sen de kaşarı ye. Ahaha. Tabii ki sana kaşar demem. Sen ponçik bir unnisin. Hadi ben gidiyorum. Hoşçakal. Simon'a benden selam. Osuruklu kıçına bir şaplak at benim için.
Elif= Azra diyorum. Kime diyorum? Hey. Sen geleceksin buraya. O Jungkook'a yaptıklarını da ödeyeceksin.
Öncelikle kahvaltı yapmak için markete gittim. Ramyeon alıp makineden su doldurdum. ( Kore'de marketlerde ücretsiz sıcak su makineleri vardır. Ramyeon yani Kore eriştesi aldığınızda makineden sıcak su doldurup yapıp market içinde yersiniz.) Ramyeon olduğunda yedim ve ilaçlarımı içtim.
Marketten çıkıp oyuncak dükkanına gittim. Öncelikle tavşan şeklinde oyuncak aldım.
Daha sonra BTS'in oyuncaklarını aldım. Güzel bir kutu alıp içine attım.
Kıyafet dükkanına gittim. BTS'e güzel şapkalar aldım. Hepsine aynı tişörtü aldım. Simon,Elif unni ve kendime de aldım. Hepimiz aynı olmalıydık. Bugün çok güzel planlarım var.
Aksesuar bölümünden hepimize aynı telefon kabı aldım. Bu tabii ki Hakuna Matata yazısı olandı.
Hepimize yıldızlı el feneri aldım. Hepsinin üstüne ise "Kendi yıldızını bu fener ile işaretle. Eğer seni fark eder ise feneri ona var ve kendine doğrult. Sonra de ki ben senin sen benim yıldızıyız. Güneşimiz ise bu fener. Eğer bir gün bu ışık söner de karanlıkta kalır isek birbirimize sığınalım."
Daha sonra hepsini taşımak zor olsa da bunları alıp gizlice eve girdim. Odamın derinliklerine sakladım. Daha sonra pastahaneye gittim.
Hakuna= Merhaba. İzniniz ile birşey sorabilir miyim?
Satıcı= Tabii ki. Buyurun.
Hakuna= Acaba burada sizin yardımınız ile pasta yapabilir miyim? Parası ne ise öderim. Sadece pastada benim de emeğim olsun istiyorum.
Satıcı= Pekala. Bu önlüğü takın. Şuradan ellerinizi yıkayın ve sola dönerek içeriye girin. Ben geliyorum yanınıza şimdi.
Hakuna= Tamamdır.
Ellerimi yıkayıp dediği yere girdim. 2 dakika sonra yanıma gelmişti.
Satıcı= Nasıl birşey olsun istersiniz?
Hakuna= Tavşan ve havuç olsun. Biraz bisküvi kırıntıları olsun. Bol çikolata ve meyvenin olduğu rahat 10 kişilik bir pasta olsun.
Satıcı= Pekala. Hadi başlayalım.
Kekini yaptık. Ben meyveleri keser iken o sosları ayarları. Şeker hamuru ile tavşan,havuç yaptı. Daha sonra bisküvileri alıp bir güzel kırıntı haline getirdim. Her kek arasına meyveler ve kırıntılar döktük. Sonrasında her katı olduktan sonra keki tamamen çikolata sosu ile kapladık. Beyaz şeker hamuru ile keki kapladık. Üstüne havuç ve tavşanı koyduk. Daha sonra bisküviler koyduk.
Satıcı= Tamamdır. Şimdi ben bunu kutuya koyayım. Çok güzel oldu. Arada bir buraya gelip bana yardım edebilirsin. Çok iyi bir yardımcısın.
Hakuna=Gerçekten mi? Olabilir aslında.
Para kazanma yolu bulundu✔
Hakuna= Ne kadar oldu? Hemen ödeyip gitmem lazım. Zaman hemen geçiyor. Daha sanki 2 dakika önce 14.20'di. Ne ara 17.30 oldu?
Satıcı= Zaman öyledir. Bu yüzden her salisesini,saniyesini,dakikasını ve saatini dolu dolu güzel geçirmek gerek.
Parayı ödeyip eve gittim. Gizlice dolabın en bilinmez yerine koydum. Daha sonra telefonumdan Taehyung'u aradım.
Dııt dııt dııt...
Taehyung= Efendim?
Hakuna= Fazla konuşmadan dinle. Hemen bütün takımı al ve buraya gel. Ölüyorum galiba. Elif unni ve Simon'a söyleyemiyorum. Ama sanırım gerçekten ölüyorum.
Taehyung= Ne demek ölüyorum ya? Bekle. Hey gençler. Simon'un evine acil.
Jungkook= Benim o evde işim yok.
Jin= Neden? Kim çağırıyor?
Taehyung= Azra. Çok kötüymüş. Sadece bize söyledi. Elif ve Simon'a diyememiş.
RM= Ne bekliyoruz o zaman. Söyle beklesin evde. Otursun. Jimin sen kapı kilidini biliyorsun değil mi? Kapıyı açmasın biz gireriz. Hadi gençler.
Hakuna= Bekliyorum ben.
Telefonu kapattığım gibi saloma koştum.
Hakuna= Hey. Ben şimdi bu salonda doktorun dediği şeyleri yapacağım. İkinizin yukarıya çıkması lazım.
Elif= Pekala. Birşey lazım olur ise söyle hemen koşarız.
Simon Dominic= Niye salonda? Neyse. Hadi iyi ol da.
Onlar yukarı çıktığı an odamdan hediyeleri aldım. Parti seslerini her yere astım. Balonları şişirip bir ip ile bağlayıp öylece saldım. Tavana doğru çıktılar. Hep hayal ettiğim birşeydi. Daha sonra pastayı çıkarıp masaya koydum. Tabaklar,çatallar,bardaklar der iken herşey hazır olmuştu.
Hemen odama gidip üstümü değiştirdim.
Elif= Azra'cım iyi misin? Çok ses geliyor. İnme mi ister misin?
Hakuna= Ahah. Hayır unni. Gayet iyiyim.
Elif= Pekala.
Saçıma şekil verdim. Biraz makyaj der iken kapıdan sesler geldi. Kilit giriliyordu. Hemen kapıya koştum. Koşar iken takılıp düştüm. Beni yerde gören BTS hemen yanıma koştu.
RM= Ben ne dedim sana? Gelme dedim. Bu hal ne? Bir yere mi gidiyordun?
Elif= Ne oluyor? Siz ne ara geldiniz?
Taehyung= Azra dedi ki "Ölüyorum galiba. Yanıma gelin. Elif ve Simon'a söylemeyin." dedi.
Elif= Ne? Bize de aşağı gelmeyin. Doktorun söylediği şeyleri yapacağım dedi. Amacın ne Azra?
Dikkatle ayağa kalktım. Düşünce dizim çok acımıştı. Dizimi okşadım. Daha sonra Jungkook'a yöneldim.
Hakuna= Öncelikle senden özür dilemek içindi bunlar. Sana gel desem gelmezdin. Bunlara mecbur kaldım. Ve Elif unni ve Simon. Size aşağı inmeyin deme sebebim salon. Salonu görünce anlarsınız.
Simon Dominic= Gidelim o zaman.
Salonu gördükleri anda o sevinçlerini hayatım boyunca unutmam. Jungkook beni affeder bir bakış attı. Sanırım düzeldik.
Elif= Bunları bu kadar kısa zamanda mı yaptın?
Hakuna= Sabaha kadar birşey yiyemedim. Hatta hala pek birşey yediğim söylenmez. Bayıldı bayılacak gibiyim. Aslında yalan değil harbiden ölecek gibiyim. Lakin ben kötü bir insan değilim. Jungkook'dan özür dilerim. Dediklerin doğru. Kötüyü bir iyi tamamen değiştirebilir. Sanırım bu zamana kadar yaptığım cesurluluk şimdi sona ermiştir. Ama cesur olup hepinizi tanıyacak ve şans vereceğim. Bir insanın hatasını her insana atmayacağım.
Jungkook= Yapmalısın.
Hakuna= İşte şimdi once tatlı ile başlayalım. Bu pastayı ben ve pastanahanede ki abla ile yaptım.
RM= Neden tavşan?
Hakuna= Çünkü Jungkook bir tavşan. Ve bana göre o bir bisküvi. Jungkoookie.
Elif= Ahaha. Sen manyak birisin gerçekten. Bunları nasıl yaptın bugün hasta hasta? Sana sabah kızdığım için özür dilerim.
Hakuna= Haklıydın. Ben olsam ben de kızardım.
Jin= O zaman hadi tadına bakalım.
Hakuna= Pekala EatJin.
Herkesin tabağına pasta koydum. İlaçlarımı yanıma aldım. Biraz bisküvi ve pastadan sonra ilaçlarımı içtim.
Simon Dominic= Şimdi ki plan nedir sayın Hakuna Matata?
Hakuna= Şimdi ise size sürpriz sunma vakti. Bir tek Jungkook'a mı sandınız? Yanılıyorsunuz. Ben ki ormanların kralı Simba'nın eşi. Yani bu durumda Nala oluyorum. Neyse konumuz bu değil. Kraliçe olduğuma göre gönlüm geniş demektir. Bu sebeple beni hemen bekleyin. Bir yere sakladım da çıkarmam lazım.
Jungkook= Yardım edeyim mi?
Hakuna= Olur sayın bisküvi.
Jungkook ile sakladığım yerden çıkardım.
Hakuna= Öncelikle bu tişörtleri hepimize aldım.
Elif= Neden aynı?
Hakuna= Çünkü aynı olalım istedim.
RM= Çok güzel değil mi?
Hakuna= Ben seçtim. Bu telefon kapları da hepimiz için. Takıp takıp beni hatırlayın. Telefonlarınıza uygun. Bu şapkalar da hepimiz için. Fakat bu kutu Jungkook için.
Jungkook= Bana mı?
Hakuna= Aç hadi. Bu kocaman şey de senin.
Kutuyu açtığı zaman önce kendi figürünü aldı. Daha sonra büyük paketi açtı.
Jungkook= Gerçekten tavşana taktın.
Hakuna= Ama tavşan gibisin. Vik vik vik. Tipe bak ya. Ahaha. Seninle karşılaşmadan önce hep seni tavşan diye severdim. Ay tipini mıncırdığım diye. Ahaha.
Elif= Ahaha. Senin ki aslında RM'di ama. Arada bir Jungkook'a kayıyordun.
Hakuna= Evet. Gizli bilgiler aramızda kalsın. Eee şimdi ne yapalım.
JHope= Dans.
Hakuna= Öncelikle ile ben açmak istiyorum. Çünkü bu partiyi ben hazırladım.
Biraz dans ettikten sonra benim yoğun ısrarlarım üzerine bahçeye çıktık. Ellerimize fişek aldık. Etrafı ışıklar ile coşturduk.
Hakuna= Size bir hediye vereceğim. Lakin bu hediyeyi size gerçekten çok önemli birine verin. Bu hediye öyle bir hediye ki size iyi gelebilecek bir şeyi seçebilmenize yarar. Lütfen bu poşeti alın. İçinden sadece bir tane alıp yanınızdakine verin.
Elif= Fener bu. Ne yapacağız?
Hakuna= Karanlıkta sizi aydınlatacak. Notu lütfen içinizden okuyun ve tekrar eski yerine koyun. Bunu not ile birlikte sevdiğiniz insana verin. Eminim bunun sonucu evlilik ile biter çünkü canım ben ve mükemmel akıllı beynim.
RM= Mükemmel. Bundan şarkı mı yapsak?
Suga= Olabilir.
Hakuna= Adı da " Ben bir Yıldız sen ise bir Güneş.)
Jungkook= Ne alaka?
Hakuna= Yıldız aslında kendisi parlamaz. O güneşin ışığı ile parlar. Güneş olmaz ise karanlıkta kalır,kimse onu göremez.
Suga= Vay be.
Simon Dominic= Kim seni bu hale getirdi böyle?
Hakuna= Bilmem. Yaşanmışlıklar diyelim. Bu arada karşı evdeki adam ile konuştunuz mu? Sırası değil biliyorum ama kaç şeydir buraya bakıp duruyor.
Simon Dominic= Konuşmadım daha. Birşey olursa söyle.
Jin= Ne oldu?
Hakuna= Dün az daha gidiyordum da. Takip etti beni. Bir ara tecavüz edecek sandım.
Jungkook= O kim? Simon nasıl gitmezsin o eve? Biz sana emanet ediyoruz bu iki kızı.
Jimin= Elif ve Azra. Evden çıkmak yok.
Hakuna= Birşey yapamazdı merak etmeyin. Neyse tadımız bozuldu. Hadi içeri geçelim. Uyuruz. Yarına işlerim var zaten.
Jungkook= Ne işi? Yat evde sen.
Suga= Merak etme ben hallettim bugün o işleri.
Hakuna= Pekala. Ben de evde çalışırım. Hadi uyuyalım artık. Enerjim bitiyor.
Baekhyun= O zaman ajan001 omzuma hemen. Seni yatağına taşımak benim için bir zevk. Come on.
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...